Kerem ALTAN
Ortada öyle çekici bir kavga var ki, yıllık iznimin, altını çizerek söylüyorum “çok küçük bir bölümünü” kullanmama rağmen, sayılı günlerimin güneşli bir sabahını feda etmekten çekinmeden bilgisayarımın başına oturdum. Yine de çok uzatmadan, birkaç söz söyleyip en azından öğleden sonranın tadını çıkarmaya çalışacağım.
Bildiğiniz gibi gazetedeki kavga tüm hızıyla devam ediyor.
Arada terbiye sınırları da zorlanmıyor değil.
Ama yine de söyleyeceğimiz sözlerden “büyüyünce” utanmamak için, bu kadar birikimi en nihayetinde bir Ahmet Kekeç olmaya feda etmemek için herkese sakin olma ve sadece fikirleri “savaştırma” tavsiyesinde bulunuyorum.
Şimdi gelelim tartışılan konuya.
Öyle anlaşılıyor ki Kürt sorununu çözeceğini söyleyen, “Yeni Oslo görüşmeleri yapılabilir” gibi çıkışlar yapıp “tarihte görülmemiş bir cesaret örneği” sergileyen, yaptıklarına değil de yapacaklarına inanılması beklenen hükümete ya da daha doğrusu Başbakan’a koşulsuz bir inanç ve güven duyulması isteniyor.
“Oslo görüşmeleri” ihtimaline karşılık bütün demokratik taleplerimizden vazgeçmemiz isteniyor.
İnsanca yaşamamızı sağlayacak, devletin değil insanın önemli olduğunu anlatan her türlü talebimizi içimize atmamız bekleniyor.
Başkalarını bilmem ama ben “Oslo görüşmeleri ihtimaline” karşılık “demokrasiden uzaklaşma” takasına razı değilim.
Oslo görüşmeleri olacaksa olsun ama demokrasi de olsun.
İkisi neden birbiriyle çelişiyor, onu da tam anlamış değilim.
Niye her antidemokratik uygulamanın cevabı “Oslo” oluyor?
Hem Oslo görüşmelerini destekleyip hem demokrasi isteyemiyor muyuz?
İşkenceci polis şefi diyorsun, “Bak Başbakan Oslo dedi” diyorlar.
Uludere ne olacak diye soruyorsun, “Ama Barzani kongrede Kürtçe konuştu” cevabını veriyorlar.
“Teröriste ağlamayan insan değildir” diyen Emniyet müdürü hakkında inceleme başlatılmasını eleştiriyorsun, “Işık var ışık, görmüyor musunuz” diye soruyorlar.
Dış politikada komşularla sıfır sorun sloganıyla yola çıkıldı ama kavgalı olmadığımız komşumuz kalmadı diyorsun, “Başka AKP yok” diyorlar.
Avrupa Birliği’nden uzaklaşmanın hata olduğunu anlatmaya çalışıyorsun, “AB bitmiş. Nobel’i de moral olsun diye verdiler zaten” gibi çocukça bir karşılık alıyorsun.
“Herkes eşit olacaksa Kürtlere anadilde eğitim hakkı neden tanınmıyor veya BDP’nin yasal olan kongresi hakkında soruşturma başlatmak Kürt sorununu çözmek için iyi niyetli bir yaklaşım sayılır mı” diye soruyorsun, “liberal Kemalizm” diyorlar.
Bu örnekler insanı canından bezdirecek kadar uzatılabilir ama ışıktan gözleri kamaşanlar hiç bu konulara değinmek istemiyorlar. Dilleri de elleri de tutuluveriyor.
Demokrasi istemeyi büyük bir haksızlık olarak niteliyorlar.
Öyle anlaşılıyor ki 28 Şubat post-modern darbesinde medyanın başrolü oynaması bazılarında hiç iyileşemeyecek yaralar açmış.
Bugünkü hükümete yapılan her eleştirinin altında bir bityeniği arıyorlar.
28 Şubat döneminde yaşananların o zamanların mağdurlarını paranoyaklaştırmasını bir noktaya kadar anlayabiliyorum fakat yine de söylenenlere bakmadan sadece niyet okumak biraz haddini aşmak ve ister istemez de kendini küçük düşürmek gibi geliyor bana.
“Peki demokrasi tam anlamıyla yerleşmeden Kürt sorunu nasıl çözülebilir ki, çözülse ne olur” gibi mantıklı soruları bir kenara bırakalım ve iktidarın bu ülkeyi güzel günlere götürecek somut adımlarına odaklanalım.
TSK İç Hizmet Kanunu’nun şu meşhur 35. maddesi değiştirilecekmiş.
Mahkemelerde Kürtçe savunma hakkı tanınacakmış.
Bazı yerleşim yerlerinin isimleri değiştirilecekmiş.
18 yaşında milletvekili seçilme hakkı tanınacakmış.
Türkiye için tabii ki önemli ama insanlık için küçük sayılacak bu adımlar da fazla abartmadan çoğaltılabilir.
Fakat şunu unutmayalım. Bu “olağanüstü değişimler” AKP iktidarının 10. yılında ancak konuşulabiliyor ve gündeme gelebiliyor.
Elindeki güce ve arkasındaki büyük desteğe rağmen hükümet isterse bu değişiklikleri yapıyor, istemezse vazgeçiyor.
Demokrasi ve hukuk bir türlü yerleşik kurallara bağlanmıyor.
Ben de kendi adıma iktidarın başka bir alternatifi olmaması çaresizliğinin, ayıbının arkasına sığınmadan bu “kibirden” endişe duyuyorum, hem kendimin, hem ülkenin geleceği adına.
İsteyen farklı düşünebilir, mum ışığı altında oturup elektriğin geleceği o güzel günlerin hayalini kurmaya devam edebilir. Ama o kadar. İlk başta söylediğim gibi terbiye sınırlarını zorlamaya hiç gerek yok.
Şimdi izin verirseniz bu dikenli tartışmayı bir kenara bırakıp köpeğimi yüzmeye götürüyorum.
Haftaya görüşürüz.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- "Ay resmen evrim"
14.01.2015 - Reddedildi
7.01.2015 - Roboski diyemeyenler…
30.12.2014 - Dolu silahla Rus ruleti
24.12.2014 - Vesayet Disneyland'de
16.12.2014 - İtaatsizliğe devam
28.11.2014 - Serbest ucuş
18.11.2014 - Aslında 'yeşil' dostu bunlar...
11.11.2014 - Beş vakit hukuk
4.11.2014 - Barış ve faşizm
21.10.2014
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
muharrem
güç ve iktidarda kalmak arzusu gözlerini kararttı.ne zaman iktidardan düşerler o zaman hatalarını anlarlar.aynı iktidar sarhoşluğu özal devrindedede yaşanmıştı.