Lale KEMAL
Dün bir gazete, Musul’da Türk Başkonsolosluğu konvoyuna bombalı saldırı olayını birinci sayfasından duyururken, “Türkiye her yerde hedef,” üst başlığını attıktan sonra spotunda, “dış politikada ‘sıfır sorun’dan adeta ‘sıfır dosta’ dönen Türkiye, her yerde bir saldırıyla karşı karşıya kalıyor,” ifadelerini kullanmış ve devamla, Somali’de Türk Büyükelçiliği’ne temmuzdaki bombalı saldırı ile Lübnan’da iki Türk pilotun kaçırılması olaylarını anımsatmış. Sözkonusu gazetenin, Musul ve diğer ülkelerde Türklerin hedef alınıyor olmasının arka planını, Türkiye’nin dış politikada sıfır sorundan adeta sıfır dosta döndüğü iddiasına bağlaması okuyucuyu kısır ve yanıltıcı bir düşünceye sevketmekten öteye gitmiyor.
Doğru AK Parti hükümeti, reformist çizgisinden uzaklaşıp Gezi olaylarına verdiği tepkiyle artık iyice görülür hâle gelen kutuplaşmayı gereksiz yere derinleştiren bir rotaya dümen kırdığı için demokratik icraatlarına gönülden destek verenleri de hayal kırıklığına uğratmış bulunuyor. Başbakan Erdoğan, dünkü konuşmasında, Gezi protestolarına komplo teorileri refleksiyle yanıt vermesini ifade ve toplanma özgürlüğü açısından yanlış bulan AB’ye de veryansın ediyordu. Erdoğan, Ortadoğu’da güvenliği açısından yaşamsal olan İsrail ile Türkiye’nin arasına bulmak için bizzat devrede olan ABD Başkanı Obama’yı da, Mısır darbesinden İsrail’i suçlayarak bir hayli kızdırdı. Ankara kulislerinde, kızgın Obama’nın, Rusya’da yarın başlayacak G20 zirve toplantısında başbaşa bir görüşme için Erdoğan’a randevu vermediği konuşuluyor. Ortadoğu coğrafyasında ise, Türkiye’nin, Sünni mezhebi lehine Şii’lik karşıtı izlenimi verdiği politikaları rahatsızlık uyandırıyor. Nihai durumda rotasını AB’ye çeviren bir Türkiye, Ortadoğu coğrafyasında, despot liderlerine karşı ayaklanan halk nezdinde çok daha itibarlı konuma gelecektir.
Ama, Türkiye neden her yerde artan biçimde hedef hâline geliyor, sorusunun yanıtını, Ankara’nın, dünyaya açılma politikasında, dolayısıyla daha görünür hâle gelmesinde aramak daha doğru olacaktır diye düşünüyorum. Türkiye son yıllarda Afrika ve Latin Amerika ülkelerindeki büyükelçilik sayısını üçe katladı, elçiliğin saldırıya uğradığı Somali’ye yaptığı bireysel insani yardımlar, kimi Batılı ülkelerde de kendileriyle fazla koordinasyon olmadığı için kuşku uyandırıyor.
Türkiye, dünya coğrafyasında sözü dinlenen bir ülke hâline gelmek istiyor her ne kadar, hâlihazırdaki ekonomik gücü elvermeyip, insan kaynaklarını bu politikayı destekleyecek biçimde doğru orantılı kullanmıyor olsa da.
Dünya coğrafyasında görünür hâle geldikçe kimi terör örgütlerinin de dikkatini çeker duruma gelirsiniz ve insanlarınız misilleme amaçlı kaçırılmaya da başlanır tıpkı Lübnan’da, Afganistan’da olduğu gibi. Örneğin, Lübnan’da iki Türk pilotunun serbest bırakılması karşılığında bir örgüt, Suriye’deki Şii hacıların serbest bırakılmasını talep ediyor ki tutsak Şiilerle Türkiye’nin bir ilgisi yokken.
Türkiye dünyadaki varlığını artan biçimde hissettirmekle birlikte uluslararası arenada yeni ve dolayısıyla küresel diplomasinin tahmininden çok daha karmaşık olduğuna da yaşayarak tanık oluyor.
Türkiye’nin, Lübnan’dan askerlerini çekmesinin ikilemi de bu noktada yatıyor. Ankara, her ne kadar kararın, Türk pilotlarının kaçırılması olayından önce alındığını söylese de bu olaya denk gelen bir zamanda BM’nin Lübnan’daki barış gücünden kara birliklerini çektiğini açıkladı. Türkiye’nin BM’den çektiği Türk kara birlikleri, Ankara’yı da hedef alan Hizbullah’ın bulunduğu bölgede konuşlu idi.
Türkiye’nin Lübnan’dan adeta korkup kaçar gibi çıkmış olması uluslararası arenada sözü geçen bir ülke hâline gelme hedefiyle çelişiyor. Tam tersine Ankara, tam da en riskli dönemde askerlerini bu ülkede tutmalıydı, zira büyüyen, sözü dinlenen güç olmanın gereği de budur.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016