Markar ESAYAN
"Nach auschwitz ein gedicht zu schreiben, ist barbarisch, und frisst auch die erkenntnis an, die ausspricht, warum es möglich ward, heute gedichte zu schreiben.”
Türkçe mealiyle şunu demiş kısaca Adorno: “Auschwitz’den sonra şiir yazmak barbarlıktır.”
Viyanalı Yahudi asıllı büyük yazar Stefan Zweig, karısı Lotte Altman’la birlikte Rio de Jenerio’da intihar ettiğinde, sadece bir cümle bırakmıştı arkasında: “Dünyada ayaklarımı basacağım yer kalmadı...”
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra da böyle bir ümitsizliğe kapılmıştı yazar ve şairler. Vicdandan kopmuş akıl çöküyordu, kendi içine...
Benim özel şairim Georg Trakl şöyle demişti intihar etmeden az süre evvel: Yaşamın orta yerinden kırılıvermesi ne adsız bir bahtsızlık!”
Ölümüne dair söylentiye göre savaş meydanında tıbbi yardım görevi yaparken ilaç stoku bitince kan gölünün içinde öyle çaresiz kalmıştı ki, sinir krizine girip uyuşturucuyla intihar etmişti.
Onları yargılayabilir miyiz? Zamanın ve insanlığın sona erdiğini düşündürten o kadar elem ve vahşetin tam ortasında çaresiz kalanları...
Ama...
Çıkmayan candan şiir kesilmez. Şiir nefestir çünkü. Şiir duadır, umuttur, isyandır, yaşamdır...
Auschwitz’den sonra bile Yahudiler için de, dünya için de hayat devam etti. Şiir de öyle...
Ama bir yerlerde yine bir eksik vardı ve bu şairlerin suçu değildi.
Soykırımlar devam etti.
Cezayir’de 2 milyon Müslüman öldürdü Fransızlar mesela, Sartre’a, Camus’ye, Beauvoir’a rağmen...
Dünyayı Nazilerden kurtaran ABD ve SSCB, soykırımlarına devam ettiler. Vietnam’da 5 milyon Vietnamlı ve Laoslu öldürüldü, özgürlük ve demokrasi adına... Stalin ise, kapalı bahçesinde Gulag’a ve Sibirya’ya kendi cehennemini kurmuştu. Yüz binlerce muhalif, entelektüel, Yahudi, dindar buralarda hiçleştirildi.
Hayatın Trakl’ın dediği gibi, ortasından kırıldığı anlar... Evet çokça “bahşeder” hayat bize onlardan, Kabil’in kardeşi Habil’i öldürdüğü günden beri...
Belki ilk şiir de, Kabil’in pişmanlığının dizelerinden çıkmıştır. Öyle ki, o şiiri beğenen Allah, onun alnına bir nişan koymuştur, Kabil Nişanı... O nişanı görenler, intikam için onunu canına dokunmasın, Kabil yaşasın diye, hayat sürsün, Kabil’in nesli nedamet getirsin, Habil’in nesli ile bir gün barışsın, kardeş olduklarını hatırlasınlar diye, şiir ölmesin diye...
Çünkü başlangıçta Söz vardı...
Yıllar evvel, Agos için bir orta sayfa hazırlıyordum. Ruanda’da 6 Nisan 1994 tarihinde başlayan Fransa destekli Hutu hükümetinin yaptığı Tutsi ve muhalif Hutu soykırımı hakkında. Epey dokuman okudum, görsel topladım. O sırada bazı videolar da bulmuştum, seyrettim.
Seyrettim ve tam ortamdan kırıldığımı hissettim.
Hutulu askerler, soykırımın ucuza gelmesi için hükümetin Çin’den ithal ettiği palalarla insanları öldürüyorlardı. Üç ayda bir milyon insan öldürmek, kadınların hepsine tecavüz etmek zor ve pahalı iştir, her bir soykırımcıya çok iş düşer. O sahnelerden birini gördüm. Asker birkaç Tutsi’yi parçaladıktan sonra yoruldu. Ama hala birisi vardı, öldürülecek. Kaçmaması için aşil tendonunu kesti asker. Oturdu sigarasını yaktı sonra...
Şiir orada başlamıştı belki...
Ve Srebrenitsa...
Bugün temmuz 1995’te 8 bin Boşnak erkeğin Sırp faşistleri Çetnikler tarafından, Hollanda Barış Gücü’nün “izniyle” uğratıldığı katliamın 16. yıldönümü. Bu anma gününde toprağa verilmek üzere Visok kentinden 613 kurbanın cesedi daha, adsızlıktan kurtarılarak evvelki gün Tırlarla Saraybosna’ya getirildi. Tırların geçtiği yollar gülsüyü ile yıkandı. Bugün Potoçari Mezarlığı’nda toprağa verilecekler, karıları, anaları, çocukları, bir nebze olsun teselli bulacak, belki...
Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyesi Bekir İzzetbegoviç şöyle diyor: “Bütün yaralar iyileşecek, ama bu iyileşmez. Bu, uluslararası topluluğun vicdanındaki siyah bir lekedir. Bunu yapanların vicdanlarında ise kara deliktir...”
Ve bizim soykırımlarımız, aynı yıllarda, ama bize daha yakın olanlar...
Funda Danışman ve Rojin Canan Akın’ın çocukluğunu Güneydoğu Anadolu’da geçiren Kürtlerle yaptığı söyleşilerden derledikleri Bildiğin Gibi Değil kitabından: “Daha önce bizi doktora götürdükleri için bakire raporumuz var. Bakire olduğumuz için önden bir şey yapamıyorlar. Habire arkadan. Şişe vardı, bilmem ne vardı... Arkam parçalandı desem yeridir. Göğüs ucum koptu...”
Şiir bitemez, soykırımlar bitmeden...
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019