Mehmet TIRAŞ
Aylardır aklımdan çıkmayan ama bir türü ülkenin siyasi gündemini aşıp yazamadığım konuyu, nihayet yazma fırsatı buldum.
Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ile dünyada buğday fiyatlarındaki yükseliş, dünyanın değişmez gerçeği ve gündemi oldu..
Nasıl olmasın ki…
Rusya ve Ukrayna dünyada üretilen buğdayın yüzde 30’nu üretiyorlar.
Bizde buğday ve Ayçiçek yağı açığımızı bu iki ülkeden ithal ederek kapatıyoruz.
Böyle bir tablo ortaya çıkınca ‘tarım ve göç’ sorununu yazmak kaçınılmaz oldu..
Her konuda olduğu gibi “Tarım ve Göç” sorununu yeryüzü ile kıyaslayarak masaya yatırıp tartışan bir ülke olamadık..
Tartışma diye yapılan bol soslu hamasetten başka bir şey değil.
Rusya ve Ukrayna savaş halinde olmalarına rağmen buğday ve tarım ürünleri ihraç ediyorlar.
Halbuki Türkiye’de “Tarım ve Göç” sorunu öyle bir yere geldi ki; kırsal kesimlerde yaşayan insanlar yaptıkları işler karınlarını doyurmayınca, plansız ve programsız kitlesel göç dalgası şehirlerin demografisini de bozdu.
Tarımla başlayalım..
Siyasiler başta olmak üzere Tarım üzerine yazan ve konuşanlar,tarım konusunda çok ta yazanın olmadığını belirteyim, bir de akademisyenler koro halinde, Türkiye topraklarının çok “bereketli” olduğunu iddia etmiyorlar mı?
Koroya katılanlar ‘bereketli’ sözcüğünü “verimlilik” anlamında kullanıyorlar.
Türkiye toprakları verimli değildir..
Çünkü Türkiye Su rezervleri konusunda çok fakir bir ülkedir.
Suyun olmadığı bir yerde toprak nasıl verimli olur?
Türkiye’nin en büyük yüz ölçümü olan ili Konya’dır.
Tarım konusu gündeme gelince..
Sık sık Konya ile Hollanda karşılaştırması yapılır.
Nedeni de, Konya ile Hollanda’nın yüz ölçümünün birbirlerine yakın olmasıdır.
Konya’nın yüz ölçümü,38.873 kilo metre kare..
Hollanda’nın yüz ölçümü ise 41.543 kilo metre kare ve nüfusu 17 milyon.
Hollanda Türkiye’nin 18’de biri kadardır.
Hollanda’nın 2021 yılında tarımsal ihracatı 118 milyar dolar ve tarımda istihdam edilen insan sayısı ise,750 bin kişidir.
Türkiye’nin 2021 yılı tarımsal üretimi 70 milyar dolar, tarımda çalışan insan sayısı 4.5 milyon kişi ve ihracatımız ise, 25 milyar dolardır..
Görüldüğü gibi Hollanda’nın tarımsal ihracat bizim tarımsal ihracatımızın neredeyse 5 katı durumunda..
Hollanda’nın tarım arazilerinin büyük bir oranın sulak arazilerden olduğu, tarım üzerine yazan ve konuşanlar “su konusunu” tartışmamaları garip bir durum değil mi?
Tarımda katma değer gündeme gelince değişmez girdileri olan “mazot,gübre,ilacın” pahalılığı üzerinde durulur da;Su sıkıntısı hiç kimsenin aklına gelmez.
Hollanda sadece tarım ürünleri ihracatı ile değil, tarım teknolojisi bakımından da dünyanın önde gelen ülkelerinden biri..
Bizim çiftçilerimizin de kullandıkları en modern biçerdöverler ve traktörleri Hollanda ürünüdür.
Biçer düverlerin ve traktörlerin kabinleri taksi kabinlerini aratmayacak kadar da konforludur..
Hollanda ayrıca çok önemli gıda maddelerinden “Tereyağ,Bal ve Peynir” gibi markalara sahip bir ülke.
Topraklarımızın ne kadar bereketliliği, yani verimliliğini Konya’nın yıllık buğday üretimi ortaya koymakta.
Türkiye ortalama 19 milyon ton buğday üretiyor.
2021 yılında kuraklık nedeniyle buğday rekoltemiz 16.5 milyon tona kadar düşmüş durumda.
Konya ülkede üretilen toplam buğday rekoltesinin sadece yüzde 10’nun üretiyor.
Toplum olarak yılda 24 milyon ton da buğday tüketiyoruz.
Dünya’da 3’cü buğday ithalatı yapan ülke olduğumuzu da hatırlatalım.
Son on yıl içerisinde ortalama 9 milyon ton buğday,arpa,ve mısır ithal etmişiz.
Hollanda ile kıyasladığımız Konya niye verimsiz?
Konya su sıkıntısının çekildiği ve verimsiz topraklardan oluşan bozkırdan meydana gelen, koca bir çöl ovasıdır.
Bizim tarımsal ürünlerimizdeki verimsizliğin ana kaynağının başında gelen “su sıkıntısıdır.”
AKP iktidarında 8 Tarım bakanı görev almış ve her bakanın ayrı bir tarım politikası uyguladığını görüyoruz.
Göreve gelen her bakan, giden bakanın projesini askıya alıp daha iyi diye bir tarım politikasını açıklıyor ama gelen gideni aratıyor.
