Mehmet ALTAN
Türkiye’de basın tarihi üzerine araştırma yapmak ile yasaklar tarihi üzerine araştırma yapmak özdeş. Yani aynı şey…
Bu toplumun sürekli genişleyen ve derinleşen bir özgürlük arayışı pek olmamış. Özgürlükler, “Padişah Efendimiz”in ya da devletin, ihsanı şahaneleri olarak kısa süreli genişlemiş ama genellikle kısıtlanmış, baskı çekilmez bir hâle dönüşmüş.
***
Osmanlı’da Türkçe yayımlanan ilk gazete Takvîm-i Vekâyi, 11 Kasım 1831’de ilerici bir padişah olan 2. Mahmud’un öncülüğünde ortaya çıktı.
Hâlbuki yabancı ülkelerde gazeteler bu tarihten iki asır önce burjuvazinin doğum sancılarıyla birlikte gün ışığına çıkmıştır. Oralarda gazetenin doğum nedeni toplumsal hareketler iken buralarda ilerici bir padişahın batılılaşma arzusu olmuştur. Orada yükselen bir devrimci sınıf doğuma öncülük ederken, buralarda doğuma devlet ebelik etmiştir.
Oralarda özgürlükler genişleme istikametinde hareket ederken, bu topraklarda baskı esas olmuş, kısmı özgürlük genişlemesi hep tâli kalmıştır.
Düşünün ki 1858 Ceza Kanunu basınla ilgili ilk yasakları getirdiğinde, topu topu iki gazete vardı, bir de bir dergi.
Bunları “Basından önce yasaklar geldi” başlıklı yazımda daha geniş anlatmıştım.
***
Devletin ve siyasal iktidarların medya özgürlüklerinden hep korktuklarını görüyoruz. Eleştiri hiç sevmiyorlar, övgü dışında her kelâm düşmanlık olarak kabul görüyor.
19’uncu yüzyılda basının biraz nefes alır gibi olduğu dönem on ayı geçmez. Bu da Birinci Meşrutiyet’in hazırlanışı ve ilk yılındaki kısa dönemdir. Ama bu dönemde de yine baskı vardır ama daha hafiftir.
19’uncu yüzyılda toplumun görüp göreceği özgürlük bereketi budur.
İstibdat dönemi ise bir felakettir. “İstibdat Dönemi” dediğimizde Padişah’ın bir karikatüristi üç buçuk yıla mahkûm ettirdiği ve karikatürü basan gazetenin de tümden kapatıldığı bir dönemden söz ediyoruz.
***
Siyasi içerikli olmayan ve gündelik gazetelerin paralı ilaveleri olarak yayımlanan Terakkî Mizah, Asır Eğlence, Terakkî Küçük Mizah’ı saymaz isek, 24 Kasım 1870’de yayımlanmaya başlayan Diyojen,Osmanlı basın tarihinin Türkçe yayımlanan ilk siyasî içerikli mizah dergisiydi. Yayımlanan makale ve fıkraların hemen hepsi, memleketin siyasî ve sosyal hayatıyla ilgili mizahî eleştirilerdi.
***
Diyojen’i yayımlayan Teodor Kasap, 1835 yılında Kayseri, Tavlasun’da dünyaya geldi. Kayseri’nin tanınmış Kasapoğulları ailesine mensup olan babası Serefaim, yörenin ünlü kumaşçılarındandı. Teodor, on üç yaşında iken babasını kaybetti ve ailesi ile birlikte İstanbul’a taşındı. Kapalıçarşı’da bir kumaşçının yanında çıraklık yaparak Kuruçeşme Rum Okulu’nda öğrenimini sürdürdü. Kendi kendine Fransızca öğrendi.
Bir alışveriş sırasında tanıştığı bir Fransız subayının yardımıyla 1856’da Fransa’ya gitti ve Paris’te öğrenim gördü.
Tanıştığı subay, ünlü Fransız yazar Alexandre Dumas’nın kuzeni idi. Fransa’da gazeteci ve yazar muhiti içine giren Teodor Kasap, kimilerine göre Alexandre Dumas’nın özel sekreterliğini yaptı ve onunla birçok seyahate katıldı.
Teodor Kasap, Türk okurunun tanıdığı ilk Batılı roman örneklerinden biri olan Monte Cristo Kontu’nu çevirdi; ayrıca Molière’den yaptığı çeviri ve uyarlamalarla Türk tiyatrosunun repertuvarına büyük katkılarda bulundu.
