Mehmet TIRAŞ
Son günlerin en hararetli ve gündeme oturan tartışması bu olsa gerek.
Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan Genel Seçimlere dört ay kala;12 Eylül faşist rejiminin getirdiği demokratik olmayan yüzde 10 seçim barajı, tartışmalarda öne çıkıyor,çıkması kadar da doğal bir şey yok.
Yüzde 10 barajı,siyasette istikrar savsatası altında milli irade hırsızlığı ile temsil hakkını gasp ediyor.
Baraj deyince de öne çıkan Halkların Demokratik Partisi(HDP)’nin barajı aşıp aşamayacağı gündemin birinci tartışma konusu oluyor.
Neden HDP’e?
Baraja takılan başka partiler yok mu?
Var da,HDP’nin bu seçimlerde Erdoğan’ın diktatörlük yolunda ,demokrasinin güvencesi ve demokrasi mücadelesi veren bir parti olacağı; AKP’nin karşısında örgütlü olan demokratikdeğerleri savunan, toplum da varolan farklı renkleri bünyesinde siyasette yer açan,kadınlara siyasette erkelerle eşit temsil ve yönetim hakkı tanıyan, HDP’e olduğu için önem kazanıyor.
HDP’e barajı aşamaz, parlamento da Kürtler ve demokrasi güçleri temsil edilemezse ortalıktane çözüm süreci kalır ne de Kürt sorunun demokratik zeminde çözülmesi…HDP’e baraja takıldığı anülkenşin güney doğusunda kıyamet kopar ve Türkiye’nin birlikteliği tartışılır duruma geleceği endişeleri üstünden tartışmalar kaçınılmaz olacaktır. Çözüm sürecinin akıbetini de, Cumhurbaşkanı Erdoğan,HDP’e barajı aşamazsa çözüm masasında olamaz diye açıklaması bunu teyit etmiş oluyor.
Dikkat ederseniz yazılı ve görsel medya da,HDP’ninbarajı aşamaması üçfarklı bir tartışma üzerinden yürüyor.
Birinci görüş:HDP’eseçime parti olarak girmesinden yana olanlar,parti de bu yönde karar almış durumda.
İkinci görüş: bağımsız girmesinden yana olanlar..
Üçüncü görüş ise: marjinal bir görüş gibi algılansa da, Kürt sorunun üzerinden ileriye dönük siyaset yapan, ağırlığı Kürt siyasetçilerden oluşan; eski DEP başkanı Yaşar Kaya ve Kemal Burkay gibileri,Kürtler seçime girmemeli kendi parlamentolarını artık ilan etmeli ve Diyarbakır’da çalışmalara başlamalı diye; görüş beyan ediyorlar.. Bu baraj tartışmalarının dışında bir analiz tabi.
Üçüncü görüşün dışında olan,her iki kesiminde veya tarafların diyelim daha kucaklayıcı olması açısındantabi.HDP’nin siyasi geleceğinden ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin tehlikeye gireceğinden endişelendikleri için, düşüncelerini açık bir şekilde kılı kırk yararak her detayı göze alarak, ıskalamadan tartışılması da;HDP’e açısından çok seslilik boyutunda önemli bir zenginlik yaratıyor. Tarihte böylesi insanlara umut olmuş,partinin geleceğini kendi özgürlükleriyle örtüştüren bir iklim, başka bir partiye nasip oldu mu bilemiyoruz.
Bu tartışmalar sürerken HDP parti olarak seçime girme kararı almış durumda, barajı aşacaklarından endişelerinin olmadığını söylüyorlar. Ellerindekiinandırıcı veri de, Ağustos 2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ın adaylığı ile aldıkları yüzde 9.7 oya dayandırıyorlar.
HDP,barajı bağımsız adaylarla delip parlamentoya girdi ama baraj fobisini seçmeninde yıkamadı.
HDP’nin barajı aşma durumu ,aşamayacağından daha güçlü gibi gözüküyor; metropollerde özellikle de İstanbul gibi bir ilde eğer aday belirlemede,ırk,din,mezhep ve kimlik anlayışlarını aşar ise, partide mücadele birlikteliğini sağlarsa baraj sıkıntısı olmaz gibi gözüküyor..
HDP, parti olarak seçimlerde yüzde 7 oy aldığı an veya barajı aşıp parlamentoya girerse hazineden yüklü bir parasal yardım alacak, bu da siyasi bir parti için çok önemli bir gelir kaynağıdır.
İşin parasal yanını bir tarafa bırakıp,paraönemli ama biz HDP’ninalacağı oya dönelim; parti olarak seçime girmesinin şöyle bir avantajı olacak; Türkiye’nin 81 ilinde aldığı oylar HDP’nin havuzunda toplanacak.HDP bağımsız girdiğinde aday gösterdiği illerin dışında partiye oy gelmiyor veHDP’ye oy vermek isteyenler başka partileri tercih ediyorlar.
