Mehmet ALTAN
“P24’e haftalık ‘basın tarihi’ yazıları yazmak için sınırları geniş tutulmuş zaman diliminde hafıza tazeleme temrinlerini yaptığımı” söyleyerek başladığım ilk yazım 2 Ağustos 2016 tarihinde yayımlanmış.
Her hafta düzenli bir yazı yayımlamışım. Ancak bu gayret altı hafta sürebilmiş.
Ali Suavi’nin yaşam öyküsünü anlattığım “Saray Gazetecileri ve Saray Muhalifleri” başlıklı yazım 6 Eylül 2016 tarihinde yayımlanmış.
10 Eylül’de gözaltına alınıp, 22 Eylül’de tutuklanmışım. Basın tarihi yazayım derken kendim de basın tarihinin bir parçası olmuşum.
Hapiste kaldığım 21 ay boyunca “basın tarihi” köşesi boş, beyaz ve sessiz kalmış.
***
Basın tarihi yazılarına yeniden can verme amacıyla son yazıma yeniden göz attım. Ali Suavi’nin garip ve trajik yaşamını tekrar okudum.
Daha kırkına bile gelmeden yaşamını çılgınca yitirdiği 20 Mayıs 1878 yılına geri döndüm.
Çünkü yaşamım iki yıl zoraki bir kesintiye uğratılmış olsa da kaldığım yerden devam etmek istedim.
***
II. Abdülhamit 1876’da V. Murat’ın yerine tahta geçmiştir. İki yıldır iktidardadır ve 1876 Anayasası’na bağlı kalacağına yemin etmiştir.
1876 Anayasası Komisyon Başkanı Mithat Paşa’dır; Ziya Paşa’yı da bu komisyona almıştır. Namık Kemal de Danıştay üyeliğine atanmıştır, ayrıca yeni kurulan Tercüme Kurulu’nun da Ziya Paşa, Ebuzziya Tevfik ve Ali Suavi ile birlikte üyesi olmuştur.
***
1864 Matbuat Kanunu’nu yetersiz bulan Mithat Paşa, daha çağdaş ve ileri bir basın yasası hazırlamış, bu tasarı Meclis-i Mebusan’da kabul edilmiş ama hiçbir zaman uygulanamamıştır.
Bırakın uygulamayı, bir zaman sonra Abdülhamit, Mithat Paşa’ya basına ağır bir baskı uygulamasını ve İstikbal ile Vakit gazetelerini kapatmasını emretmiştir.
Padişah özgürlükler için zamanın erken olduğu fikrine geri dönmüştür. Abdülhamit’e göre halk saftır ve onu zehirleyebilecek her şeyden halkı korumak gerektir.
***
Bu topraklarda özgürlüklerin bir yarış atı gibi hızını artırarak koşmasına hiçbir zaman olanak verilmez. Sağda solda, zulalarda, satır aralarında, mevzuatın bilumum gizli saklı köşelerinde mevcudu hızlıca ve sertçe gemleyecek her türlü tedbir saklıdır.
Bu toprakların ilk anayasası da böyleydi…
***
1876 Anayasası’nın 12’nci maddesi “basın yasalar çerçevesinde serbesttir” hükmünü getirmiştir. Bu, zaten kendi başına sorunlu bir tanımdır ama aynı anayasanın 113’üncü maddesi Sultan’a bir de gerekli gördüğünde sıkıyönetim ilan etme ve devlet güvenliği bakımından zararlı görebileceği kimseleri yurt dışına sürgün etme yetkisini vermektedir.
Anayasa’nın 36’ncı maddesi ise parlamentonun açık olmadığı zamanlarda Bakanlar Kurulu’nun çıkaracağı geçici kanun hükmünde kararnamenin kanun yerine geçeceğini belirtmektedir.
***
II. Abdülhamit, 20 Eylül 1877’de sıkıyönetim ilan etmiş, 113’üncü maddeye dayanarak, dış tehlikeleri öne sürüp, 14 Şubat 1878’de parlamentoyu kapatmıştır. Bunu, siyasal koşulların elverişsizliğini göstererek bağlı kalmaya yemin ettiği anayasayı askıya alması ve Meclis-i Mebusan’ı feshetme izlemiş, başta Mithat Paşa olmak üzere parlamenter rejimi ve basın özgürlüğünü destekleyen çok sayıda mebus ve gazeteci sürgüne gönderilmiştir. Bu dönem, parlamenter siyasal yaşamı ve buna bağlı olarak basın özgürlüğünü savundukları için yurt dışına kaçan veya sürülen aydınlar dönemi de olmuştur.
Böylece 1878-1908 yılları arasında sürecek olan “İstibdat Rejimi,” basın ve aydınlar için kara yıllar olmuş, olağanüstü bir baskı dönemi başlamıştır.
***
Süreç, Avrupa’dan gelen gazete, dergi ve kitapların denetlenmesiyle hareketlenmiş, mizah ve karikatür dergilerinin yayımlanmasının yasaklanmasıyla sürmüştür. İstibdat Rejimi, basın sansürü, basına konan yasaklar, kitapların yakılması, gazetelerin kapatılması, çıkar sağlanarak jurnalciliğin özendirilmesi, yabancı basının satın alınması ve yabancı ülkelerle haberleşmenin engellenmesi ile devam etmiştir. Gene bu dönemde, yayımlanmasına izin verilen gazetelerin sahip ve yazarlarına özel çıkarlar sağlanarak baskı yönetimini onaylayıcı yazılar yazdırılmıştır.
