KEMAL GÖKTAŞ
HDP’nin eski parti sözcüsü ve Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın partiden istifasıyla ilgili, partinin hem ‘bileşen hukuku’ndan kaynaklanan hem de geleneksel kitle tabanı nedeniyle çözmesi gereken yapısal sorunları olduğunu söyledi.
Bilgen “Geleneksel, bölgesel ve kimliğe dayalı bir siyasetten demokrasi cephesine dönüşümün sancıları olarak tanımlıyorum ben bunu” diye konuştu.
Kısa Dalga Podcast’te yayınlanan Kemal Göktaş’ın Zor Soru programına konuk olan Bilgen, Şık’ın HDP’den istifasından üzüntü duyduğunu belirterek “Hem gazeteciliğiyle hem siyasi kimliğiyle verimli çalışmalar yaptığını düşünüyorum. Üzüntümü kendisiyle de partideki arkadaşlarla da paylaştım” dedi. Kendisinin tercihinin ‘içeride kalıp mücadele etmesi, değiştirmeye çalışması’ olduğunu ve bunu Ahmet Şık’a da birkaç kez ifade ettiğini söyleyen Bilgen, HDP’nin yapısal sorunları olduğunu belirtti.
Yapısal sorun
Bilgen şunları söyledi:
“Bir yapısal sorun var. HDP’de bir bileşenler hukuku var. Farklı zeminlerde mücadele eden örgütlü yapılar, bunlar bazı siyasi partiler, dernekler, dergi çevreleri partinin karar süreçleri içinde kendilerini nasıl ifade edecekleri, parti hukukunun ne olacağı, birey hukuku ne olacak bu durumda, bütün bu tartışmalar ne yazık ki tüketilmiş bir çözümü bulunmuş değil.
Birileri bunu engelliyor anlamında söylemiyorum bunu. Bir olgunlaşma süreci bir değişim süreci yaşanıyor. Sorunlar tamamen ortadan kaldırılmış değil.
Gerek bu konu gerekse Kürt sorununun halen çatışmalı düzeyde seyrediyor olması ve HDP’nin böyle bir mirasa sahip olması… Partinin en cefakar, en sadık, yıllardır kendini partinin sahibi gören, en ağır bedelleri ödeyen bir kitlesi de var. Evet, bu kitle bu sorunu çözmeye yetmiyor. Seçmen sayısı itibariyle baktığınızda barajı geçmeye de yetmemiş yıllarca. Ama sonuçta bu sadece sayısal bir demokrasi iddiasında değilseniz bir biçimde bu sorunu önemsemek durumundasınız. Bekleyen, çözüm isteyen, acısı öfkesi her gün kabaran bir kitle var. Ama bir taraftan da bu sorunu hiç umursamayan Batı’da bir kitle var. İşte bu iki topluluk, iki Türkiye gerçeği, bir şekilde harmanlanıp birlikte siyaset yapabilir mi, bunu başarabilir mi? HDP bunun sınavını veriyor, bunun zorluklarını, sancısını yaşıyor. Bu yapısal zorluklardan ben Ahmet Şık’ın payına düşenlerin olduğu kanaatindeyim.
Geleneksel taban
Partinin geleneksel tabanı doğal olarak, haklı olarak 20 yıldır legal siyasetin içinde olduğu için partinin sahibi olarak görüyor. Çok yadırganacak bir şey değil ama bu genişlemeyi de engelliyor, frenliyor, zorlaştırıyor. Geçiş dönemini yönetebilmek gibi bir sancıdan bahsediyorum.
Bir statükodan bahsediyorsak tırnak içinde bahsediyorum, geleneksel, bölgesel ve kimliğe dayalı bir siyasetten demokrasi cephesine dönüşümün sancıları olarak tanımlıyorum ben bunu. Bu doğal olarak dile de yansıyor, söyleme de yansıyor. Propaganda argümanlarına, parti bürolarının teşrifatına, söylemlere yansıyor.
Bir de çatışmalı dönemde siyaset yapmakla diğer dönemlerde siyaset yapmak da farklı.
Dönüp baskılarla tutuklamalarla mı uğraşacaksınız, yoksa içerde sağlıklı cesur iyi niyetli tartışmalar mı yapacaksınız? Parti tabanını eğitmek gibi şeyler de dahil.”
