Mehmet Ali ALÇINKAYA
Sayın Divan, Değerli konuklar, Değerli basın mensupları, Sevgili delege yoldaşlarım,
Sizleri ve kongremizi yasallaşma sürecinin başlangıcından bugüne değin Sargın ve Kutlu yoldaşların ülkeye döndükleri günden, tahliye oldukları güne değin yalnız bırakmayan, partimizin önüne koyduğu Birlik- Yasallık- Yenilenme politikası doğrultusunda özverilerde bulunan, partimizi Kocaeli'deki siyasi partilerle eşit düzeyli ilişkilere getiren Kocaeli ‘'li komünistler adına coşkuyla selamlıyorum.
Yoldaşlar; Bugün coşkusuyuz, sevinçliyiz, mutluyuz, gururluyuz, çünkü biz komünistler 70 yıl sonra başkentimiz Ankara'da ilk yasal kongremizi yapmanın haklı onurunu yaşıyoruz.
Bugün ülkemiz Marksist hareketi önemli tarihsel dönemeçte bulunuyor. Bugünlerde tek tek hepimiz için, geleceğin umudu çocuklarımız için ve herşeyden önemlisi herşeyimizle bağlı olduğumuz sevgili ülkemizin geleceği için, kendi rollerimizle ilgili karar verme günleridir.
Bu önemli dönemeç noktasında toplanan Büyük Kongremiz Türk- Kürt iki ulusun komünistleri için tarihsel bir fırsattır. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz yoldaşlar!..
70 yıl boyunca biz komünistler, bir yandan kendi özgürlüklerimiz ve yasallığımız, bir yandan da ülkemizin barış, demokrasi, insan haklarına dayalı aydınlık ve güzel geleceği için mücadele ettik. Uğruna mücadele ettiğimiz değerler bugün Dünya da tüm insanlığın ortak özlemleri olmaktadır.
Yoldaşlar; Kongremiz, içinde yaşadığımız dünya ve ülkemizin önemli sorunlarla karşı karşıya bulunduğu günlerde toplandı. Dünyamızda hızlı ve köklü değişimler yaşanırken, Körfez krizinin sonucu çıkabilecek olası bir savaş tehlikesi ve ülkemizin bir savaş tehlikesinin göbeğinde yer alması sorunu ile karşı karşıyayız.
Ülkemizin içinde bulunduğu çok boyutlu derin sorunlar ve dünyamızdaki hızlı çok yönlü değişiklikler, Türkiye’de köklü bir politik yenilenmeyi, Demokratik yeniden yapılanmayı zorunlu kılmaktadır. Ülkemiz isteyen toplum değil, talep eden toplum sürecini yaşamaktadır.
Toplumun her alanında yıkıcı etkilerde bulunan zorlukları aşmak, toplumsal dinamizmin önünü açmak, ancak baskıcı ve otoriter rejime son vermekle ve köklü bir demokratikleşmeye mümkündür.
• Politik bunalımın askeri müdahalelerle yol açtığı tahribatların giderilmesi, özgür düşünceye ket vuran tabuların yıkılması, Demokratik rejimin bütün toplumu kapsayan geniş bir tabana sahip olabilmesi için, bütün olağan-üstü yargılamaların sonuçlarını ortadan kaldıracak, politik tutukluları özgürlüklerine kavuşturacak bir genel affı, kapatılmış bütün siyasi partilerin üzerinde ki yasakların kaldırılması, ceza yasasındaki 141-142-163. Maddelerin kaldırılması, Kürt varlığının ve yasallığının tanınması, Kürt sorununun çözüm yollarının açılması, cumhuriyetin çoğulcu, katılımcı, demokratik yeniden yapılanması, sivil bir mutabakatın ifadesi olacak olan yeni bir anayasa, yeni bir seçim ve partiler yasası, özgür yurttaş girişimleri, dayanışma örgütlenmeleri, kolektif sorumluluk inisiyatifleri, kendi haklarını arama, haksızlığa karşı direnme yaşam bilincinin gelişmesi için çalışmak, toplumumuzun dönüşmesinde önemli rol oynayacaktır.
