Mehmet TIRAŞ
Tarihe baktığımızda diktatörlerin en kanlısı seçimle iş başına gelenlerdir .
Bunların başında Almanya’ya faşizmi yaşatan büyük Almanya sevdasıyla iktidarını uzatmak için ikinci dünya savaşını çıkartan, altı yıl süren savaşta 52 milyon insanın ölümüne sebep olan, insanlık suçunu işleyen Aldof Hitler’ de seçimle iktidara gelmişti.
Hiç bir diktatör ülkeyi tek başıma yöneteceğim diyerek iktidara gelmemiş,muhalefette iken hep özgürlüklerde bahsetmiş,bireyin özgürlüğünü toplumun özgürlüğünün önünde olduğunu,hatta bir kişi özgür değilse toplum da özgür değildir diyecek kadar, demokrat vaatlerde bulunmuştur.
Erdoğan’ da böyle diyordu ülkemde bir kişi özgür değilse toplum da özgür değildir..
Bu ülkede üstünlerin hukuku olmayacak, hukukun üstünlüğü olacak diye halktan oy alarak iktidara geldi Erdoğan.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi( AİHM) kararlarının Türkiye Cumhuriyeti anayasasının üstünde olduğunu ve kimsenin bunu reddetme lüksüne sahip olmadığını, bağlayıcı olduğunu söylüyordu,şimdi bu mahkemenin de kim olduğunu iddia ediyor.Artık bu ülkede kimse yoksul olmayacak,çalıp çırpamayacak, aç- susuz kalmayacak hırsızlıklar önlenecek diye sıralıyordu.
Bir insan nasıl zengin olmuştur diye sorulduğunda; iyi çaldığı için zengin olmuş,fakir de çalamadığı için fakir kalmıştır diyor;parmağındaki alyansı çıkartarak gazetecilere gösterip ‘benim sermayem bu’ eğer bir gün Tayyip Erdoğan Zengin olmuşsa bilin ki haram yemiştir diye, şov yapıyor yeri göğü inletiyordu.Şimdi oğlunun her biri otuz milyon dolar olan altı gemisi için gemicik diyor.
Toplumla alay edercesine bir de kalkıp biz üç beş hurmayla açlığını bastıran Muhammedlin Ümitleriyiz, demiyor mu!.
2016 bütçesi üzerine TBMM’ de partisi adına söz alan HDP’li bir milletvekili Erdoğan’ın mal varlığının üç milyar dolar olduğunu iddia edince, Erdoğan bu milletvekili hakkında tazminat davası açacağını avukatlarına talimat verdiğini söyledi.
Ama iş adamı Rahmi Koç Erdoğan’ın bir milyar dolar mal varlığı olduğunu yıllar önce açıklamasına rağmen, Rahmi Koç’un iddiası hakkında Erdoğan sessizliğini sürdürüyor.
Erdoğan İktidara geldiğinde değişmez üç ilkeleri olacağını bunu da üç ‘Y’ diye adlandırıyor ‘yoksulluk,yolsuzluk yasaklar’ olarak ballandır ballandıra açıklıyordu.
İktidarının ilk yıllarında Erdoğan,işaret parmağıyla orta parmağını makas işareti yaparak hortumları kestik ya, şimdi hırsızlar ülkeyi soyanlar karalamaya başladılar derken, meydanlarda toplanan kitleleri coşturuyordu.Şimdi yolsuzluk ve hırsızlıktan bahsedenler gözaltına alınıyor.
17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu Erdoğan’ı bütün ilke ve ideallerinden vaz geçirdi ve ancak diktatörlükle iktidar ömrümü nasıl uzatır, yargılanmadan kurtulurum tek adamla ülkeyi nasıl yönetirim senaryoları üzerine yoğunlaştırdı.
Erdoğan’ın ekonomik ve sosyal politikalarını kusursuz savunan, şimdi ise muhalif olan ekonomist bir yazar şöyle diyordu yandaş gazetesindeki köşesinde:”Erdoğan iktidarını uzatacaksa, iki şeyi hayata geçirmeli bir kendi medyası olmalı, ikincisi ise kendi burjuvazisi.”
Eğer Erdoğan bunları yaratamaz ve hayata geçiremezse yüzde kaç oy alırsa alsın, iktidar ömrü pamuk ipliğiyle bağlı diye önerisini noktalıyordu.
Bu öneriyi getiren iktisatçının yandaş medyadaki serüveni çok sürmedi AKP’ye gayet doğal olan bir eleştiri getirmesiyle gazeteden kovuldu.Aynı kişi başka bir gazetede yazmaya başlayınca da ekonominin çok kötüye gittiğini,Erdoğan’ın demokrasiye inanmadığını yazmaya başladı.