Demirtaş sorusu
Bilgen, “Burada bir liderlik sorunu da yok mu? Demirtaş’tan sonra onun yeri doldurulamadı mı?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Sayın Demirtaş da başarılı bir döneme imzasını attı ama kurumsallaşma dediğiniz şey tam da bu bireysel başarı öyküsünün daha kalıcı bir kazanıma dönüştürülmesidir. Partinin başarması gereken ve Sayın Demirtaş’ın da katkı sunması gereken şey sonuç itibariyle bir kurumsallığın oluşmasıdır.”
Bilgen, “Parti içinde yeni kopmaların olmasını, tartışmasının büyümesini bekliyor musunuz” sorusuna şu karşılığı verdi: “Türkiye siyasetinde bence HDP’yi de aşan ama HDP’nin de payına bir şey düşüyor buradan, bir tıkanma var. Bir çözümsüzlük hali var.
Daha farklı bir kırılmaya, kopuşa fırsat vermemenin yolu değişimi yönetmekten ve cesaretle tartışmaktan, kendini tartışmaktan geçer. Tartışmaları ne ihraçla bastırabilirsiniz ne kulak tıkayarak aşabilirsiniz. Hiçbir arkadaşımızı da feda edilecek, kurban edilecek, gözden çıkarılacak, bir saat içinde hakaretin, tahkirin falan muhatabı öznesi haline getirecek şeylerden kaçınmak gerekiyor.”
‘İddiaların arkasında MHP var’
Kars’ta belediyenin ‘PKK’lı ailelere yardım ettiği’ iddialarını reddeden Bilgen şöyle konuştu: “Bir şeyin olmadığını ispatlamak zor. İddia edenlerin iddialarını ispat etme yükümlülüğü yok. İş tamamen HDP’nin kardeş aile kampanyasından ibaret. Ne yardım eden ne de yardım alan ailelerin dinine, ırkına, milliyetine bakılmıyor.”
Suçlama kampanyasının arkasında ‘MHP il örgütünün de desteklediği, sahip çıktığı, belediyenin son bir yılına damgasını vuran çeteleşmiş yapılar, rant grupları’ olduğunu ifade eden Bilgen, Mülkiye ve Sayıştay raporları ile usulsüzlükleri ortaya konan kişilerin kampanyayı yürüttüğünü söyledi. Önceki dönemde yapılan ihalelerdeki usulsüzlüklerden örnekler veren Bilgen, “Kılıfına uydurma ihtiyacı hissetmemişler. Ama şu anda iki haftada bir geçmiş döneme ilişkin soruşturma evrakı geliyor” dedi.
Ovacık-Dersim modeli belediyecilik
Kars’ta inşaat sektörüne bağımlılığı azaltacak çalışmalar yapmak istediklerini söyleyen Bilgen, şöyle konuştu: “Şehirde farklı bitki türlerinin geçmişte üretilmiş bitkilerin yeniden yapılması, meyve bahçelerini yeniden canlandırmaya çalışıyoruz. Kanatlı hayvanlarla ilgili çeşitli yöntemlerle çalışma yapacağız.”
‘Bu çalışmalarda Ovacık ve Dersim’den esinlenip esinlenmedikleri’ sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “İyi bir çalışma kimin tarafında yapılmışsa hepimiz faydalanırız. Aslında bunu kimse yapmıyor değildi. Batman, Van, Diyarbakır, Seferihisar belediyesinde de yapılıyordu.
Bunu değersizleştirmek için söylemiyorum. Türkiye’nin birçok yerinde kooperatifler konusunda ciddi mesafe almış belediyeler var ama o algıyı oluşturmak konusunda Dersim ve Ovacık ciddi bir mesafe aldı.”
Bilgen şöyle devam etti: “Biz üretimi ve tüketimi koordine etmek istiyoruz. Batı’da 3 büyük şehirde daha çok Karslı nüfusun olduğu yerler bunlar, bir de takas merkezi kurmak istiyoruz. Ege’den zeytin, zeytinyağı… Kuru bakla getirdik iç Anadolu’dan. Bizim ürünlerimizin dağılması hem de o ürünlerin de aracısız kooperatif eliyle dağıtılmasını sağlamaya çalışıyoruz.”
Ayhan Bilgen’in podcastini aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz:
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2025
5.02.2025
4.12.2024
7.11.2024
6.05.2024
1.08.2020
11.07.2020
28.06.2020
24.06.2020
20.06.2020