KEMAL GÖKTAŞ
Corona virüsü salgınında zamanında ve etkili önlemler almayan ülkelerin başında gelen Britanya’da, iktidara verilen desteğin arttığı günlerde Corbyn sonrası İşçi Partisi’nin yeni lideri belli oldu.
İşçi Partisi’ndeki lider değişimi, ülkenin küresel salgın nedeniyle 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşadığı en büyük krize denk geldi.
Üstelik, partinin yeni lideri sadece salgınla değil, iktidarın son yüz yıldır görmediği bir desteğe sahip olduğu günlerde koltuğa oturdu.
Anketlere göre Boris Johnson’ın liderliğindeki Muhafazakar Parti’nin oy oranı yüzde 54’leri buldu.
‘Salgındaki ihmallerine rağmen seçmenlerin sadece çeyreği Boris Johnson iktidarını yetersiz buluyor’
Bu, geçen Aralık ayında yapılan seçimlerde muhafazakarların aldığı oy oranın dört puan üstünde. Boris Johnson’ın performansından memnun olanların oranı ise yüzde 72. Salgının önlenmesindeki açık ihmallerine ve yanlış politikalarına rağmen Britanyalı seçmenlerin sadece yüzde 25’i Johnson’ın başbakanlığını yetersiz buluyor.
Genel seçimlerde 1935’ten bu yana en düşük oyu alan İşçi Partisi ise anketlere göre bu oyun da altına düşüyor ve oyu yüzde 28 görünüyor.
Britanya hükümetinin corona virüsü salgını karşısında, iktidar yanlısı basını bile isyan ettiren beceriksizliklerine rağmen anketlerde oyunu artırmış olması oldukça dikkat çekici.
Bu destek, korona salgını ile ilgili en temel konularda açık bir başarısızlık yaşayan hükümet açısından da sürpriz.
‘Johnson önce 250 bin, sonra 100 bin test vaadetmişti; sadece 10 bin yapılabiliyor’
Johnson’ın vaat ettiği günlük 250 bin test hedefi tutmayınca Nisan sonu itibariyle günlük 100 bin test vaat edildi. Halen günde sadece 10 bin test yapılabiliyor ve Britanya basını sürekli günde 70 bin test yapılan Almanya ile Britanya’yı kıyaslayarak hükümeti yerden yere vuruyor.
Solunum cihazları, sağlık personeli sayısı ve yoğun bakım yatağı sayısı bakımından da benzer kıyaslamalar yapılıyor. Sağlık personeline yeterince koruyucu ekipman verilmediği için çöp poşetlerini giyerek virüsten korunmaya çalıştıklarına ilişkin haberler ulusal sağlık sisteminin (NHS) içinde bulunduğu durumu özetliyor.
Üstelik bazı biliminsanları, ‘sürü bağışıklığı’ sistemiyle virüse karşı etkili mücadelede zaman kaybeden hükümetin halen bu sistemden tamamen vazgeçmediğini gösteren emareler olduğunu savunuyor.
İşçi Partisi’ne ‘insan hakları avukatı’ lider
Bütün bunlara rağmen hükümete verilen desteğin artmasının ‘anlaşılır’ nedenleri var. Felaket ve savaş dönemlerinde toplumların sorunlarıyla baş edecek, düşmana karşı -bu düşman görünmez bir virüs olsa bile- savaşı yürütecek güçlü bir liderlik aramaları ve iktidarlara destek vermesi yeni bir olgu değil. Nitekim salgın karşısında düştüğü acizlik nedeniyle küresel liderliğinin bittiği konusunda neredeyse mutabakat oluşan ABD’de bile Trump’a verilen ‘görev onayı’ hiç olmadığı kadar yüksek çıkıyor. Benzer sonuçlar İtalya, İspanya gibi salgının vurduğu ülkelerde de alınıyor.
Muhafazakar hükümete açılan bu kredinin önemli nedenlerinden biri de ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin bir süredir siyaset sahnesinde adeta görünmez hale gelmesiydi. Seçim yenilgisinden sonra İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn çekileceğini açıklamıştı ve partide salgın nedeniyle neredeyse unutulsa da bir liderlik seçimi vardı. Bu seçimi, önceki gün Corbyn’in destek verdiği adaya büyük fark atan avukat ve insan hakları savunucusu olan, bir dönem başsavcılık da yapmış olan Keir Starmer’in kazandığı duyuruldu.
‘Etik sosyalizm’
Corbyn döneminde gölge Brexit Bakanlığı yapan Starmer, ‘Corbyn döneminin boşa atılamayacağını’ söylemiş ve vaatleri ile İşçi Partisi’nin Corbyn döneminde girdiği ‘radikalleşme’ çizgisini devam ettireceği izlenimi vermişti.
Birçok yorumcu parti içinde güçlü olan sol oyları ve sendikaların desteğini almak için böyle bir hamlede bulunduğunu iddia etse de Starmer, ‘etik (ahlaki) sosyalizm’ adını verdiği programında açıkladığı 10 temel ilkeyle partiyi Corbyn döneminde girdiği rotada tutacak bir söylemle liderlik yarışına girmişti.
Bu ilkeler zenginlere daha çok vergi, demiryolları, posta ve enerji gibi alanlarda kamulaştırma, göçmen ve işçi haklarının genişletilmesi, parasız eğitim ve fırsat eşitliğinin sağlanması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, insan haklarının geliştirilmesi ve dış politikada barışçıl politikaları içeriyordu.
Starmer’in önünde aşması gereken birçok problem bulunuyor. ‘Corona’ günlerinde liderlik koltuğuna oturan insan hakları avukatı, sokağa çıkma yasağının uygulandığı bu felaket günlerinde ‘yapıcı’ muhalefet yapmak ile ‘etkili’ bir muhalif lider olmak arasında bir denge bulmak zorunda.
‘Blair’in solunda, Corbyn’in sağında’
Ancak Starmer’in asıl aşması gereken engel, partiyi ‘ılımlı – merkez’ sol politikalara doğru itmek isteyen ve bu yüzden de daha ilk günden markaja başlayan medya olacak.
Corbyn’i liderliği süresince ‘milli güvenliğe’ karşı bir tehdit gibi gösteren ve İşçi Partisi’nin tarihsel yenilgisinde büyük payı olan medya, Starmer’i ise “Tony Blair’in solunda, Corbyn’in sağında” diye tarif ediyor.
‘Corona’ salgınından hemen önce yapılan seçimde Corbyn, sağlık sisteminin iyileştirmesine özel bir vurgu yapmıştı. Corbyn’in büyük sempati toplayan, ancak Brexit duvarını çarpan programı, salgınla birlikte daha da görünür hale gelen sosyal adaletsizlik ve kamu hizmetlerinin zayıflığı konularında önemli reformlar içeriyordu.
Salgın günlerinde hükümete verilen destek artmış görünse de salgın sonrası ortaya çıkacak manzarının faturasının seçmen tarafından 10 yıldır iktidarda olan muhafazakarlara ve süreci iyi yönetemediği açık olan Johnson ve ekibine kesilmesi sürpriz olmayacak.
Bu aşamada Starmer’in, liderlik yarışında açıkladığı program doğrultusunda mı bir muhalefet yapacağı yoksa medyanın ve sermayenin kendisini görmek istediği merkeze mi yöneleceği sorusu İngiltere’nin yakın geleceğini belirleyecek bir soru olarak önümüzde duruyor.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2025
5.02.2025
4.12.2024
7.11.2024
6.05.2024
1.08.2020
11.07.2020
28.06.2020
24.06.2020
20.06.2020