Lale KEMAL
Kıbrıs’ın, Türklerin yaşadığı kuzey kesimi ile Rumların yaşadığı güney kesimini BM denetimindeki tel örgülerle birbirinden ayıran başkent Lefkoşe’de bir otelin çatısından iki kesimi de görebiliriz.
İki kesim arasında ilk göze çarpan farklılık, güney ne denli kalkınmışsa kuzeyin de o denli az gelişmişliğidir. Aynı adada yaşayan iki topluluk arasındaki gelişmişlik uçurumunun çok derin olmasını, ‘Ulusların Çöküşü’ adlı kitapta, -Daron Acemoğlu ve James Robinson benzer örneklerini Kıbrıs’a uyarladığımızda- şöyle açıklıyorlar: “Vatandaşlar, refaha kavuşmak için, süreklilik gösteren yenilikçi, ekonomik genişleme ve daha yaygınlaştırılmış zenginliğin yaratıldığı katılımcı kurumlara ihtiyaç duyarlar.” Yazarlar, ‘Neden bazı ülkeler zenginken bazıları yoksuldur?’ sorusuna yanıt ararken yoksulluğun bir kader olmadığı ve ancak yukarıda tırnak içinde alıntıladığım ilkelerin benimsenmesinin ülkeleri refaha taşıyabileceği vurgusunu yapıyorlar. Akdeniz’in bu küçük Kıbrıs adasında yalnızca Türkiye’nin tanıdığı KKTC’de yakınlarda yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri ve kazananı sol eğilimli Mustafa Akıncı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki atışma daha doğrusu birinciyi ikincinin azarlayıp, ayar vermiş olması, Kıbrıs Türk halkının neden kalkınamadığının anlaşılmasına vesile oldu.
Akıncı, cumhurbaşkanı seçilmesinin hemen sonrasında verdiği ve haklı bir silkinme, başkaldırı niteliğindeki açıklamasında, “Artık yavru vatan değil de kardeş ülke olmak istediklerini” söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ağzından çıkanı kulağın duysun.” deyip, “Siz bizim halen yavrumuzsunuz” mealindeki, ataerkil toplumlardaki çocuk azarlama biçimiyle Akıncı’ya tepki verdi. Erdoğan’ın, “Son olarak oraya yaptığımız yardım 1 milyar doları buldu.” şeklindeki sözlerine Akıncı’nın verdiği yanıt ise Kuzey Kıbrıs’ın aslında yıllardır arpalık haline getirilmiş olduğunu hatırlattı.
Nitekim Akıncı, “KKTC bütünüyle Ankara’dan yönetiliyor, Merkez Bankası’ndan polis teşkilatına kadar bütün kurumlar Ankara’dan yapılan atamalar ile idare ediliyor. Böyle bir devlet yapılanması olabilir mi?” diye soruyordu.
“Size para yardımı yapıyoruz bize muhtaç kalın” anlamına gelen Türkiye bakış açısına karşı da, Akıncı, “Türkiye bize veriyor ama karşılığında Türkiye’ye ithalat yapıyoruz.” sözleriyle Ankara’nın yardımlarının “sadaka” mahiyetinde olmadığına da vurgu yapıyordu.
Akıncı, Kıbrıs Türklerinin kendi kendini yöneten, kendi evinin efendisi olan bir idari yapı talep ettiğini de dile getiriyordu çeşitli televizyon kanallarına yaptığı açıklamada.
KKTC’nin yeni cumhurbaşkanı Akıncı, yaşayabilir bir devlet olma gereğinin önündeki Ankara dayatmalı sivilleşememe şeklindeki engeli de şöyle açıklıyordu:
“Sivil Savunma’nın ya da itfaiyenin başına bile atama yapamıyoruz. Adada itfaiye polise, polis de Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na, yani Ankara’daki Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı. Burada bir Kıbrıslı Türk subay ağzıyla kuş tutsa, hatta genelkurmay başkanı olacak seviyede de olsa en fazla albay olabilir, oradan emekli olur.”
Akıncı, Türkiye’deki askeri ve sivil vesayet şeklindeki iki başlı yapının yapışık ikizi haline getirilen KKTC’deki duruma ayna tutarak bir tabuyu yıktı aslında.
KKTC’ye giden paraların, Kuzey Kıbrıs’ın kendini yönetebilen katılımcı kurumlar inşa etmesi için değil, Türkiye’deki arpalık zihniyetinin uzantısı haline getirildiği nasıl da ortaya çıkıyor.
Türkiye’nin sömürgesi muamelesi gördüğü içindir ki Rum kesimi de Kıbrıs Türklerini azınlık görüyor, bu topluluğun eşit biçimde temsil edileceği federal bir yapının adada kurulmasını istemiyor.
Senin yavru muamelesi yaptığına kimse yetişkin muamelesi yapmaz.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016