Markar ESAYAN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 Temmuz Salı günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı yoğun içerikli tam gün mesaisi, Batı’nın ve tüm dünyanın birinci gündem maddesiydi.
Batı’nın bir kısmı bu yakınlaşmayı, Erdoğan’ın Batı’ya karşı güçlü bir kart edinme arzusu, Putin’in ise NATO’da bir gedik açma niyeti olarak okumaya eğilimli. Zaten görüşmeye atfedilen “endişeyle seyretme” durumu da esas olarak buradan kaynaklanıyor.
Bu yaklaşım son derece yüzeysel veya kötü niyetli…
Ne iyi ki, bazıları o kadar da kuşkucu değiller. Çünkü Suriye konusunda ABD, Rusya ve Türkiye koalisyonun ortak üyeleri. Türkiye’nin ekseni kaymıyor, bilakis dünya ile entegre olunuyor.
Mesele, Türkiye’nin öncelik ve endişelerinin anlaşılmak istenmemesinde. Özellikle Suriye sınırında bir PKK devleti kurma çabası ve Türkiye’nin Güneydoğusunda yine aynı amaçla PKK’ya verilen destek… Tabii önce özerklik, sonra bağımsızlık ve final olarak da iki bölgenin birleştirilmesi…
DAİŞ tehdidi ambalajını kimse yutmuyor artık.
15 Temmuz darbesinin temel amacı da buydu zaten: Erdoğan’ı hal ettikten sonra, mümkünse bölünmeye yol verecek bir hükümet dizayn etmek, (Bunu yeni Çözüm Süreci diye yutturacaklardı) olmazsa birkaç yıllık bir iç savaştan sonra haritayı değiştirmek… İkisi de aynı kapıya çıkacaktı.
New York Times’da Stephen Kinzer, “Kızgın Erdoğan ile oyunu nasıl oynamalı” başlıklı makalesinde, önce bildiğimiz önyargıları sıralarken, darbenin önlenmesinden sonra Türkiye ile kurulacak yeni ilişkinin ölçüterini sorguluyordu.
“NATO üyesi Türkiye ile ilişkiler hiç bu kadar savrulmamıştı” ona göre. “Türkiye’yi NATO’dan dışlamak, güçlü bir ahlaki ders vermek adına uygun olabilirdi. Bu NATO’ya da tutarlılık getirirdi.”
Bu tespitlerin 15 Temmuz darbesinin öncesindeki duruma göre yapıldığını, ama artık yeni bir durumun var olduğunu anlıyordunuz makalenin devamında.
Çünkü Kinzer’e göre ilk şıkkın alternatifi zor yutulur cinstendi, ama ABD’nin çıkarlarına daha uygun olan bu seçenekti:
“Türkiye’nin eşsiz jeopolitik önemini görmek ve Erdoğan’ı olduğu gibi kabul etmek…”
Siz “Erdoğan”ı, “Yeni Türkiye” diye okuyunuz.
NATO’dan dışlama sopasının Suriye ve Güneydoğu’da PKK devletçikleri kurmak adına bir tehdit ve 15 Temmuz’la da ilintili olduğu anlaşılmış olmalı. Darbe başarısız olduğu için de NATO’dan dün “Türkiye değerli bir üyemiz, üyelik meselesi tartışma konusu değildir” mesajı geldi.
Unutmayalım ki, bu objektif/rasyonel eğilimler darbenin mümkün olmamasından sonra gelişti. AB ise her zamanki durgunluğu ile izleme durumunda; hele Brexit hamlesinden sonra… Fransa DAİŞ ile terbiye edildi, Merkel darbeye karşı Türkiye’ye destek açıklamasından sonra iki terör saldırısına maruz kaldı ve sahneden kayboldu.
AB’yi bitiren Brexit, Suriye ile Türkiye’de PKK’nın desteklenmesi ve 15 Temmuz darbesi, sözde “yeni dünya” düzeninin kurulmasına dönük, aynı merkezden yönetilen hamlelerdi. Erdoğan ve Yeni Türkiye nefreti ile gözü körelen AB, bu yeni dünya düzeninde kaybeden olduğunu bakalım görebilecek mi?
AB, birliğin bence fiilen yok olmaya başladığının bile farkında değil. Veya farkında bile olsa, Brexit hamlesinden sonra bunun önüne geçmesinin ancak Türkiye’yi birliğe almakla mümkün olduğunu görecek rasyonellikten uzak. (Biz bunu ister miyiz, istemeli miyiz ayrı konu.)
ABD ise, Gülen üzerinden bir oyuna getirildiğini, Ortadoğu’dan izole olabileceğini görme kapasitesine sahip gibi. Ne şanslılar ki, önce onarım sonra da yeni ilişkiler tesis etmeye cesaret edebilecek rasyonel bir lider var karşılarında; Recep Tayyip Erdoğan.
Gülen’in Pensilvanya’daki varlığı, (Rus uçağının düşürülmesine benzer) ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarlarına dönük bir provokasyon mudur? ABD bu sorunun cevabını bulmalıdır.
Aynı anda herkesin kaybedeceği bu oyunu bozmak, ABD ve AB’nin Erdoğan konusundaki irrasyonelliğini bir kenara bırakmasıyla mümkün. Rusya’dan ders almak öğretici olabilir. Gülen konusundaki tercih bunu gösterecek. Çünkü Türkiye’ye çok fazla haksızlık yapıldı.
Erdoğan açık/dürüst oynayan bir lider. Önceliği tabii ki Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve haklı çıkarları. İlki pazarlığa kapalı bir konu. 79 milyon ülkesi için ölmeye hazır. İkincisinde ise herkesi kabul edilebilir ölçülerde tatmin edecek uzlaşma noktaları bulmak söz konusu. Yeter ki dürüst ve güvenilir ilişkiler tesis edilsin; Yeni Türkiye hazmedilsin.
Yeni dünya düzeni merkez ülke Türkiye’siz kurulamayacağı gibi, Türkiye’nin parçalanmasına dönük kurgu da dünyaya yeni bir düzen değil, bir cehennemi armağan edebilir ancak.
Yazarlar
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019