Hele hiç mi hiç tarım bakanlığının “Su politikası” diye bir projesini okudunuz veya duydunuz mu?
Birde yanlış yerlere bitki ekimi ise başka bir sıkıntıyı doğuruyor.
Konya üzerinden devam edeyim yaptığım araştırmada; Konya Türkiye’de üretilen şeker pancarının yüzde 35’ni ürettiğine rastlayınca, şaşırmadım dersem yalan olur..
Neden şaşırdım?
Şeker pancarı çok su isteyen bir bitkidir ve havaların 30 derece sıcaklıkta seyrettiği süreçte,şeker pancarı hafta da bir su ister, sulamadığınız anda birkaç günde yaprakları gazele döner.
Şeker pancarı nemli toprakların bitkisidir.
Konya başta olmak üzere kurak bölgelere şeker pancarının ekimine izin verilmesi sonucu, bu bölgede yaşayan insanlar ektikleri bitkileri sulamak şöyle dursun; kendilerine ve hayvanlarına içecek su bulmakta zorluk çekiyorlar..
Konya’da Obruklar neden meydana geliyor?
“Yapılan bilimsel araştırmada yeraltı sularının çekilmesi sonucu obrukları ortaya çıkartıyor.”
Konya’da bilinçsiz binlerce kuyu vurulması..
Türkiye’nin 5.büyük ve üç yüz yıllık Akşehir Gölünün kurumasına da neden olmuştur.
Konya’da ilk kuyu vurulmaya başladığında 9-10 metrede su çıkarken,şimdi 90 veya 100 metrede su çıkıyormuş.
Konya’da arazilerde oluşan obruklar ve Akşehir Gölünün kuruması siyasilerin neden gündemi olmaz?
Yanlış tarım politikaları,verimsiz topraklar ve sus sıkıntısı da giderilemeyince; çiftçilikle uğraşan insanlar, haklı olarak kentlere göç etmeye başladılar.
Bir konuya dikkat çekeyim; devletin elinde farklı illerde 20’ye yakın devlet üretme çiftlikler var ve çoğu da kiraya verilmiş gözüküyor. Kiraya verilmeyen devletin işlettiği çiftliklerden birisi Urfa Ceylanpınar çiftliğinin yüz ölçümü,1 milyon 638 bin dönüm. Ceylanpınar çiftliği 67 ülkeden daha büyük araziye sahip.. Bu çiftlikler de tarım ve hayvancılığın yanında değişik meyve ve bitki türleri yetiştiriliyor.
Bu çiftliklerin tarımsal ürünlerdeki payı ne kadar? Çiftliklerde kaç kişi istihdam edildiğine dair bir bilgi yok. Bu çiftlikler niye tartışılmaz? İşin garip tarafı muhalefette bu çiftlikleri gündeme getirmiyor?
Biz göç sorununu anlatmaya devam edelim:
İnsanlar doğdu yerde doymazlarsa doğduğu yerleri terk ederler ve o insanları tutamazsınız..
Köyünü terk eden ve işini değiştiren bu insanları ne kadar teşvik verseniz de, bir daha bu insanlara çiftçilik ve hayvancılık yaptıramazsınız.
Kendileri dönmek isteseler dahi çocukları dönmez.
Köylülüğün böylesi görünmez geleneği olan sosyolojik bir kuralı vardır.
Şuan Türkiye’de nüfusun yüzde 80’ni kentlerde, yüzde 20’si ise kırsal kesimlerde yaşıyor ama kırsal kesimdeki nüfus göçten dolayı gittikçe azalıyor.
Köylerde yaşayan ortalama 50 yaşın altında insan yok gibi.
Son 35 yılda 40 milyon insan yer değiştirmiş..
Düzensiz göç sonucunda 45 milyon kişi, 11 Büyük Şehirin sınırları içinde yaşıyor.
Aşağıda vereceğimiz örnek göç tablosunu adeta özetliyor:
“1977 yılında yapılan genel seçimlerde Yozgat’tan 6 milletvekili çıkarken, Kocaali’den 5 milletvekili çıkıyor…
2018 tarihinde yapılan Genel Seçimlerde Yozgat 4 milletvekiline düşerken, Kocaeli 13 milletvekili çıkartıyor.”
”Tarımda verimsizliği ve göç sorunlarının bilimsel tomografisini çekmeden, uzun vadeli plan ve program yapmadan, yeryüzü ile karşılaştırmadan “Tarım ve Göç” sorununu çözemezsiniz.
Plan ve program yaparsanız savaşta da olsanız tarımsal üretiminize de ve ihracatınıza da devam edersiniz.
İşte canlı örneği..
Rusya ve Ukrayna 6 aydır savaş halinde olmalarına rağmen, hala tarımsal ürünler yetiştirip buğday ve Ayçiçek yağı gibi çok önemli ürünlerini dünyaya ihraç ediyorlar.
Türkiye: ”Tarım politikalarını değiştirmedikçe ne köylüsünü ne de kendisini”, “muasır medeniyet seviyesine “ ulaştıramayaz.
Bu konuya devam edeceğim.
Not:Okurlarıma tarım üzerine 22 yıl önce dostum Mehmet Altan’ın yazdığı “Köylüler Ne Zaman Manşet Olur” adlı kitabını hararetle okumalarını öneririm. M.T.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları






















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025