Mehmet ALTAN
2050 yılına gelindiğinde, yaklaşık üçte ikimiz, yüzlerce kilometre genişliğe yayılacak ve sıkışık düzende 10 milyondan fazla insana barınak sağlayacak mega şehirlerde yaşıyor olacakmışız...
Mimarlar yakınıp duruyor:
“...Hızlanan kentsel büyümenin sonucu olan bu devasa şehirler, modern kentsel alanların zaten zorlanmakta olan altyapılarını yabani otlar gibi sarmış durumda.
Üstelik bugünkü mimari yapıların inşa ediliş biçimleri, içinde yaşayanların devamlı değişen talepleri doğrultusunda süregelen değişikliklere uyum sağlamalarına olanak vermiyor.
Sonuç olarak mega şehirler, gecekondu mahalleleri, suç, kirlenme, trafik sıkışıklığı, evsizlik, atık ve kaynak yönetimi sorunları dolayısıyla, milyonlarca insanın hayatına daha şimdiden ciddi bir tehdit oluşturuyor.”
***
Mimar ve şehir planlamacılarının bu büyük toplumsal soruna buldukları çareyi; geçenlerde THY ile uçarken, SkyLife Dergisi’ndeki, Londra Greenwich Üniversitesi, Mimari ve İnşaat Fakültesi, Mimari ve Sentetik Biyoloji Bölümü öğretim üyesi ve Sanal ve Teknolojik İleri Mimari Araştırmaları grubunun eş direktörü Rachel Armstrong’un yazısından öğrendim.
Yazının spotunda, ‘geleceğin binaları endüstriyel teknolojilerin bir araya getirdiği farklı öğelerden inşa edilmek yerine, yetiştirilecek’ başlığı vardı.
***
Bina nasıl yetiştirilir?
Bina, ‘sentetik biyoloji denilen ve yaşayan sistemlerin ‘akılcı’ mühendisliği olarak tanımlanan, yeni bir bilim dalına ait bir dizi canlı benzeri malzemeler’ sayesinde yetiştirilebiliyormuş...
Sentetik biyolojinin yöntemleri sayesinde doğayı çevremize daha önce mümkün olmayan bir şekilde entegre edebiliyor ve endüstriyel makinelerden farklı işlevler yerine getirmesini sağlayabiliyor muşuz...
Canlı malzemeler, makinelerin tersine çok geniş ‘yakıt’ seçeneklerine sahip ve mimari olarak kullanılabilir çok çeşitli ‘atık’ ürünler üretiyorlarmış...
***
Ne gibi ürünler ve kim üretiyor, çok merak ettim...
Bu ürünlere ‘protoseller’ deniyormuş...
Protoseller, canlı benzeri niteliklere sahip, biyolojik olmayan, ancak canlılara özgü özellikler gösteren unsurlarmış...
Çünkü protoseller, kimyager Martin Hanczyc tarafından tasarlanan ve enerji olarak su ile yağın girdiği kimyasal tepkimeyi kullanan, kimyasal olarak programlanabilir unsurlarmış...
Bu programlama tekniği protosellere aktif bir ‘metabolizma’ kazandırdığından, farklı malzemeler üretmeleri öğretilebiliyormuş... Bunlar, ancak ‘canlı’ olarak açıklanabilecek şekilde hareket etme, çevrelerini algılayıp değiştirebilme ve hatta birbirleriyle iletişim kurabilme yeteneğine sahiplermiş...
Yaşayan teknolojinin bir türü olan bu ‘metabolizmalı malzemeler’, sel durumlarında şişerek binayı koruyan kaplamalar ya da kendi kendini yenileyen malzemeler gibi yepyeni bir kentsel malzemeler portföyü oluşturabilirmiş...
***
Okuduklarım beni şaşırttı ve çok sevindirdi...
Artık, hayatımıza, karmaşık durumlar karşısında dayanıklı, doğaları gereği sağlam ve esnek, çevresel değişimlere sürekli olarak cevap verebilen canlı malzemeler giriyor...
Protoseller’in mimari tasarım uygulamalarıyla bütünleştirilmesi, bina dokularının aktif, duyarlı ve uyumlu olduğu şehirlerin geliştirilmesine olumlu katkıda bulunacak...
Kısacası artık ‘bina yapmayacağız’, binaları ‘yetiştireceğiz’...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025