• Bütün alanlarda tahakküm ve şiddete, sömürüye ve doğanın tahribine karşı aralıksız mücadele, devletin çağdaş yeniden yapılanması ve katılımcı demokrasi, demokrasi güçleri ile kurulacak diyaloglarla bağımsız düşünen, hakkını cesaretle arayan, hak inisiyatiflerini destekleyen yurttaşlar olarak demokrasinin aktif bir gücü, toplumu bugünden dönüştürücü odakları olmalıyız.
• ANAP iktidarının politikasına karşı yükselen barışçıl ve demokratik eylemler, günümüzde işçilerin son zamanlarda sık sık ve büyük ölçülerde yapılan eylemlerinde kendini ifade ediyor. Ülke çapında bir günlük işe gitmeme eylemlerinde, Zonguldak maden işçilerinin Ankara'ya yürüyüşlerinde, yüzbinlerce maden, metalürji ve kağıt işçisinin grevlerinde de kendisini ifade ediyor. Aynı zamanda ülkemizdeki demokratikleşme süreci çelişkilerle dolu bir biçimde devam ediyor.
• Ülkemizde; temel insan hak ve özgürlüklerinin eksiksiz yaşama geçmesi, düşünce, örgütlenme, bilgilendirme, vicdan ve din özgürlüğü, kadınların eşit haklılığı, sendikal haklar, çocuk hakları, toplantı ve gösteri özgürlüğü, devletin yurttaşlara işkence, baskı, terör , yıldırma uygulamalarına karşı, Doğu ve Güneydoğu ‘daki olağan-üstü uygulamaların sona ermesi, sürmekte olan grevlerin başarıyla bitmesi için, aralıksız bir politika ve kültürel mücadele vermek, yurttaşların kendi sorunlarının çözümünde daha çok iktidar ve inisiyatif sahibi olması sürekli amaç olmalıdır.
• Yoldaşlar; 12 Eylül rejiminin ağır sonuçlarını het alanda ağır bir biçimde yaşamaktadır. Rejimin ideolojik karakterini oluşturan 141-142-163. Maddeler halen kaldırılmadı. Partimiz TBKP hakkında Anayasa Mahkemesinde kapatılma istemiyle açılan dava sürmektedir. Kürt halkı üzerinde ki baskılar devam ediyor.
• Düşünce ve inançlarından dolayı halen insanlar cezaevlerinde tutulmaktadır. Hükümetten bir ses yok.
• Bugün ülkemizin temel sorunu demokrasidir. Demokrasinin temel sorunu işe, özgürlüklerin kazanılmasıdır.
• Türkiye'nin temel hak ve özgürlükleri tanıyan, 12 Eylül ‘ü tüm sonuçlarıyla tasfiye eden yeni bir toplumsal sözleşmeye gereksinimi var. “ Önce devlet" anlayışının yerini “ Önce yurttaş “ anlayışı almalıdır.
• Yeni toplumsal mutabakat, komünizm, Kürt sorunu, din ve vicdan özgürlüğü etrafındaki hukukî ve fiili yasak ve baskıların kaldırılması esas alınmadan sağlanamaz.
• Mutabakat susarak ve bekleyerek sağlanamaz. Tek seçici devlet yanlılarına karşı, özgür yurttaşı savunanların ısrarlı ve sürekli bir barışçıl eylemcilik içinde olmaları gerekiyor.
• Yoldaşlar; Bugün biz kongremizde partimizin geleceği ile ilgili karar verirken, bir anlamda da tek tek bireyler olarak kendi politik geleceğimizle ilgili karar vereceğiz. Esas olarak politika yapmanın düne göre anlamının değiştiği günümüzde, politik mücadele artık hepimiz için tek boyutlu insan olmaktan çıkıp, çok boyutlu insan olmamızı zorunlu kılıyor. 21. Yüzyıla girerken en heyecan uyandıran atılımlar, teknoloji sayesinde değil. İnsan olmanın ne anlama geldiğinin anlaşılması sayesinde gerçekleşecektir.
