Mehmet ALTAN
Barack Obama 20 Ocak 2009 günü, 1861 yılında başkan Abraham Lincoln'un yemin töreninde kullandığı İncil'e el basıp yemin ederek George W. Bush'tan görevi devralmış ve resmen ABD devlet başkanı olmuştu.
Basın Tarihi açısından baktığımızda, 2009 yılının başında hem yerel, hem de evrensel medyanın en önemli haberi ve gelişmesiydi.
Xxxxxx
Köprülerin altından çok sular aktı.
2009 yılında Obama’nın arkasında duran ileri teknolojinin simge isimleri, birbirlerinden nefret etmelerine rağmen bugün Trump’un arkasında tesbih tanesi gibi dizilmiş vaziyetteler.
Şimdi başka bir Amerika var ama Obama gene gündemde.
Geçen gün Gönenç Gürkaynak ilginç bir paylaşım yaptı:
“Bu hafta New York ve Washington DC’deydim. ABD'de binlerce mesele varken herkesin Barack Obama ile Jennifer Aniston aşkını ve Michelle Obama'nın evliliklerini bitirme arifesinde olduğunu tartışmaya odaklanması ilginçti.
Magazin konuları her yerde gerçek meseleleri boğuveriyor.”
xxxxxxx
Bugün bir aşk dedikodusuyla gündeme gelen Obama’nın seçim kampanyası, aradan 16 yıl geçmesine rağmen hala tarihsel önemini koruyor.
Obama, ana kampanyasını gençler üzerine kurguladı ancak gençler televizyon izlemiyor, gazete - dergi okumuyor, onun yerine sosyal ağlar üzerinden iletişimde bulunuyorlardı.
Obama bu gençlere nasıl ulaşacağının yöntemini keşfetti.
Ve böylelikle Obama 2009 yılında sosyal medya üzerinden “yeni bir medya” inşa ederek rakibini çok rahat nakavt etti.
Hem Facebook arkadaş sayısında, hem Youtube izlenme sayısında, hem de web sitelerinin tekil ziyaretçi sayısında Obama, McCain'in 4 katından fazla bir etki yaratmayı başardı.
Xxxxx
Obama’nın 2009 yılındaki “yeni medya”sını araştırırken Hasan Başusta’nın konuyu derinlemesine inceleyen bir analizine rastladım.
Yazı, “Sosyal medyanın bilincinde olan Obama da bu gücü kullanarak ve örgütleyerek dünyadaki en büyük sosyal medya başarısına imza attı. Kampanyanın sonunda Amerika Başkanı seçildi. Peki ne yapmıştı Obama ve nasıl yapmıştı?” sorusuyla başlıyordu.
Ve soruya şöyle cevap veriyordu:
“Bunun için ilk yapması gereken projenin başına en uygun kişiyi getirmekti. Bu kişi Mark Zuckerberg ile birlikte Facebook'u kuran 1983 doğumlu Chris Hughes idi. Chris göreve gelmeden önce barackobama.com yayındaydı ama o da etkin olarak kullanılmıyor ve Obama konuşma yaptığı zamanlarda trafiği kaldıramayarak çöküyordu.
Chris, Nisan 2007'de Facebook'tan ayrılarak bu kampanyanın online direktörü oldu. Riskli bir karardı aslında bu. Facebook gibi bir şirketi kurduktan sonra bırakmak pek alışılmış bir şey değildi. Amerika Başkanı'nı seçtirme etkisinin verdiği heyecan ile bu riski göze aldı. Pişman da olmadı, bu başarı ona prestij ve 2008 yılının en iyi pazarlama profesyoneli listesinde birincilik getirmişti, üstelik Guy Kawasaki, Michael Arrington, Pete Cashmore gibi isimleri geride bırakarak.”
xxxxxx
“Göreve geldiğinde, ilk yaptığı iş Barackobama.com'u düzeltmek oldu. Bir diğer site ise mybarackobama.com idi. Burayı Facebook tarzı bir sosyal ağa çevirdi. Kullanıcıların kendi bloglarını yaratmasına izin verdi. Web 2.0'ın temeli olan içeriği kullanıcılara ürettirdi ama bu içeriği de çok güzel yönlendirdi ve yönetti. Obama severlerin kendi etkinliklerini organize edebilecekleri bir ortamı kolaylaştırdı.
