Lale KEMAL
Başbakan Davutoğlu'nun, dün, aylardır süren şiddetli çatışmaların komşu Suriye'deki savaş manzaralarını anımsattığı Güneydoğu için bir dizi, “halkı kazanmaya dönük” diyerek açıkladığı plan, adı üstünde, “terörle mücadele” eylem planı.
Dolayısıyla 2,5 yıllık kısa bir göreceli barış döneminden sonra yeniden başlatılan çatışma ortamının, gerekli cesur demokratik adımların atılmasıyla ancak sonlandırılabileceği bir döneme girileceğinin ipuçlarını vermiyor. Zira, Davutoğlu'nun ifadeleriyle, “Milletin vicdanını devletin aklı ile birleştirebilmek için” işe öncelikle devlet aklının demokratikleşmesi ile başlanması gerekiyor. Dünkü eylem planında bu yolda ümit verici bir unsur yer almıyordu. İktidar, biat etmeyen toplumun tüm kesimlerinin şiddetli bir baskı altına alındığı otoriter bir yönetim anlayışının hakim olduğu gerçeğini ısrarla kabullenmeyerek, ne Kürt sorununa ne de diğer hukukun üstünlüğü ilkesinin çiğnendiği hak ihlalleri sorunlarına çözüm bulabilir.
Terörizm konularında uzman Amerikan Georgetown Üniversitesi'nden Profesör Daniel Byman, 3 Şubat tarihli İngiliz Journal of Strategic Studies dergisinde yayımlanan makalesinde, terörle mücadelenin başarısında en ideal demokratik yaklaşımın, halkın, ancak iyi yönetilen bir hükümet otoritesinin meşruiyetine ikna edilmesini gerektirdiğine işaret ediyor. Bu tezi bize uyarladığımızda tersi bir durum ortaya çıkıyor, zira devlet aklı, demokratikleşme sinyali vermiyor, terörle mücadele ederken hukuka uymaları gerekenler, örneğin, duvarlara nefret söylemi içeren yazılar yazarak iktidarın meşruiyetinin sorgulanmasına yol açıyorlar.
Prof. Byman, “Demokratik siyasi sistem değerlidir, zira meşruiyeti artırır, hükümet halkın taleplerine duyarlıdır ve rejimin kuvvet kullanma refleksini azaltır. Şayet terörle mücadelede bu saydığım kriterler en önemlileriyse varın siz hesap edin otoriter rejimlerin bu alandaki mücadelelerinin ne denli kötü ve hatta felaket olduğunu” diyor.
Byman'a göre, “Otoriter rejimlerden farklı olarak genelde demokrasiler, toplulukların mahrum edildikleri haklarını tanıyarak mağduriyetlerini giderirken, kamu güvenliğini de tesis ederler. Diktatörler, milliyetçiliği harekete geçirirken düşmanlarını şeytanlaştırıp, savaş karşıtı duyguları sansürler.”
Kıssadan hisse çıkartmak gerekirse, dünkü eylem planı, dünyada kabul görmüş terörizmle mücadele ve bu sorunu sonlandırma uygulamalarıyla örtüşmüyor.
Keza, Davutoğlu'nun, “HDP ve İmralı'nın (PKK) ancak silahların bırakılmasıyla muhatap alınacağı, artık muhatabın halk olacağı” yönündeki söylemi, terörün siyasi yöntemlerle çözümüne dair dünyada kabul görmüş metotlarla da ters düşüyor.
Örgüte silahları bıraktırmanın tek yolu, bu amaçla onlarla müzakere edilirken buna paralel demokratik alanda iyileştirmeler yapılmasını gerektirir. İrlanda terör örgütü İRA'nın, kimi demokratik haklarının tanınmasına paralel yaklaşık 8 yıllık bir sürede silahları ancak bıraktıklarını hatırlatalım.
Çözümden anlaşılan bir diğer sorunlu alan, PKK'lıların silahlarını bırakıp ülke dışına çıkmaları talebi. Peki, bu insanlar Türk vatandaşı değiller mi? Ülkeyi terk edip gidecekleri yer ise Kuzey Irak değil mi? Burada, en iyi bilmeye zorlandıkları iş olan terörizm dışında normal bir yaşama dönecekleri nasıl bir ortam sağlanacak? Yoksa yine, kısa süreli ateşkes döneminde olduğu gibi çatışmaların yeniden çıkacağını hesab ederek savaş eğitimlerine Kuzey Irak'ta devam mı edecekler?
Hükümetin yeni planı da terörizm sorununa çözüm değil çözümsüzlük getiriyor. Kabullenelim artık, demokratik siyasete dönülmedikçe, terör sorunu çözülemez.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016