Mehmet Ocaktan
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yargı sistemimizin serencamının çok da sağlıklı yürüdüğünü söylemek ne yazık ki pek mümkün değil. Savaş dönemini bir tarafa bırakırsak, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kurulan İstiklal Mahkemeleri tartışmalı kararlara imza atmış ve büyük acılar yaşanmıştır.
Cumhuriyetin sağladığı önemli kazanımlara rağmen, sertlikte sınır tanımayan bu mahkemeler, bütün muhalif unsurları susturan bir mahiyet kazanarak ülkede otoriter bir iklimin oluşmasına katkı sağlamıştır.
Maalesef bu otoriter psikoloji, zamanla bütün siyasal iktidarlara sirayet ederek yargının araçsallaştırımasının önünü açmıştır. İstiklal Mahkemeleri ile başlayan, Yassıada’daki cunta yargısıyla ve sonrasında sıkıyönetim mahkemeleriyle devam eden bu vesayetçi anlayış, günümüzde de benzer bir iklimi oluşturmuş bulunuyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile inşa edilen yeni rejim, her ne kadar anayasada ‘kuvvetler ayrılığı’ olarak tarif edilse de fiilen ‘kuvvetler birliği’ esasına göre işlemektedir.
Hal böyle olunca yasama da yargı da cumhurbaşkanının yazacağı iki satırlık kararnameye göre işler hale geldiği için, muhalefet dahil herkes gerektiğinde potansiyel bir tehlike olarak görülebilmektedir.
Aslında bugün hukuksal anlamda yaşadıklarımız, çok da yabancımız olan konular değil. Hatırlayalım, 1950 seçimlerinde büyük başarı sağlayan Demokrat Parti (DP), ilk döneminde gerçekten bir demokrasi rüzgarı estirmiş, ancak 1954 seçimleriyle kazandığı ezici zaferin ardından giderek otokrat bir istikamete evrilmişti.
Bu konudaki en çarpıcı örneklerden birisi, Osman Bölükbaşı’nın Kırşehir’den vekil seçilmesi üzerine, Demokrat Parti tarafından 30 Haziran 1954’de çıkarılan 6429 sayılı özel bir yasa ile il statüsünden çıkarılıp ilçe yapılmış olmasıdır. Hatta öyle ki Meclis’te Adnan Menderes, Celal Bayar ve Demokrat Parti aleyhine çok sert bir konuşma yapan Bölükbaşı’nın dokunulmazlığı kaldırılmış, ceza alarak hapis yatmıştır.
Büyük acıların ve kaosların yaşandığı bunca klasik-postmodern darbeler ve ‘vesayet’ tecrübelerinden sonra, Türkiye’nin 21. Yüzyılda “tekçi vesayet” sistemine mahkum olması kaderin bir cilvesi olsa gerek.
Ama ne desek boş, demokrasi ve ‘hukukun üstünlüğü’ iddialarıyla iktidara gelen AK Parti’nin yönettiği Türkiye’de hukuk, kelimenin tam anlamıyla buharlaşmış bulunuyor.
Bu ülkede eskiden erken kalkan asker darbe yapıyordu, şimdi ise iktidarın en küçük imasını dikkate alan yargı sistemi konuşan, eleştiren, muhalif duruş sergileyen herkesi gözaltına alıp tutukluyor. Dahası, iktidar açısından tehlike arzeden muhalefet belediyelerine operasyonlar düzenleyerek gözdağı veriyor.
Mesela şu günlerde, muhtemelen Ekrem İmamoğlu’nun etrafındaki çemberi biraz daha daraltmak için Esenyurt’la başlayıp Beşiktaş’la devam eden belediye operasyonları hukukla izahı mümkün olmayan bir duruma işaret ediyor. Bu arada Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanması da gösteriyor ki iktidar muhaliflerini susturmakta kararlı…
Ve ne yazık ki bu tür operasyonlarla toplumdaki adalet duygusu derin yaralar almaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Daha turpların büyükleri heybede” şeklindeki tehdit ifade eden sözlerinden de anlıyoruz ki önümüzdeki günlerde hukuku, adaleti yoran çok daha zor günler yaşayacağız…
Oysa AK Parti 2002 yılında iktidar olduğunda, hukukun adeta silah olarak kullanıldığı vesayet dönemlerinin ömürlerini tamamladığını ve ülkenin bir daha asla vesayetçi zihniyete geri dönmeyeceğine inanmıştık. Ama yanılmışız, ne yazık ki dün olduğu gibi bugün de bu vesayetçi zihniyet ülkenin yakasını bir türlü bırakmıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2008 yılında Çanakkale il teşkilatı tarafından düzenlenen toplantıda söylediği şu sözleri yeniden hatırlatsak bir anlamı olur mu bilmem ama biz yine de bir kez daha hatırlatalım: “Şehitlerimizin huzurunda biz milletimize söz verdik, söz veriyoruz. Milletimizle birlikte çıktığımız bu hukuk, adalet, refah ve kalkınma yolunda geriye doğru bir tek adım inşallah atmayacağız. Türkiye’nin huzurunu, demokrasisini, hukukunu, her şeyin üstünde tutacağız. Kimsenin kazanımlarımızı geriye götürmesine de izin vermeyeceğiz.’’
Maalesef dramatik bir durum ama hukukun baypas edildiğinin en bariz göstergesi olan bütün bu olup bitenler, gelecekte AK Parti’nin demokrasi ve hukuk treninden inişinin hazin hikayesi olarak yazılacak…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
4.08.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025