Markar ESAYAN
İpekböceğini kozasında boğmak…
1.02.2016
1317
Sürekli olarak barış, uzlaşı ve sivil siyaset imkanlarının dinamitlendiği bir ortamda gazetecilik, köşe yazarlığı ve siyaset yapmak hem zor, hem de onurlu bir iş. Aynı anda bu alanları gözetirken, saldırıları da göğüslemek zorundasınız. Tabii bu durum, gerçekten saydığım değerli konular önemseniyorsa geçerli. Yoksa, her malın alıcısı olduğu, tozun dumana karıştığı bir süreçteyiz. Mesele sizin vicdanınıza, altyapınıza, çalışkanlığınıza ve cesaretinize kalmış.
Çözüm Süreci, hepimizin çok değer ve emek verdiği milli, kritik bir eşiği ifade ediyordu. Birazcık vicdanı olan kimse bu emeklerin boşuna gitmesini, anaların yeniden ağlamaya başlamasını istemez. Hele meşru siyaset yapan ve halka karşı hesap verme durumunda olan, kanunlarla denetlenen siyasi aktörler bu konuda çok daha hassastırlar.
Eğer, AK Parti Kürt vatandaşların yaşadığı hak ihlallerini, haklı taleplerini, bunun yanında da PKK terörünü çözme mesuliyetini önemsememiş olsaydı, sanırım, parti olarak bugünkü kadar zorlanmaz, bu kadar düşman edinmezdi. 35 yıldır hamasi söylem ve güvenlikçi politikalarla gelinen noktada, zor olan ezber bozmak, makas değiştirmekti, statükoyu devam ettirmek değil.
Peki AK Parti bu sorunu çözmeye çalışmak yerine, zevahiri kurtarma yoluna gitse, ülke bugün daha iyi bir durumda mı olurdu? Bazıları böyle iddia ediyor, biliyorsunuz.
Kesinlikle hayır. Bu nedenle kimsenin, hele muhalefetin Çözüm Süreci'ni başlattı diye AK Parti'yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nu linç etmeye hakkı yok. Çünkü, bu sorunlar artık var olan haliyle sürdürülemez bir durumdaydı. Şayet AK Parti bu inisiyatifi kullanmasaydı, Kürt vatandaşlarımızın ülke ile duygusal bağları çoktan kopmuş, ortak gelecek için ümitleri tamamen kaybolmuş olacaktı.
Ortadoğu'da radikal biçimde değişen şartlarda, şayet Türkiye kendi barış tecrübesini yaşamamış, ekonomisini ve siyaset kurumunu güçlendirmemiş olsaydı, şu anda hangi durumlarda olurduk?
Mesela, 2016'yı, 2001 krizi Türkiyesi şartlarında karşılasaydık, güçsüz koalisyonlarla bu ülkeyi nasıl derli toplu tutabilir, yanı başımızdaki ateş çemberinden nasıl korunabilirdik?
Zaten seçmenler 1 Kasım'da bunun cevabını güçlü şekilde verdiler. Ancak muhalefet bunu anlamamakta direniyor.
Bu basit bir seçim sonucu değildi. 14 yılın ve 7 Haziran'da ortaya çıkan koalisyon olasılıklarının sağlamasıydı. Seçmeni rüşvet veya korku ile hareket eden bir nesne olarak görmek yerine, onun karar alma ölçülerini anlamaya çalışsak çok daha anlamlı olmaz mı?
Bugün, Esed ve DAEŞ sayesinde tarihinde görmediği alakaya sahip PKK, ülkeyi Suriyelileştirme, Güneydoğu'yu ise kantonlaştırma atağında hiç beklemediği bir bozgun yaşıyorsa, bu Çözüm Süreci'nde ortaya konan vizyon, tecrübe edilen çatışmasızlık dönemi nedeniyledir.
Meclis'te, HDP'nin arkasında gizlenip ateş ederek AK Parti'yi makasa almaya çalışan muhalefet partilerinin bu soruların cevabını vermeleri gerekir.
Çok merak ediyorum, mesela CHP ve MHP, bu ülkeyi gerçekten yönetmeye talip midirler?
İktidar olmak için gerçek siyasi bir iştahları var mıdır? Yoksa 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarından aslında gizli bir memnuniyet mi duymaktalar?
Yani davul AK Parti'nin sırtında olsun, onlar da tokmağı çalmaya çalışsınlar. Her şeyi çürütmeye, beyazı, griyi siyah göstermeye, süreçleri zehirlemeye çalışırken, sonuçların hepsi hükümetin sırtına yüklensin.
Sonrası?
Sekiz aydır Meclis'te gözlem yapıyorum. Sonrasını düşündüklerini hiç tesbit etmedim.
Dolayısıyla, yolunda giderken saldırdıkları Çözüm Süreci'ni, kendi amaçları doğrultusunda zehirledikten sonra ona sahip çıkar oldular.
Eskiden cuntaların silahından medet umarlardı, bugün PKK'nın, hatta DAEŞ'in.
Ama köklü değişim süreçleri hep böyle olur. Bizim muhalefeti suçlayarak, şikâyet ederek alacağımız bir yol yok.
Türkiye görülmemiş bir saldırı altında. Çünkü görülmemiş bir sıçrama yaptı ve kabuğundan sıyrılmaya çalıştı. İpek böceğini kozasında öldürmeye çalışmalarından daha doğal ne olabilir ki?
Biz uçmaya hazırlanalım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019