Mehmet ALTAN
Haftanın olaylarından bir potpuri yapsaydım herhalde çok sesli bir ezgi oluşurdu.
Kıbrıs’taki barış yürüyüşü, otomotiv sektöründe sömürülen işçilerin sarı sendika isyanı umutlu gelişmelerdi…
Edirne’de baraj inşaatında, taşeron firmanın alt taşeronu işçinin ölümü pek kimsenin umuru olmadı ama yürek yakan bir olaydı.
Piyasaları etkileyen Konda Anketi, New York Times’ın realist bir kara kalemle çizdiği ürkütücü analiz ciddi izler bıraktı arkasında.
Bunlara dünyayı da ekleyebilirdiniz: Tutucu Katolik İrlanda’nın, eşcinsel evlilikleri referandumla kabul eden ilk ülke olması, Polonya seçimleri, ABD’nin 12 eylül sonrası çıkarttığı ‘Yurtseverlik Yasası’nın’ Senato tarafından uzatılmaması, içine kapanan Türkiye’nin katılmadığı Eurovision Şarkı Yarışması…
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Hepsini not ettim ama en çok 28 Şubat ile ilgili gelişmeye hayret ettim…
Cumartesi gününün en çarpıcı haberlerinden birisi, 28 Şubat Davası ile ilgiliydi.
Davanın tek delili sayılan CD5’in adli bilişim uzmanı tarafından yapılan incelemesinde, ‘yasa, yönetmelik ve uluslararası standartlara aykırı olarak ve hukuki delil niteliği oluşturacak şekilde elde edilmediği gibi içindeki dosyaların da o tarihte kullanılmayan Microsoft Office sürümü ile oluşturduğu’ belirtilmekteydi…
Yani deliller sahte, olay ‘kumpastı’.
Belgeler, ‘o tarihte kullanılmayan Microsoft Office sürümü ile oluşturulmuştu’.
‘28 Şubat Darbecileri’ denilerek ‘masum’ generallere iftira atılmıştı.
28 Şubat Darbesi diye bir şey yoktu.
Balyoz’dan sonra 28 Şubat’ın da ‘sahte delillere’ dayanan bir kumpas olduğu ortaya çıkarılmıştı.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Hatırlayacaksınız, 28 Şubat Davası, 28 Şubat sürecinde, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak’la suçlanan 103 sanık hakkında açılan davaydı.
Dava, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekteydi.
Sanıklar ilk defa 2 Eylül 2013’te hâkim karşısına çıktı. Davada 76’sı tutuklu, toplam 103 sanık vardı.
Davanın sanıkları arasında bulunan Genelkurmay Başkanı eski İsmail Hakkı Karadayı sağlık sorunları olduğu için duruşmaya katılmamıştı.
76 tutuklu sanıkla başlanan davada 19 Aralık 2013 tarihinde ‘tutuklu süreleri göz önüne alınarak ve delilleri karartma şüphesinin ortada kalkması’ sebebiyle adli kontrol şartıyla tahliye kararı verilmiş ve emekli Orgeneral
Çevik Bir, emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, emekli Tümgeneral Kenan Deniz ve Tuğgeneral İdris Koralp tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Böylece Balyoz Planı Davası’ndan hüküm giyen emekli Orgeneral Çetin Doğan dışında tutuklu sanık kalmamıştı.
Şimdi de delillerin sahte olduğu iddia ediliyordu.
xxxxxxxx
28 Şubat 1997’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan, ordu ve bürokrasi merkezli o korkunç süreci yaşadığımız demek ki yalandı…
Türkiye siyasi tarihine geçen kararlar ve bu kararların uygulanması sırasında Türkiye’de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan gelişmeler de palavraydı…
Yaşananların, post-modern darbe olarak adlandırılması da bir masaldı…
Çünkü CD5’in sahte olduğu iddia ediliyordu…
Delilin sahte olduğu iddia edilince, yaşananlar da yalan mı oluyordu?
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Tabii ki yaşananlar yalan olmuyordu ama tüm darbeleri ve darbeciliği kendi 17-25 Aralık sürecine kalkan yapmak isteyen bir siyasal iktidar var karşımızda.
Kendi hırsızlığını aklayabilmek için bütün darbelerin de aslında var olmadığını kanıtlamaya uğraşıyor.
Türkiye ilk kez böylesine bir ‘hırsız-darbeci aşkı’ yaşamakta…
Tutkunun boyutlarına bakın ki ‘muhafazakârları’ daha çok hırpaladığı için siyasal iktidarın tüm diğer darbelerden ayırarak neredeyse tek darbe sayacağı 28 Şubat’ı bile inkâr eder hale geldiler sonunda.
Milli Güvenlik Kurulu’nun, Kırmızı Kitap’ın aynen devam etmesine rağmen en çok ‘askeri vesayeti’ geriletmekle övünen AKP, ‘hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet’ sarmalına girince bu övüncünden de vazgeçti…
‘Sözde Müslümanlık’ ne hazin bir zavallılıkmış meğer…
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Günümüzde hırsızları yakalayanlara ‘paralel’ deniyor.
Şimdi AKP’nin, 28 Şubat 1997 darbesini de ‘paralelcilere’ bağlamasını bekliyorum…
‘Sahte belgelerle milli ordumuza kumpas kuran paralelciler, 28 Şubat’ta darbe yapıldığını iddia ederek…’ diye başlayan bir açıklama bekliyorum doğrusu iktidardan.
Aklamadıkları bir 28 Şubat kalmıştı.
Şimdi onu da aklıyorlar.
xxxxxxxxxxxxxxxxxx
Neymiş?
28 Şubat yalanmış… Belgeler sahteymiş… ‘belgeler, o tarihte kullanılmayan Microsoft Office sürümü ile oluşturulmuş.’
Hem Müslümanım, hem anti-militaristim deyip hırsızlık yaparsan sonunda bütün darbeleri aklayan bir çamaşır makinesine dönersin böyle.
28 Şubat’ı bile inkâr eder duruma düşersin…
‘Yeni Türkiye’de’ gelinen nokta, darbeciyle hırsızın aşkı…
Bu iktidar böyle giderse, sonunda 12 Eylül’ün ‘sahte belgelerini’ bulup onu da aklayacak.
Siyasi iktidarın mottosu artık iyice netleşiyor:
‘Mesele hırsızlıksa, darbeler teferruattır’.
Mahkemeden kaçan hırsızların ilk işi de ittifak kurdukları darbecilerin aslında darbe yapmadığını kanıtlamaktır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025
11.07.2025
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025