• 20. Yüz yılı geride bırakırken bireyin kazanmış olduğu zafer tüm yönelimlere kaynaklık oluşturuyor. Bir sanat yapıtı yaratan, politik bir felsefe akımı başlatan, yeni girişimler kuran, arkadaşlarından ya da aile üyelerinden birini başarıya ulaştıran, yeni bir ülkeye göç efen, üstün bir tinsel deneyimi bulunan birey, toplumu değiştirmeden önce kendisini değiştirmesi gerektiğinin ayrımındadır artık. Değişiklikleri kurumlardan çok bireyler sürüklenmektedir günümüzde. Toplumun temel direği ve değişimin temel birimi günümüzde bireydir. Çevre hareketi de , kadın hareketi de , anti nükleer hareket de farklı bir gerçek olasılığının bilincine varan bireyin önderliğinde gerçekleşmiştir.
• Yeni çağ hareketinin ilk ilkesi, bireysel sorumluluktur. Bireyselleşme evrenselleşme ile el ele ilerliyor
Yeni bir yılın eşiğinde bulunduğumuz su günlerde, insanlar kendi politik kaderlerini belirlemede daha özgür, daha çok söz sahibi olacaktır.
Kendi gerçeğimizi, geçmişi belirleyen etkenleri belirleyerek değil, geleceği yaratacak olan etkenleri belirleyerek yakalayabiliriz.
İşte yoldaşlar; kongremizde komünist bireyler olarak kendi politik geleceğimize karar vereceğiz. Yeni politika bizden bir elmasın köşeleri gibi çok yönlü ve çok boyutlu insanlar olmamızı bekliyor.
Yoldaşlar; Bir yoldasınız olarak ben Parti Meclisi kararını G Y K ‘nın sunduğu biçimiyle bu perspektifler ışığında değerlendiriyorum.
Yasal bir parti olmayı başarmış TBKP, aynı zamanda toplumsal meşruluğunu da kanıtlamıştır., pekiştirmiştir. Kazaman5 bir partiyiz, kazanmış bir partinin üyeleriyiz.
Ancak yasal engeller ortadan kalkmış değil. En başta Anayasa Mahkemesi'ndeki davamız sürmektedir. Bunun için yasaklara ve tabulara karşı mücadele etmek gerekiyor. TBKP yasal bir parti olmayı başarmış, SHP ise 15 Ocak ‘ta tüzel kişilik kazanmak için başvurusunu yapacaktır.
Yasallaşma ve birlik her ikisi de somuttur. Önümüzdeki en büyük sorun yenilenmedir. Bizse tek başımıza yenileyemeyiz. Bizlerin ve diğer Marksistlerin yenilenmesi icin5 TBKP ‘nin SBP'ne dönüşmesi hem zorunluluktur, hem de gerekliliktir.
Dil, din,cinsiyet ayrımcılığı yapmadan, Türk- Kürt bütün yurttaşları sınıfsız ve Sömürüsüz bir evrene doğru cesur, ışıklı ve neşeli bir yürüyüşe çağıran SBP bizim partimizdir. Birlik partisine “ bizim de partimiz “ diyememenin bir-çok nedeni var. Ben önemli bir nedeninin altını çizmek istiyorum.
Monolitik yapılar içinde insanların kendisini ifade etmesi için “ Yaşasın Marksizm-Leninizm “ demek yetiyordu. Ama çağdaş, çoğulcu ve katılımcı bir parti içinde insanların kendisini ifade etmesi zordur. Üretken olmak, katılımcı olmak zorunludur. Düşünüyorum ki , SHP ‘ye nu tepkinin nedenlerinden biri de kendini ifade edememe endişesidir. TBKP ‘nin SBP ‘ne dönüşmesi için PM eğilim kararına dayanan, GYK karar tasarısının Büyük Kongremizde karar olarak onaylanması bizim tarihsel sorumluluğumuzdur
SBP Marksistlerin, komünistlerin, sosyalistlerin ve Marksist olmayanların da birlikte var olabilecekleri yenilenmeye açık bir parti anlayışı içinde gerçekleşebilecek politika yapma olanaklarını bizlere sunmaktadır. SBP, kelimenin tam anlamıyla renkli bir parti olacaktır. Bunu bir düşünsel zenginlik olarak kabul etmeliyiz.
Kongremize başarılar dileyerek, Kocaeli ‘li yoldaşlar adına hepinizi selamlıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
16.06.2025
12.06.2025
9.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
21.05.2025
19.05.2025