İktidarın planı açık ve net. Gizlemiyor saklamıyor oyununu açıkça oynuyor.

Amaçları ne? Niyetleri ne?

İzah etmeye çalışayım….

Başta muhalefetsiz muhalefet…

Bu ne demek?

İktidarın suyuna giden, arada sırada basın açıklamasıyla eften püften meselelere tepki gösteriyormuş gibi yapan muhalefetin olması demek…

İktidarın hedefleri arasında ikinci sırada medyasız medya geliyor….

O ne demek?

Onlarca gazete olacak, onlarca ulusal TV kanalı yayın yapacak, yüzlerce yerel kanal/gazete olacak, binlerce Youtube haber mecrası olacak ama!...

Medya gibi davranmaktan imtina edecek…

Yazarlar her gün yazı kaleme alacak, TV yorumcuları her gün ekranlarda boy gösterecek görünürde düzen değişmeyecek ama sadece memleketin iyi hallerinden söz edecekler…

Medyasız medya demek bu…

Bu uğurda medyada vardıkları oran yüzde seksen beş. İktidar rahat uyku uyumak için bu oranı yüzde yüze çıkarmak istiyor…

Yüzde yüz pembe gazete…

Yüzde yüz güller saçan haber bültenleri…

Yüzde yüz ülkenin dünyaya örnek olduğunu anlatan tartışma (!) programları…

Yıllardır yazıyorum, daha geçen hafta iki kez yazdım, yazmaktan da çekinmem… Çünkü 2007 yılından biri yazıyorum…

Erdoğan Putin kadar güçlü olmak istiyordu yüzde 90 başardı…

Önünde iki engel kaldı…

BİRİ: CHP’nin muhalefeti… Özgür Özel’in direnci…

İKİNCİSİ: Halk TV’nin, Sözcü TV’nin, TELE-1’in özgür yayınları…

Halk TV ve Sözcü TV’yi sadece 10 gün karatmayla cezalandırmıyor, lisansınızı iptal edeceğim mesajı veriyor…

Mesela seçim arifesinde!...

Ne diyeyim…

Tipik örnek… Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar sekiz yıl önceki ihaleden gözaltına alınıyorsa vah memleketin haline…

Timur Soykan yorumları için akşamın altısında polisler tarafından gözaltına alınıyorsa vay memleketin haline…

Savcı tutuklanmasını istiyorsa vay memleketin haline…

Hakim Timur’u serbest bıraktı diye sevindik, şükürler olsun dedik, ama maruz kaldığı muameleyi yabana atamayız. Oldu bitti geçti diyemeyiz…

Çünkü bu işaret fişeği…