İlker DEMİR
TC Başkanı Erdoğan, Malazgirt Savaşı'nın 954. yıldönümü anmasında, “.. yönünü Ankara ve Şam'a dönenler kazanacak. Kıblesini şaşırıp kendilerine yeni yabancı patronlar arayanlar ise eninde sonunda kaybedecektir. KILIÇ KININDAN ÇIKARSA kaleme ve kelama yer kalmaz." dedikten sonra söylediği, ".. Biz tüm bölgemizde kalıcı barışın tesisinden, sorunların diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesinden yanayız.” sözünün kıymeti harbiyesi kalmamıştır.
Sayın Başkan kılıç mı diyalog mu, bi karar verilmeli artık.
Ama söyleyene değil, asıl karar verene bakmalı.
Ne için söyledi bu sözleri?
Cevabın hedefi belli.
Önce süreç.
Sürece savurdu o narayı!
Genel olarak tüm Kürtlere, özel olarak Suriye Kürtlerine/Rojava'ya/SDG'ye. Ve çözüm için kriteri evrensel hak ve özgürlük olanlara Cumhur İttifakı Devleti tehdidiydi o sözler.
"Ayağınızı denk alın, Ankara ve Şam'ı dinleyin", yani "TC ve HTŞ'nin emrinden çıkmayın" dedi.
'Abd'nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack "federasyon olmasa bile ona yakın bir modelle halkların statü ve kültürel özgürlükleri teminat altına alınabilir" mealinde doğruya çok yakın sözüne ve "Avrupa'dan gelen ve gelecek olan doğru sözlere, hakka hukuka kulak asmayın, patron aramayın", aksi halde kılıcı kınından çıkarırım ha!' dedi.
Bu çağda kılıç mı denemez zira kılıç sadece kesici bir metal değil bir iktidar, egemenlik sembolüdür ve tüm egemenlikler şiddetle kurulur ve sürdürülür.
E, öyleyse Erdoğan'ın sözleri tabi ki normal bir egemenlik ittifakının sözcüsü söylemleridir.
Vaka-ı adiye.
Bu sözlerden yola çıkıp "ne oldu süreç?", "Sürece uydu mu bu açıklama", "süreci zehirliyor", "bitiriyor galiba" vb tevatür yorum üretmenin pek anlamı yoktur. Zira TC steril bir burjuva egemenliği olmadığı gibi ekonomik ve siyasi kapsamda da dediklerini yapacak güçte değildir. Yani yanına küresel güçleri alamazsa karşısına almaması, ama ille halkın gücünü alması şarttır. Hele bu ekonomik koşullarda. Ve bunu da kimi böyle şiddetle, hapisle vb tehdit ederek, kimi meşru olmasa da fiilen satın alarak vb yapmaktadır.
Yapar.
Önemli olan sizin ne yapacağınızdır.
Öncelikle halkı devletin hiçbir tonuna vermemek.
Devletin çatlaklarından varılacak yer devletin başka bir varyantıdır, bu bağlamda hiçbir biçimde halkı devletin hiçbir tonuna vermemektedir başarı yolu.
Peki başka tonu olamaz mı? Olur ama kendin yoksan, yani o ton bir ittlfakla sağlanmazsa mücadelenin tüm birikim ve değerleri devlet içi seçenekte kalır, halk seçeneği oluşmaz. Solun seçenek olamayışı koca bir ders. İttifaksız olmaz. O yüzden devletin kuyruğunu bırakıp halkın çözümü örgütlenmeli.
Özetle devletin icraatı eleştirilebilir ama halkın çözümünü neden yapmıyor, çözüme ters diye değil, ancak burjuva kurallara neden uymuyor diye olabilir. Ama bu da halka şikayet ederek olur devleti ikna eden tarzda olmaz.
Sonuç olarak bu sözler devletin kapasitesini gösteren sözlerdir.
Süreçle ilgili aslolan, halklara Türkler'in ne kadar hakkı varsa diğer halkların da o kadar hakkı olduğunu anlatmak için örgütlenmek ve anlattıktan sonra oluşanı da örgütlemektir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.11.2025
31.10.2025
4.10.2025
17.09.2025
28.08.2025
10.08.2025
28.07.2025
17.07.2025
6.07.2025
23.06.2025