Mehmet Acet
Sirte, Libya’nın devrik lideri Kaddafi’nin memleketi olmasının dışında (bugün için bu çok da değerli bir bilgi değil artık) ülkenin en önemli liman kenti olma özelliğini taşıyor.
Akdeniz’in batısına açılan bir kapı, stratejik değeri yüksek bir nokta.
Cufra ise, üzerinde büyük bir askeri üs barındırması nedeniyle ‘kavga etmeye’ değer bir bölge olarak görülüyor.
Libya’daki savaşta bir sonraki mücadele bu iki bölgede yoğunlaşacağı için, bu aralar dikkatler Sirte ve Cufra üzerinde toplanmış durumda.
Hafter ve arkasındaki güçler, Sirte ve Cufra’nın kendileri için ne kadar büyük önem arz ettiğini çoktan açığa vurmuş durumdalar.
Mısır’ın darbeci lideri Sisi, buraların ülkesi için kırmızı çizgi olduğunu söyleyip müdahale tehdidinde bulundu.
Rusya’dan gelen açıklamalar da, savaşın daha ileri seviyelere taşınmadan bu noktada bir ateşkesle durdurulması talebine işaret ediyor.
İçeriğinde ‘tehdit’ niteliği taşıyan unsurlar olsa da, Hafter ve arkasındaki güçlerin cari pozisyonunun ‘savunma pozisyonu’ olduğunu söylemeliyiz.
Bir nevi UMH’ye daha fazla ileri gitmeyin deniliyor.
Tabi, bu çağrıların arkasındaki niyetin toparlandıktan sonra yeniden harekete geçmek olduğu da su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
Diğer yandan Türkiye’nin destek verdiği Serrac yönetimine bağlı güçlerin bu çağrı ya da tehditlere boyun eğmeden ilerlemeye devam etmek istedikleri biliniyor.
“Burada durmayacağız” anlamına gelen pek çok açıklama yapılmış durumda.
Ankara, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin bu tutumuna desteğini sürdürüyor.
Dün, nabzını yokladığımız ilgili çevrelerden yine aynı cevabı aldık.
Ankara, 2015’deki sınırlara dönüş anlamına gelecek olan Sirte ve Cufra’nın alınması yönünde Libya hükümeti tarafından ortaya konan iradeye tam destek vermeye devam ediyor.
Bu anlamda Mısır’dan, Rusya’dan ve Fransa’dan yani Hafter’in arkasındaki güçlerden gelen ateşkes çağrılarına dünden farklı bir cevap veriliyor değil.
Önceki gün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye’yi hedef alan bir takım açıklamalarda bulunmuştu.
Türkiye’nin Libya’da tehlikeli bir oyun oynadığını ve bunun Berlin Konferansı’nda verilen sözlere aykırı olduğunu söyleyen Macron, Akdeniz’de Libya açıklarında Türk ve Fransız gemileri arasında yaşanan olayın, NATO’nun “beyin ölümünün” gerçekleştiğinin bir kanıtı olduğunu söyledi.
Macron’un bu sözleri Ankara’da elbette not edilmiş durumda.
Ancak Fransa adına sarf edilen bu ‘tehditvari’ laflar nedeniyle bir geri adım atılması gibi bir hava olmadığını da biz not etmiş olalım.
Söylenenlerden bir cümle aktaralım yeterli:
“Macron ilk düğmeyi yanlış ilikledi, yanlış ata oynadı o yüzden şimdi kıvranıp duruyor” deniyor.
PENÇE-KARTAL HAREKATI: 40 YILDIR DOKUNULMAYAN YERLERE DOKUNULUYOR
Bilenler, bilir, hatırlayanlar, hatırlar.
2007 yılı sonlarında Kuzey Irak’a ‘Alay-ı vala’ ile bir sınır ötesi operasyon başlatılmıştı.
Aynı günlerde dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, televizyonda yayınlanan bir programdan esinlenerek talihsiz bir açıklama yapmış, “PKK’nın oradaki kampları ve hareketleri BBG evi (Biri Bizi Gözetliyor) gibidir. Yeter ki gidip vurabilme imkanı sağlansın. Oraları artık elimizin, avucumuzun içi gibi biliyoruz.” demişti.
O beyanat için ‘talihsiz’ diyoruz çünkü yürütülen harekatta sınırın sadece birkaç kilometre ötesine ancak ulaşılabilmiş, sonra geri dönülmüştü.
Bu feedback, yani geri besleme hikayesine bugünlerde devam eden Pençe-Kartal harekatına dair bir takım verilere vakıf olunca başvurmuş olduk.
Şimdilik bir cümle kullanalım, gerisin siz anlayın:
Deniyor ki;
“40 yıldır dokunulmayan yerlere dokunuluyor.”
Aradan geçen 13 yılın sonunda, Türkiye’nin, TSK’nın teknolojik kapasitesinin gelişmesi, o bölgelerin gerçek anlamda ‘BBG evine’ dönüşmesinin bir gerekçesi olarak kabul edilebilir.
Ama belki bundan daha kıymetli bir şey daha var.
O da şu:
Devletin, hükümetin, kurumların geçmişte hiç örneği olmayacak şekilde ortak bir motivasyonla ve senkronize halde çalışmaları.
Kulak verdiğimiz ilgili çevrelerde ilgi çekici bir teşbih yapılıyor.
Şöyle şeyler söyleniyor.
“Eskiden kanallar arasındaki irtibatlar bozuktu. Bahçenin sulanması için kanala verdiğiniz su, tuvalete gidiyordu. Şimdi artık bu bağlantılar sağlıklı şekilde işliyor.”
Nasıl?
Bu benzetme birçok soruya cevap vermiş olmuyor mu?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020