Markar ESAYAN
“Dünyanın herhangi bir yerinde 500 bin kişi ölüyor ve (Türkiye dışında) buna bırakın engel olmayı destek olunuyorsa, hayat hiçbir şey olmamış gibi devam edemez.”
Evvelki gün böyle ifade etmiştik gelinen durumu.
Uygar dünya bir dekadans, çürüme çağına girmiş gibi.
Avrupa Birliği projesi, teslim edelim, değerli, etkileyici bir girişimdi.
Ama bunun teknik ve bürokratik bir genişlemeden ibaret görülüp, zihniyetin bu genişlemeyi taşıyıp taşıyamayacağı hesaplanmadı.
Çünkü zaten onlara göre mükemmeldi; evrensel ve kusursuzdu.
Terör ve kitlesel göçler bir sonuç.
Batılı zihniyette, belki radikal aydınlanmanın başladığı yerde, gurur, kibir ve tahakküm arzusu var ve bununla yüzleşilmedi.
Modern öncesi dönemde savaşlar, kötülük yok muydu, vardı.
Krallar fethe çıkar, fethettikleri yerleri vergiye bağlar, büyük insan kayıpları yaşanırdı.
Bu doğru.
Ancak, modern sömürgecilik çağında savaşların, iktidar mücadelelerinin ve işgallerin de kimyası değişti.
Hem etkileri farklılaştı, hem de bu cafcaflı perdelerin ardına gizlendi.
Yani eskiden bir işgal başlar, hasarını verir, belirli bir dönem sonra biterdi.
Yeni dönemde öyle değil.
Batı, sömürgeciliğini, tüm dünyayı işgal edecek ve bunu kesintisiz sürdürecek şekilde farklı bir yöntemle uyguladı.
Gittikleri yerin toplumsal kimyası ile oynamak, belirli bir kesimi diğer kesimin aleyhine desteklemek, onları başkalaştırmak, toplumsal mühendislikle o ülkeyi kontrol etmek.
Sonra kaynak bittiğinde de oradan çekilip gitmek.
Ruanda soykırımı, bunun sayısız örneklerinden biridir. İki kardeş kabile bu modern böl/yönet taktiğiyle 1994’te birbirini boğazladı, 3 ayda 800 bin Tutsi Çin’den getirilen ucuz palalarla öldürüldü, dünya seyretti.
Zücaciye dükkânına giren fil gibi Irak’a dalan Bush’tan sonra, Mr. Obama’nın yine aynı sorumsuzlukla aniden orayı terk etmesiyle Irak ve Suriye’de yaşananlar gibi.
“Tamam da bu ülkelerin hiç mi suçu yok? İslam ülkeleri de kendisini sorgulasın. Doğu neden bu kadar geri, biraz da suçu kendisinde arasın” itirazlarını duyar gibiyim.
Tamam...
Peki Türkiye 14 yıldır ne yapıyor?
Muazzam bir silkinme, reform ve kabuk değiştirme sürecini yaşamıyor muyuz?
Peki ne oldu, destek mi gördük, takdir mi edildik?
Yeni Türkiye olgusunun Doğu’nun 1789’u olduğu anlaşıldı da, çok mu takdir edildi?
ABD ve AB, Gezi’den beri utanmazca bu hamleyi boğmaya kalkanlara destek çıktı.
Mide bulandırıcı bir çifte standart ile tüm “demokratik aygıtlarını” bu darbe için seferber ettiler.
Çünkü sayelerinde kontrol ettikleri ülkenin beyaz Türk vesayetini korumak istediler.
Mısır’da başardılar, şimdilik. Ama orası da yakında patlayacak, maalesef.
Sorun o ki, artık beceremiyor, ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar.
Henüz yeni düzenin ahlaksal parametrelerinde anlaşabilmiş değiliz.
O yüzden terör aradan sıyrılıp aktör olabiliyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019