Kurtuluş TAYİZ
Zeytin Dalı Operasyonu’nun başarısı Batı’yı ciddi derecede rahatsız etmişe benziyor. Küreselciler, bu rahatsızlığı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron üzerinden, “işgal” sözleriyle şimdiden ufak ufak ifade etmeye başladılar.
Oysa Fransa, Suriye’de iç savaşın patlak verdiği günden beri ABD öncülüğündeki koalisyon gücüne havadan destek veriyor. Ayrıca Fransa’nın öz kuvvetleri de Suriye’de görev yapıyor. Batı’nın askeri varlığını “işgal” olarak görmeyen Macron’un, terör örgütü DEAŞ ve PKK/PYD ile mücadele için Zeytin Dalı Harekatı’nı gerçekleştiren Türkiye’ye tepki göstermesi son derece dikkat çekici. Macron, “işgali desteklemeyiz” diyerek aslında Türkiye’nin bir an önce Afrin’i boşaltmasını ve Suriye’den çekilmesini istiyor.
Türkiye, Suriye’de işgalci bir devlet değil. Ama Fransa’nın da dahil olduğu Batılı koalisyonun Suriye’deki askeri varlığı kesinlikle “işgalci” bir özellik taşıyor. Çünkü Koalisyon devletleri, Suriye’deki egemen devleti parçalamayı, ülkenin kuzeyinde yeni bir devlet kurmayı hedefliyor.
Bu alanda da hayli yol aldılar, az kan dökmediler. Suriye iç savaşının bir türlü dinmemesi, çatışmaların durulmamasının sebebi de budur; ABD öncülüğündeki koalisyon devletleri, Suriye’deki amaçlarına hâlâ ulaşamadıkları için iç savaş sürmekte ve bir türlü sona ermemekte.
Türkiye’nin 911 kilometre sınırı bulunan Suriye’ye müdahalesini “işgal” ile açıklamak gerçekçi değil; aksine, Türkiye’nin askeri varlığı Suriye’nin egemenliğine kasteden terör örgütlerine dönük bir müdahale özelliği taşıyor. Zeytin Dalı Harekatı, Suriye’nin bölünmesini desteklemiyor. ABD öncülüğündeki işgal devletlerinin Suriye’yi bölme, parçalama planları Türkiye engeline takıldı.
Batı’nın siyasi ve askeri varlığı Suriye’yi kan deryasına dönüştürdü. Geçen sürede Suriyelilere hayal bile edilemeyecek kadar çok acılar yaşattılar. Türkiye ise Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı’yla girdiği bölgeleri kısmen de olsa halkın nefes alabileceği, yaşayabileceği alanlara çevirdi. Türkiye yaşamı, umudu, insanlığı temsil ediyor; Batı ise Suriye’de ölümü, yıkımı, cehennemi…
Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi tarihinden devraldığı miras da bu özelliktedir; Türk devletleri, bu coğrafyada her zaman Batı’nın işgaline karşı varlık ve vücut bulmuştur. Türkiye, daima kendi bölgesindeki mazlumun koruyucusu, kollayıcısı olmuştur. Batı’nın rahatsızlığı ve artan tepkisi, Türkiye’nin, özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tarihsel mirası sahiplenmesiyle ilgili.
Türkiye, hızla bölgesel bir güç ve küresel bir aktör olmaya doğru ilerliyor. Gezi’den bu yana yaşanan büyük çaplı sorunlar ve darbe girişimlerinin sebebi, Türkiye’nin bu gidişatını engellemekti. Batı sistemi, en büyük darbeyi tabii en sona sakladı; 40 yıldır hazırladıkları gücü 15 Temmuz’da harekete geçirdiler; Türkiye’yi FETÖ darbesiyle çökertmeye, ülkeyi işgale açık hale getirmeye çalıştılar. Irak ve Suriye gibi kendi kendini parçalayan, bölen, tüketen bir Türkiye ortaya çıkaracaklardı.
Fakat başaramadılar; güçlenen Türkiye’nin önünü alamadılar. Rahatsız oldukları şey, bölgede güçlenen, küresel bir aktör haline gelen Türkiye gerçeğidir. Fransa’nın dile getirmeye başladığı “işgalci” lafları işte bu yüzdendir.
Batılılar Suriye’deki işgale tümden son verene kadar Türkiye de bu bölgede olacaktır. Suriye’de İşgalci olanlar Batılılardır, ev sahibi olan Türkler değil. Bu gerçeği zamanla daha iyi anlayacaklar!
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019