Leyla İPEKCİ
Gece, senin içinde gurbet. Garib bülbüllerin vakti. Gökyüzünde yalnız gezen yıldızların vakti. En yaşlı anılar iki kelimeye sığacak hale geliyor, tek emir kipiyle çıkıp gidiyorlar anlamlarından.
Söylenmemiş bir söz kalıyor geceleyin senden geriye. En unutulmaz aşklar gözlerinden bir damla yaş gibi süzülüp gidiyor.
Geçmişi bugüne getiriyor gece. Başlangıçlarla sonları birbirine bağlayan, bütün düğümleri uçsuz bırakan gece. Onunla örtüyor, örtünüyorsun ta derinlerde.
Geceleyin batmayan bir dolunaya tutulmuşsun. Karanlıkta göremeyen gözlere inat, renkli gölgelere rastlamış gibi bir mucizenin içindesin. Her şey mümkün.
Aşıklar yorgan altında güzelleşirken üşüyen çıplak ayakların niyazında uzuyor senin gecen. Bir kiraz çekirdeği gibi döne döne diplere yuvarlanıyor amelin.
Özlemini duyduğun kavuşma için umulmadık diyarlarda bilmediğin bir dilde aslını arıyorsun. Yastıklarını ıslatan dualarıyla bir rüyadan diğerine kendini seyredip duruyor kimileri de. Sen uyanıksın.
Yorulmuyor gönlün sevmekten. Kesilmeden nefesin, insanlığın bütün nefeslerini içine alıyormuş gibi çoğalıyorsun. Bir insanda her insan. Her insanda bütün insanlar.
Sensin uzayan gecelerde. Yarınların ilki, dünlerin sonusun. Gecenin en güzel yüzüsün. Sensin Yarabbi, parmak uçlarında yegane zikir. Sensin! Sensin!
“Bize göre bunca uzun zamanlar
Bize göre gelip geçen sultanlar
Bize göre akıp dökülen kanlar
Sensiz bir nesne yok ne damar ne kan.”
Osman Kemali'nin dizelerine sığınıyorsun. Karanlığın içine bir inci düşüyor. Varlığı Hakla doldurmaktan başka bir uğraşı olmayan vahdet yolcusu gibi zulmetin içindeki nurla kaplanıyorsun.
Nefsinin bürünmüş olduğu karanlıklardan kendi nurunla aydınlanman için cehalet ve zulmetin örtüsünü kaldırdığında, doğmayan, batmayan güneş olacaksın. Gecenin karanlığı zulmetmeyecek sana.
Canın uyanık, bir sırra doğru çekiliyor kalbin, her şeyde onu takip ediyorsun. Varlığın toplamı olan kamil mürşidin nefesinde gizli sır. Hayat sırrı. Nefsini onunla bilirsen varacaksın menzile.
Sultan sırrı nefsinde. “Ete kemiğe bürünür Yunus diye görünür!”
Geceyi, gündüzü, varlığı çepeçevre kuşatmış ol sultan, senin terazin aynı zamanda. Ne koyuyorsan kefelerine, tartıp durulan senin amelin. Dönüşebildiğin ölçüde gecenin içinden gündüzün çıkmasındaki sırra erişebiliyorsun. Dönüşüm kemal noktasında gerçekleşiyor. Her varlığın kemali, onun can verişinde gizli.
Gecenin en karanlık anı!
Terazinin ölçüsü sensin. Senden ne tartılıyorsa, ona dönüşüyorsun. Vahdet yolcusunun ameli aşk. Her an sevdiğinle birliktesin, sevdiğinle haşroluyorsun. Sen sevdiğin oluyorsun. Dönüştüğün. Sevgili. Sensin.
Asıl olarak sevgidir bilmek. Çünkü birini yakinen tanıdığında onda ağır basan güzelliği görürsün. Yaslanabilirsin artık arkana. Ayaklarını uzatıp, koltuk ile sehpa arasında en uzun yolculuğuna çıkabilirsin.
Neyi seversen imanın o. Seher vaktinin yeline dek. Huzurdan bir an bile düşmeden, bir an bile gözlerini kaçırmadan dalmalı her şeydeki ummana. Tek yönlü gidiş! Alacakaranlığın içinde yırtıcı seslere karışıyorsun. Bazı hışırtılar, cisimlerin gizli ismi işitilir oluyor. Avucunda metrelerce dua.
Dilin gözün kulağın O'na dönüyor geceden gündüz çıkarken. Süt kaymak bağlamış, kedi guruldamakta. Hepsinin duasıyla aslına yöneliyorsun. Gecesini arayanlar sabaha dek ayakta.
Evvel sonraya dönüyor, sayfa sayfa yazıyor herkes kaderini. Arayanlar gerçeğin dilini sökmeye başlıyor usul usul. Güzelliğin cevherine değmeye başlıyor. Gizli hazineye...
“Varlığım ben aşka verdim dostlar hiç kalmadı
Her ne kılsam hükm onundur düşmana suç kalmadı.”
Bu dizelerin şairi Sinan Ümmi, gecenin içinden sesleniyor. Sensin Sultanım, yüreklerin şafağında dile gelen sensin. Kuşlar ötüp gün ağarmaya başladığında rüzgârın sürükleyip getirdiği hüzne basıyorsun her adımda.
Sevenin ismi sevilene yazıldığında... Gönlünün semasına ne yansıyorsa harf harf, hece hece, kelime kelime... Okumaya başlıyorsun. Kalemin yazdığı ile senin okuduğunun bir olduğunu bilene dek... Şimdi bazıları derin uykuda. Aşıkların ise gözleri apaçık, sultanın sırrındaki nefesi alıp vermekteler gün doğana kadar.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2018
4.02.2018
1.02.2018
28.08.2018
25.08.2018
21.08.2018
7.02.2018
4.02.2018
31.07.2018
28.07.2018