Bu sosyal ağ vasıtası ile gençlerin dikkatini çekmeyi başaran Obama, gençleri interaktif bir şekilde seçim sürecinin içine kattı. Genç seçmenler kendilerinin de politikanın bir parçası olduklarını hissettiler. Amerika'da siyaset, özellikle ilk defa oy kullanacak kitlenin hiç ilgisini çekmezken, bu gençler kendi istekleri ile aktif siyasetin içinde rol oynadılar. Artık bir politikacının sıkıcı konuşmasının dinleyicisi değil bu sürecin bir parçasıydılar.”
Xxxxx
Yeni medya’nın bir diğer bacağı da e-posta sistemiydi:
“Obama, ilk başta e-posta ile iletişim kurdukları gençlere mobil kampanyalar ve sms ile de ulaşıyordu. Bu süreçte bazı kişiler öne çıkınca hemen bu konuda blog yazmaları teşvik ediliyordu. Kendi yarattıkları sosyal ağın yanı sıra Facebook, Twitter, Friendfeed ve diğer sosyal ağlar da çok etkin bir şekilde kullanılıyordu. Hatta bir Obama gönüllüsü Myspace'de 160.000 kişilik bir arkadaş grubu yaratmıştı.
Bu kampanya offline tarafta da çok güçlü destekleniyordu. İletişim genel olarak üniversiteler ve üniversite olan kentler üzerine yoğunlaştırılıyor ve bu sitenin reklamı çok iyi yapılıyordu.”
XXXXX
Ve kampanyada “Viral pazarlama” unsuru:
“Kampanya içinde ‘Viral Pazarlama’ çok etkili iyi bir şekilde yönetiliyordu. "Super Obama Girl" isimli bir bir video dizisi oluşturulmuş ve bu videonun 5. bölümü, sadece YouTube'da 15 milyon kere izlenmişti. Seriyi bu ekip yapmasa da, videoların dağılımı için gereken özeni göstermişlerdi.”
xxxxxx
“Bu arada sitede bulunan ‘bağış yap’ tuşu ile gençler, bütçelerini zorlamayacak şekilde kampanyaya finansal olarak da destek oluyorlar ve tarihin en büyük bağışını toplamayı başarıyorlardı. Bu ayrıca, dünyanın en büyük ve aktif gönüllü ordusuydu. Gençler kampanyanın bir parçası olarak hissettikleri için oy vermekten ziyade, kampanya için gönüllü olarak çalışmayı, hatta ceplerindeki parayı istekli bir şekilde Obama için harcamayı bir ayrıcalık olarak görüyorlardı.”
Xxxxxx
Bunca yıl sonra Türkiye’de siyasetin iletişim becerisi, Obama’nın 16 yıl önceki “yeni medya” örgütlenmesine ve genç seçmen ile ilişkisine oranla nerede sorusunu bir yana bırakıyorum.
Ancak basın tarihi açısından daha da derinlenmesine incelenmesi gereken konu, sosyal medyanın kurumsal gelişimi.
Klasik medya karşısındaki konumu.
Ve Obama’dan beri aldığı yol.
Bu sorulara verilen her cevap hayatın nasıl hızla aktığını ve çağın nasıl hızla değiştiğini de gösteriyor.
Xxxxx
Dünya, iletişim araçlarında bitmez tükenmez bir devrim yaşasa da bizde siyaset ve siyasi iletişim hep geçen yüzyılı yaşıyor sanki.
Konuları da, kavga biçimleri de, yöntemleri de hiç değişmiyor.
“Geri kalmışlık” dedikleri herhalde böyle bir şey.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025