Mehmet DOĞAN
İnsan psikolojisi çok ilginç değil mi? Bir ömür yaşanılanları biriktirip her gün bizleri o yönlendiriyor. Bir ömür ne koyduysak mutfağa, gündelik yaşamımızda sofraya o servis ediliyor. Bugünlerde Cumhurbaşkanı olmak için kolları sıvadığı görünen Başbakan Erdoğan’ın düşünce dünyasını, yıllardır yaşadıklarının güncel ruh haline nasıl yansıdığını çok merak ediyorum doğrusu. Ömrümün yarısında ülkemi yönetmiş, ömrünün yarısını birilerini yönetme gücünü elinde bulundurarak geçirmiş bir liderin nasıl bir ruh haline sahip olabileceğinidüşünüyorum. Başbakan’ın yerinde ben olsam sırtımı şöyle bir dayasam koltuğa, ne düşünürdüm? Bilemiyorum, Başbakan’ın yerine koyuyorum bir kaç dakika kendimi.
Yıllarımı vermişim siyasete. Belli ki birilerinin yapmayı vadettiğinden daha iyi yapacağımı düşünerek, buna inanarak girmişim bu yola. İnsanlar tanımışım, kendimi anlatmışım defalarca. İkna etmişim beni can kulağıyla dinleyenleri ya da ikna etmişim beni yenice bilenleri. Belki küstürdüm ta yolun başında bir çoklarını ama şuan burada olduğuma göre daha fazla insanı yanıma çekebilmişim. Siyasette kavganın ayyuka çıktığı dönemlerde, oyun kurucuların veoyunun yakınında olmuşum. Kavgaları hasarsız atlatmış, birbirlerini yaralayan rakiplere kıyasla daha güçlü çıkmışım bu kargaşadan. Güçlünün yanında olmayı arzulamak yetmez, ben güçlünün yanına sokulabilmiştim. Ülkede en çok hedef gösterilen, söyledikleri en çok sansasyon yaratabilecek bir siyasi liderin, Erbakan’ın yanında pişmişim. Laiklik konusunun hassasiyetle araçsallaştırıldığı ülkede İslam’ı siyasetin merkezine taşımayı tecrübe etmişim, hem de hiç sorumluluk almadan, Erbakan’ın yükünü hiç paylaşmadan. Benim gibi düşünenlerin sayısı bir hayli fazla olmalı; onları da ikna ederek çoğalmışım, güçlenmişim.Kurduğum ve lideri olduğum parti, ekonomik depreme yenik düşmüş Türkiye’de, yıldızı da parlayarak ilk seçimlerde lider olmuş ve yıllar içerisinde oylarını arttırmış. Önce temsil ettiğim kesimlerden çalındığını söylediğim hakların geri verilmesini vaat etmiştim, beraberinde Avrupa Birliği ve İslam dünyasına tümüyle barışçıl bir yönelim ile kimsenin alamadığı siyasi ve entelektüel desteği arkamda bulmuştum. Güçlüydüm artık.
Gücün verdiği imkanları fırsata çevirmekte hiç gecikmedim. Siyasetin, bürokrasinin ve kolluk kuvvetlerinin en ücra yerlerine kadar yerleştirdim destekçilerimi. Eğitimde de yaptığım reformlarlamenfaatlerimin temellendirilmesinin önünü açtım. Askeri vesayetin tasfiyesi başlığıyla meşrulaştırdığımız, hukuk dışına çıkmış hukuki aksiyonlarladevletin her alanında gücümü mutlak kılmakta muvaffak oldum. Mutlak siyasi gücün verdiği imkanlarla ihaleler yoluyla kendi zenginlerimi oluşturduğum da söyleniyor. Bu zenginleri kamu dışı siyasi menfaatlerimde kullanmak üzere para kaynağı olarak kullanma fırsatına erişecekmişim! Nitekim çeşitli yolları da kullanarak onlarca medya organının el değiştirmesinin önünü açtım ve sözümden çıkmayacak hatta benim çıkarlarım doğrultusunda inisiyatif almaktan çekinmeyecek bir medya düzeni oluşmasını sağladım.Sahip olduğum gücü muhalefetin de sesinin duyulmasını engellemeye, hatta çalışmalarını ve liderlerini itibarsızlaştırmaya kullanabiliyorum. Seçmenimi paylaşabileceğim sağ partileri de bünyemde erittim. Anlayacağınız kafam rahat.
Çok güçlüyüm tabi artık. Türkiye’de bir şey gerçekleşsin istediğimde aklımdan geçirmem ve tek bir emir vermem yetiyor. Devletin tüm imkanlarını seferber edebiliyor, menfaatlerim dışında kalan her türlü illegal işin araştırılmasını engelleyebiliyorum. Elimdeki olanaklar hayallerin ötesinde. Milyarlarca dolarlık ekonomik güç, binlerce polis gücü, yüzlerce hukukçu emrimde. İstediğim an istediğim haberi yapabilecek bir medya ağına hükmediyorum. Dilediğim kişi ve kurumu düşman, vatan haini ve yasadışı ilan edebiliyorum. İstediğim hukuki kararı aldırma gücüne sahibim. Seçimlerde kazanamadığım bölgelerde seçimi iptal ettirebiliyorum. Seçildiğim yerlerde ise şaibe iddialarına devletin tüm kurumlarına kulaklarını tıkatabilme gücüne sahibim. Benim yanımda olan herkesi ihya edebilirimancakola ki biri karşımda konumlansın; kim olursa olsun bertaraf ederim. Bakanlarımın dört tanesi hakkında milyonlarca dolar yolsuzluk yapma iddiası var, fezleke düzenlendiancak bu konunun üzerini kapatacak, yargılamaların yönünü değiştirecek ve iddiaları asılsız ilan edecek bir kudretim de var. Ben Recep Tayyip Erdoğan, oğlumla olan konuşmalarımda da ortaya çıktığı düşünülüyor; milyonlarca dolar yolsuzluk yaptığım iddia ediliyor. Bu konunun üzeri örtülsün, araştırma yapılmasın, toplumun haberi dahi olmasın diye her türlü imkanımı seferber ettim ve gücümün doruklarında olmanın keyfini sürüyorum. Bugünlerde seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olup, ülkeyi rakipsiz yönetme planları yapıyorum. Bu arada elimde de sihirli bir değnek var desem abartmış olmam. Şimdi çık bak sokağa, elimdeki değneği salladıkça polisler başlıyor sokakta ses çıkaranlara vurmaya. Eğlence anlayışıma da keyfime diyecek yok. . .
Şimdi de kendi ruh halimi yazacaktım ama Başbakan’ın rahatına bakınca hevesim kaçtı. Ben siyaset bilimi okudum ama olan bitenlere anlam verecek kadar öğretmediler. Bu aralar iş arıyorum. Öyle işte.
Twitter: DGNMehmet
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2014
22.07.2014
11.07.2014
5.06.2014
25.04.2014
24.04.2014
4.04.2014
1.04.2014
12.03.2014
7.03.2014