Mehmet Acet
Yunanistan’la ilgili gelişmeler üzerine yazı yazmak için kafa yormaya başladığım zamanlarda, aklıma 15 Temmuz darbe girişiminden birkaç ay sonra Atina’dan Ankara’ya ulaşan o enteresan istihbarat bilgisi gelir.
Şimdi yine öyle oldu.
Bu köşede daha önce bir iki kere okuduğunuz o hikayeyi, birazdan değineceğimiz son gelişmeler için bir bağlam oluşturmak adına tekrar hatırlatmak istiyorum.
Ankara’ya nasıl ulaştığını hala ciddi şekilde merak ettiğim o istihbarata göre, 15 Temmuz’dan sonra dönemin Yunanistan Savunma Bakanı (Kammenos) ile Genelkurmay Başkanı arasında Türkiye konulu bir görüşme yapılmıştı.
Görüşme sırasında darbe nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güçten düştüğü değerlendirmesi yapıldıktan sonra “Türkiye ile savaşmanın tam zamanı” noktasına gelinmişti.
Ancak bu fikre ulaşıldıktan sonra Yunan aşırı sağını temsilen hükümette yer bulan dönemin Savunma Bakanı Kammenos’un aklına, ülkenin içinden geçmekte olduğu zorlu ekonomik şartlar gelince, “Tüh, keşke ekonomimiz krizde olmasaydı da bunu yapabilseydik” yazıklanmasıyla o toplantı tamamlandı.
(Bu olayı, haber kaynağı olarak beni hiç yanıltmadığı için söylediklerine ihtiyatla bakma ihtiyacı duymadığım üst düzey bir yetkili isimden dinledikten sonra 2017 başlarında bu köşede kullanmıştım).
Yunan Savunma Bakanı ile Genelkurmay Başkanı, 15 Temmuz kalkışmasından hemen sonra “Türkiye ile savaşa girmenin tam zamanı” diye düşünürken, darbenin ordu üzerinde bıraktığı tahribattan nemalanma hesabı yapmışlardı.
Ancak ilerleyen dönemlerde, TSK’nın özellikle Suriye ve Kuzey Irak’ta gösterdiği operasyonel başarılar, o hesabın da yanlış yapıldığını ortaya koydu.
TSK’NIN SURİYE’DEKİ BAŞARILI OPERASYONLARI ATİNA’YI HUZURSUZ ETTİ
2018 Ocak ayında başlayıp iki ay içerisinde başarıyla tamamlanan Zeytin Dalı harekatı devam ederken de, Ege’de birtakım dalgalanmalar olduğunu gözlemledik.
Belli ki, Afrin bölgesinde yürütülen harekat, Atina’da bir yandan huzursuzluk üretirken, öbür yandan “Acaba Türk ordusunun dikkatleri güney sınırlarında iken bunu fırsata dönüştürebilir miyiz” şeklinde yine bir takım fikir egzersizleri yapılmıştı.
Bunu nereden çıkartıyoruz?
Yunanistan’ın yine o dönemki Savunma Bakanı, Afrin harekatı devam ederken, Kardak kayalıklarına çiçek bırakmış, muhtemel bir provokasyon için ortamı yoklamış, aynı zamanda İzmir’in Karaburun ilçesinin açıklarında Bizans bayrağı takan Machitis isimli bir Yunan karakol gemisi, Türkiye’ye ait gemileri taciz etmişti.
AMA ARTIK KÖPRÜNÜN ALTINDAN O KADAR ÇOK SU AKTI Kİ…
Buraya kadar saydıklarımızı ve verdiğimiz bu örnekleri, 15 Temmuz sonrasından başlatıp iki yıl öncesine kadar geçen sürede olup bitenler şeklinde bir sınıflandırmaya tabi tutacak olursak, aynı bağlamda bugün gelinen noktayı değerlendirmeye almak için “Köprünün altından o kadar çok su aktı ki” dememiz gerekecek.
Örneğin, yaklaşık dört yıl öncesi için (15 Temmuz’un hemen sonrası), Yunanistan’ın 100 yıl önce olduğu gibi Anadolu’ya gözünü dikme cüreti gösterdiği bir ortamdan söz edebilecekken, bugün Türkiye’nin Girit, Rodos ve Kerpe gibi adaların yakınlarında petrol aramak için ruhsat başvurusunda bulunmasından söz edebiliyoruz.
Yunanistan’ın bugünkü Savunma Bakanı Panagiotopoulos, “Her türlü senaryoya hazırlanıyoruz. Elbette bu olasılıklar arasında askeri müdahale de var. Bunu yapmak istemiyoruz, ancak egemenlik haklarımızı azami derecede korumak için mümkün olan her şeyi yapacağımızın anlaşılmasını sağlamak istiyoruz” açıklaması yaparken, bu tehdidin arka planında Akdeniz’deki oyun planlarının Türkiye lehine bozulmuş olmasından duyulan telaş olduğunu görebiliyoruz.
Her durumda, birkaç yıl önceki hücum hesaplarından, savunma kaygılarına dönüldüğünü gösteren bur tablo bu.
Libya’da son günlerde olup bitenlerin Abudabi, Kahire gibi başkentler kadar Atina’da da büyük bir endişe ürettiği ortada.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın Yunan adalarının hemen yakınında petrol arama ruhsatı için başvuruda bulunması demek, Akdeniz’in yer altı zenginliklerinin geleceğiyle ilgili Atina’nın bütün hesaplarını boşa çıkarmak anlamına geliyor.
Diğer yandan son günlerde Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Libya sahasındaki kazanımları, Türkiye’nin bu hükümetle yaptığı deniz sınırlarını yetkilendirme anlaşmasını daha bir sağlama almış görünüyor.
Bütün bu gelişmelerin üzerine şu soruyu sormanın vakti geldi:
Bu olup bitenlerin, Türkiye ile Yunanistan arasında bir çatışmaya yol açma ihtimali nedir?
Önceki yıllara ve önceki yüzyıla ait örnekler, Yunanistan’ın bir zafiyet yakalaması halinde, Türkiye’ye karşı harekete geçmeyi ciddi şekilde düşündüğünü, fırsatını bulması halinde de bunu yaptığını gösteriyor.
Peki, mevcut şartlarda olduğu gibi, Türkiye’ye karşı savunma halinde kalmaları halinde Yunanlılar bir çatışmayı göze alma anlamında aynı cesareti gösterebilirler mi?
Onlar için cevaplaması daha zor bir soru bu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020