Mehmet Acet
Ali İhsan Yavuz’u Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı sıfatı nedeniyle siyasetle yakından ilgilenenler tanıyordu elbette.
Ama geniş kamuoyu nezdindeki bilinirliliği 1 Nisan sonrasına denk geldi.
Hukukçu kimliği ve seçim hukukuna hakimiyeti sayesinde partisinin tezlerini sakin ve etkili bir şekilde anlatıyor.
Dün sabah AK Parti Genel Merkezi’nin giriş katındaki salonda medya mensupları olarak bir araya geldik.
1,5 saati soru cevap şeklinde olmak üzere, 2,5 saat boyunca İstanbul seçimlerini ve AK Parti’nin ‘Olağanüstü itiraz’ başvurusunun gerekçelerini dinledik.
AK Parti’nin YSK’ya üç bavul halinde yaptığı başvurunun ana omurgasını üç başlık oluşturuyor.
1-Sandık başkanı ve görevli memur konusunda organize usulsüzlük, kanunsuzluk yapıldığı, ‘Seçim Kanunu yolsuzluğunun’ hayata geçirildiği iddiası.
Yavuz, İstanbul’da toplam 31 bin 280 sandıkta başkan ve kamu görevlisi sıfatı taşıyan, 19 bin 623 görevlinin ‘Kamu görevlisi sıfatı’ taşımayan kişilerden seçildiğini söylüyor. Aşçı, hademe, taşerondan kadroya geçenler gibi…
2-Sayım döküm cetvellerinde yapılan hatalar. Yavuz’un “Sehven olması mümkün değil” dediği 5 bin 388’i mühürsüz, 694’ü imzasız, 214’ü boş işlem, olağanüstü başvurunun gerekçeleri olarak sıralanıyor.
3-Kısıtlı seçmenlere oy kullandırıldığı iddiası.
AK Parti kanadı, 2 bin 308 kişiye mahkeme kararı ile ‘Kısıtlı’ olduğu halde oy kullandırıldığını dile getiriyor. 20 bin 782 kişinin ise ‘Kısıtlı şüphesi’taşıdığını belirterek, YSK’nın bu kişiler üzerinde çalışıp kesin tespit yapmasını istiyor.
Bunlar dışında 3 valiz dolusu başvuru dilekçesinin içerisinde başka detaylar da var elbette ama bu üç ana başlık itirazın temel gerekçelerini oluşturuyor diyebiliriz.
Ali İhsan Yavuz’un basın buluşması bittikten sonra bu defa CHP’den Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, kendisine cevap vermek üzere kameraların karşısına geçti.
Ofise geçtikten sonra CHP yöneticisinin açıklamalarını izledim, yazılı haber metinlerini okudum.
Altı çizilmesi gereken şöyle bir husus var:
Sandık başkanı ve memur üye ilgili olarak iki parti, başka birçok konuda olduğu gibi ayrı ayrı tezler öne sürüyor.
CHP, bu isimlerin belirlenmesinde “Bizim bir dahlimiz yok”, “Mülki amirlerin gönderdiği listeler üzerinden ilçe seçim kurulları bu isimleri belirliyor” diyor.
İkincisi, sandık kurullarıyla ilgili olarak 26 Şubat/2 Mart arasında itiraz süreçlerinin olduğunu, AK Parti’nin o dönemde itirazlarını yapmadığı halde şimdi seçimden sonra duruma karşı çıktığını söylüyor.
Ali İhsan Yavuz ise, sandık kurulu listelerinin kanun gereği seçimlerden önce siyasi partilere verilmediğini, dolayısıyla bu durumdan seçim sonrası haberdar olabildiklerini dile getiriyor.
Bu anlamda CHP’nin “Bu işte bizim de bir dahlimiz yok” savunmasına “Bunu biliyoruz, siz de bu işin üstüne gidin” anlamında bir yanıt veriyor.
Yüksek Seçim Kurulu, sandık kurulları ile ilgili bu itirazları değerlendirip bir karar verecek.
Sandık kurulları oluşturulurken kanunun çizdiği çerçevenin dışına çıkıldığı ve ‘Tam kanunsuzluk’ durumunun ortaya çıktığı teyit edilirse, bu durum sadece büyükşehir değil, İstanbul’un ilçe seçimlerini de etkileyebilir.
Kişisel kanaatim, YSK’nın kararını oluştururken ‘Kısıtlı seçmen’meselesinin üzerinde daha fazla titizlik göstereceği yönünde.
17 günlük tecrübemiz, YSK’nın kararlarını alırken;
1-Daha önceden verilmiş ‘Örnek kararlara’ göre bir tutum belirlediğine,
2-Seçim sonuçlarına ‘Müessir’ ve dahi aradaki farkı etkileyecek düzeyde bir ‘Kısıtlı seçmen’ olup olmadığına baktığını gösteriyor.
Bu anlamda şöyle bir referansımız da var:
1 Nisan sonrası, seçim yenileme kararının verildiği yerlerin çoğunda, oy kullandırılan kısıtlı seçmen sayısının seçim sonuçlarını değiştirebilecek düzeyde olması gerekçe gösterildi.
İstanbul için de en kritik noktanın burası olduğunu düşünüyorum.
AK Parti kanadı, bu anlamda netleştirilen rakamın 2 bin 308 olduğunu dile getiriyor.
Seçim sonucunu etkileme anlamında bu rakamı iki ile çarparsak, aradaki farkın 10 binlerin altına ineceğini ama sonucu değiştirmeyeceğini düşünebiliriz.
Ama itiraz başvurusunda 20 bin 782 kişinin ‘Kısıtlı olup olmadığının’YSK tarafından vuzuha kavuşturulması talep ediliyor.
Eğer toplamda 7 bin rakamı bulunursa bu, doğrudan seçim yenilemenin temel bir gerekçesini oluşturabilecek.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020