II. Abdülhamit’in bir başka kayda değer yasağı da gazetelerde “tahttan indirme, savuşturma, anayasa, özgürlük, vatan, eşitlik, Bosna, Hersek, Girit, Kıbrıs, Makedonya, Yıldız, Büyükburun, Murat, istibdat, uluslararası, veliaht, cumhuriyet, milletvekilleri, ayan azası, bomba, Mithat Paşa, Kemal Bey, devrim, grev, suikast, ihtilal, anarşi, sosyalizm, dinamit, infilak ve kargaşalık” sözcüklerini yasaklatmasıdır.
***
Gazetelerin kapatılması ve gazetecilerin sürgün edilmesine neden olan Kararname-i Âli’nin basını susturmak için yeterli gelmemesi üzerine, 11 Mayıs 1876 tarihinde yeni bir kararname yayımlanarak basına daha ağır sansür uygulaması hayata geçirilir.
Sadrazam Mahmut Nedim Paşa tarafından yayımlanan Kararname-i Âli’de kısaca şöyle denilir: “Osmanlı basınında çıkan yazılara hükümet gerekli dikkati göstermiş ve çoğu zaman gazeteleri süreli veya süresiz olarak kapatmışsa da basın inzibat altına alınamamıştır. Bunun için gazetelerin baskıdan önce denetimine karar verilmiştir. Bu karar da geçicidir…”
***
Basiret gazetesi, sansür kararnamesini yayımladıktan sonra, altına “matbaamızın makinesi kırıldığından birkaç gün gazetemizin neşrine muktedir olamayacağımızı müşterilerimize ilan ederiz” diye yazarak sansürü protesto eder.
Sabah gazetesi de ilk gün, sansürün yasakladığı yazıların yerlerini boş bırakarak yayımlanır…
Gazete, iç ve dış haberleri genellikle ikinci ve üçüncü sayfalarında verdiği için bu sayfaların yarısının yazısız çıkması, okurlara sansürlenen haberlerin içeriğini açıkça gösterir.
Gazetede sansürlenen yerlerin beyaz bırakılarak yayımlanması yöntemini dünyada ilk kez uygulayan gazeteci Sabah gazetesi başyazarı Şemseddin Sami’dir.
Sabah, sansüre farklı bir şekilde direnen ilk gazete, Şemseddin Sami de ilk yazar olur.
***
Sansüre karşı basın tarihinde görülmemiş bir direniş biçimi yaratan Şemsettin Sami çok yönlü bir aydındır.
1850’de köklü bir Arnavut ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Sami, daha 22 yaşındayken birçok eleştirmenin “ilk Türkçe roman” olarak kabul ettiği Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat’ı yazdı.
26 yaşında Mihran Efendi Nakkaşyan’la birlikte Sabah gazetesini çıkardı. Gazete büyük bir başarı kazanarak o güne dek görülmemiş satış rakamlarına ulaştı.
***
İlk eğitimini aile geleneğine uygun olarak bir Bektaşi tekkesinde alan Sami’nin olağanüstü bir dil yeteneği vardı. Tam yedi dil konuşuyordu.
Kamûs-ı Fransevî isimli Fransızca sözlükle Kamûs-ı Arabî isimli Arapça sözlüğü kaleme aldı.
Robinson Cruose’yi ve Sefiller’i Türkçeye çevirdi.
***
Bilgili olduğu kadar çalışkan da olan Şemsettin Sami, Kamûs-ül Alam isimli altı ciltlik ansiklopedisini de on yılda tamamladı.
Daha sonra da kendini tamamen Türk dili araştırmalarına verdi.
***
Sansüre karşı daha önce görülmemiş bir direniş biçimi gösteren, el attığı her dalda donanımı ve çalışkanlığı ile başarıya ulaşan bu yazar, hayatın Saray etrafında başlayıp Saray etrafında bittiği o dönemde “bağımsızlığını” koruyamadı.
1880’de Abdülhamit’in isteği üzerine Saray’a alınarak Teftiş-i Askerî Komisyonu’nun kâtipliğine getirildi.
Ölümüne kadar bu görevde kaldı.
***
Son 150 yılda bütün dünya değişti.
İmparatorluklar parçalandı, devletler kuruldu, devletler kayboldu, insanlar at arabasından uzay araçlarına fırlayan bir teknolojik patlamadan geçti, hayat biçimleri büyük farklılıklar sergiledi, müthiş bir iletişim devrimiyle dünya küçüldü.
Ama bütün bu değişim içinde Türkiye’de baskı, sansür, yasak neredeyse hiç değişmedi.
“Baskı” konusunda ürkütücü bir istikrar hep korundu.
Aydınlar çoğunlukla hep cezalandırılarak, bazen de ödüllendirilerek susturuldu.
***
Türkiye’de tarih tekerrür etmiyor.
Daha garip bir şey oluyor.
Tarih olduğu yerde donmuş gibi, sanki hiç kıpırdamıyor.
http://platform24.org/yazarlar/3224/sansure-direnen-ilk-yazar
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025