Daha önce hükümet tarafından dört defa geçici olarak kapatılan Diyojen’in imtiyazı, 10 Ocak 1873’te, 183. sayısında Rus Çarı ve Mısır Hıdivi ağzından yazılan mizahî mektuplardan dolayı iptal edildi ve yayımı durduruldu.
Diyojen’in kapatılmasının ardından Teodor Kasap, 5 Nisan 1873’te Çıngıraklı Tatar’ı yayımlamaya başladı. Hükümetin dış politika ve ekonomideki başarısız uygulamalarının yanı sıra ulaşımdaki aksaklıklar, şehir ve belediye sorunları gibi sosyal konuları işleyen gazete, devletin ıslahatları uygulamada yeteri kadar başarılı olamamasını eleştiriyordu. Aldığı ihtarlar sonucu kısa ömürlü olan gazete, ancak 29 sayı yayımlanabildi.
***
Çıngıraklı Tatar’ın ardından Teodor Kasap, Tanzimat döneminin en tesirli ve en uzun soluklu mizah gazetesi olan Hayal gazetesini çıkardı.
Diyojen ve Çıngıraklı Tatar’ın aksine karikatüre daha fazla yer veren Hayal gazetesi, 30 Ekim 1873’te yayım hayatına başladı.
Ele alınan konu ya da eleştiriler genellikle Karagöz-Hacivat’ın karşılıklı konuşmaları şeklinde veriliyordu.
Hayal beş defa kapatıldı ve değişik sayılarında imtiyaz sahibi değiştirildi.
***
1876 Anayasası’nın 12. Maddesi “basının kanun dairesinde serbest” olduğunu vurguluyordu. Bu, özgürlüklerin istendiğinde sınırlanabileceğini ifade ediyordu. Ayrıca baskıcı Matbuat Nizamnamesi ve Sansür Kararnamesi de yürürlükteydi.
Teodor Kasap mevcut anlayışla eğlenen bir karikatür yayımladı. Elleri zincirle bağlı Karagöz’ün, “kanun dairesinde serbestî” alt yazılı karikatürü bizim basın tarihinin ilk karikatür yasağını ve ilk karikatürcü hapsini getirdi. Tabii, bu arada Hayal de bir daha yayımlanmamak üzere kapatıldı.
***
Çeşitli kaynakları tararken bir yerde Teodor Kasap hakkında bu karikatür nedeniyle “II. Abdülhamid’in iradesiyle dava açıldığını” okudum.
Cümlenin hemen ardından “Mart 1877’de üç yıl hapse mahkûm edildiği” belirtiliyordu. Bu cümleler bir başka kaynakta Türkçe anlamını bulmuştu:
“Abdülhamid’in emriyle üç yıla hüküm giydi.”
***
Türkçe konuştuğu halde Türkçe yazamayan Teodor Kasap, yazmayı hapishanede öğrendi.
Kefaletle tahliye edilmesinden sonra bir gemiyle Fransa’ya kaçtı.
Paris’te yazdığı Lettres à S. E. Saiacha adlı kitapta Sultan Abdülhamid’i ve devlet yönetim sistemini ağır bir dille eleştirdi.
Bunun üzerine sultan tarafından kaçak ilân edilince Paris’te fazla kalamadı. Paris, Cenevre, Napoli ve Londra arasında sürekli dolaştı. Ali Şefkati ile birlikte 1879-1881 yılları arasında İstikbal adlı gazeteyi yeniden çıkardı. Ebüzziya Tevfik Bey’in II. Abdülhamid’e yazdığı bir yazı sonucu affa uğradı ve 1881’de İstanbul’a döndü.
Saray etrafında başlayıp Saray etrafında biten o dönemde “Kitâbî-i Hazret-i Şehriyârî” olarak saray kütüphanesine alındı; hayatının sonuna kadar bu görevde kaldı.
Sultan için polisiye romanlar çevirdi.
5 Haziran 1897’de İstanbul’da hayatını kaybetti.
***
Teodor Kasap, Diyojen’den itibaren yaşadığı gazetecilik deneyimini uzun bir yazısında anlatmıştı.
“Bir kazaya uğradı, kırıldı…” ifadeleri ile Çıngıraklı Tatar’ın kapatıldığını okuyucularına duyurduğu yazısına şöyle devam ediyordu:
“-Şimdi ne yapacaksın?
-Şimdi ben söylerim sen dinlersin, sen söylersin ben dinlerim, ikimiz söyleriz, halk dinler.
-O kolay, ama ne ile eğleneceğiz?
-Mesela önümüz kış, sonrası yaz. Kışın çamur, yazın toz satarız…”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025