Tabi Yunanistan’daki SYRIZA hareketinin başarısı ve İspanya’da yine solun seçimlerden başarıyla çıkacağı tartışmalarını HDP ile karşılaştırmadan tartışmalıyız. Herülkenin koşulları ve kültürleri birbirlerinden çok farklı.
Daharealiteci olmalıyız, o ülkelerde baraj sorunu yok, HDP ile baraj aşılırsa tüm ön yargılar kırılacak, Kürtlerin parlamento da temsil edilmemesi, siyasette istikrar savsatası ve milli irade hırsızlığı da bertaraf edilmiş olacak.
Niye parti olarak değilde bağımsız adaylarla girilmeli görüşünü savunanların da haklı endişeleri var!.
Hatta Abdullah Öcalan’ın HDP’lilere parti olarak değil de bağımsız adaylarla girmesini önersin diyenler de az değil.Öcalan bağımsız adaylarla seçimlere gidilsin derse, HDP’nin parti olarak aldıkları kararların geçerliliğinin olmadığı tartışma konusu olacağı da düşünülmeli..Kandil parti olarak girilmesinden yana görüşünü açıkladı ama Öcalan’dan medyaya kesin bir açıklama yansımadı.
Bağımsız adaylarla seçimlere girilsin diyenlerin endişesi,HDP’e barajı aşamazsa eğer kazandığı bütün milletvekilleri, en az 30 milletvekili AKP’nin olacak..
Bu da AKP’nin ve Erdoğan’ın başkanlık adı altında kurmak istediği diktatörlüğün yolunu açacak.
AKP’e parlamento da 330 milletvekili sahip olması durumunda anayasayı değiştirecek güce sahip olmasıhalinde;kuvvetler ayrılığıönümüzde engel diyen zihniyetin, milli irade diktatörlüğü ilan edilmiş olacak.
Siyasetin gerçeğiyle sosyolojik olarak yüzleşirsek,Türkiye’yi demokratikleştirecek dinamik iki güç var bu ülkede;birisi demokrasiyi araç olarak kullananreferansı din olan muhafazakardindarlar,diğeri ise katılımcı çoğulcu bir demokrasiyi savunan,seküler bir sistemden yana olan ve siyaset yapan yeryüzüne açılan Kürtler.
İşte HDP’nni parti veya bağımsız adaylarla seçime girmesindeki görünen veya görünmeyen yanlarını belirttikten sonra, geçelim barajın getirdiği haksızlıklara..
Yüzde 10 barajı, dünyanın hiçbir ülkesinde yok..Bu yüksek baraj siyasette istikrar adına milli irade hırsızlığı yaptırmıyor mu?
Milli irade hırsızlığının getirdiği sonuç değil mi;Erdoğan’ın 17/25 Aralık’ta yargıya darbe yaparak yürütmeye bağlaması?
HDP’e barajı aşamazsa bugünleri arar oluruz,Ülkenin Güney Doğusu Ankara’dan kopar ve yarın geç olabilir. Dış Konjonktürde buna müsait sınır komşularımızdaki Suriyeli ve Iraklı Kürtlerin statü kazandığı bir yerde,Türkiyeli Kürtleri tutamazsınız.
HDP’nin barajı aşamaması fırtına öncesi sessizliğin işareti gibi.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- İSRAİL İRAN SAVAŞI “YAPAY ZEK” SİLAHI…
18.06.2025 - THOMAS MANN 150 YAŞINDA…
16.06.2025 - “ALTIN KAÇAKÇISI VEKİLLER…”
9.06.2025 - DEMOKRATİKLEŞME YOK İSE,ÇOK ZOR…
2.06.2025 - ERDOĞAN “İMAMOĞLU”NUN SAVUNMASINI OKUDU MU?
26.05.2025 - “YAPAY ZEKÂYI” NASIL BİLİRSİNİZ?
19.05.2025 - “ANAN GURBAN SEN MİSİN?”
16.05.2025 - TOPLUMSAL CANAVARLAŞMA VE KADIN CİNAYETLERİ!...
12.05.2025 - DEŞİFRE…
5.05.2025 - YOZGAT MİTİNGİ MİLAT MI OLACAK?
28.04.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
şu anda çalıştığı ibrahim korkmaz ve orhan kılıç nasıl bir i olduğunu anlasa orda da duramaz ya bu manisalı. hayrına yazılarında ikide bir anlaşamasak da basın dayanışması diyor. bu adamın ne düzcede ne de düzce de yatacak yeri yok ama. gün gelir devran döner
hakan
düzce üniversitesinden atıldıgın için bunları yazman bence normal :D artık bir dikiş tuttur tezcan üniversitede calısırken üniversitenin tanıtımlarını yapıyordun ya:D