Bir iktisatçı da taşı gediğine koyuyordu meslektaşına gönderme yaparak;bu arkadaşımızın ekonominin kötüye gittiğini anlaması ve Erdoğan’ın demokrat olmadığını görmesi için kovulması gerekiyormuş.
Erdoğan bu iktisatçıyı kovdu ama önerilerini dikkate almış olmalı ki, kendi yandaş medyasını ve kendi zenginini yaratmaya çalışmaya başladı.Kamu ihaleleriyle yarattığı zenginlerin aktardı paralarla havuz medyasının ortaya çıkışı da bunu göstermiyor mu?
Erdoğan iktidara geldiğinde Türkiye’de dolar milyarderi 4 iken, dünyaca ünlü FORBES ekonomi dergisinin açıklamalarına göre ; 2015 yılında dergi Türkiye’de 32 dolar milyarderi olduğunu açıklıyordu.
Özellikle 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra kendine bağlı medya ve zenginini yanına, kendisinin talimatıyla devreye girecek çakma bir “Sulh Ceza Hakimliği” denilen bir mahkeme kurdu, kısacası bu mahkeme Erdoğan’ın talimatıyla çalışır oldu.
Peş peşe muhalif olana gazetecileri,gazeteleri,televizyonları ve muhalif olan iş adamlarını ve holdingleri hukuksuz operasyonlar yaparak gözaltılar ve tutuklamalar yapmaya başladı.Hatırlanırsa gezi olaylarından sonra Koç holdinge bağlı ülkenin en büyük rafinerisi Tüpraş’a polis eskortu eşliğinde vergi operasyonu başlattı Erdoğan..
Ülkenin medya tarihinde önemli yeri olan Milliyet gibi bir gazete el değiştirdi Erdoğan’a yakın bir iş adamı aldı.Vatan gazetesini de aynı adam alarak ve gazetede muhalif olan köşe yazarlarını kovdurdu, bunların başında gelen Hasan Cemal ile başladı ve arkası çorap söküğü gibi devam ediyor.
Bir dönem ne istediler de vermedim dediği, şimdi paralel devlet ve terör örgütü olarak suçladığı;kendine muhalif olan cemaatin gazeteleri ve televizyon kanallarını,iş adamlarına,bankalarına el koymayla başlayıp kayyımlar ataması yapması..Kürt sorununu gündemden düşürmeyen ve demokratik bir Türkiye şiarıyla yayın yapan İMC Tv’yi uydudan attırması, Ekran karartmaları hız kesmeden son sürat yol alıyor.
Şimdi de CNNTürk’te “Her şey” adlı program yapan Mirgün Cabas’ın programını sonlandırdı.Mirgün Caabas Erdoğan’ın hiç hoşuna gitmeyen ve sorunlar üzerine kafa yoran, eserler ortaya çıkartan kişileri ve sivil toplum yöneticilerini ekrana çıkartıyordu.Bunların başında Kürt sorunu,AKP’nin dış politikadaki açmazları ve yalnızlığının yanında işçi ölümleri geliyordu.
Yine aynı kanalda ekonomi programı yapan, işçi ölümlerinin almanağını tutan ve ekonominin barometresini ölçen ve yeryüzüyle kıyaslayan Emin Çapa’nın programına da son verdirdi. Erdoğan’ın 14 yıllık iktidarında tam 17 bin işçi iş kazası altında katledildi,bu işçi ölümlerinde Türkiye dünya sıralamasında ikinci durumda.
Emin Çapa işçi ölümlerinin önlenemez bir kaza olmadığını bilinçli bir cinayet ekonomisinin sonucu olarak dünyadaki maden ölümlerinden verdiği örneklerle, Erdoğan iktidarını çok rahatsız ediyordu.
Diktatörlüğe giderken güzergahında karşısına çıkacak olan,demokratik yolları kesmek için yukarıda üstünde durduğumuz medya özgürlüğünün olmaması,zenginin olması ve kendine bağlı bir saray medyasının trolleri nöbetleşe iş başındalar.Üçüncüsü de denetlenebilir olmaktan kurtulmak için çakma bir yargının olması ile,hem muhalefeti etkisiz hale getirecek hem de hesap verir bir kişi olmaktan kurtulmak ve tek adam zihniyetiyle ülkeyi yönetmenin her türlü ırkçı,mezhepçi ve dinci yolları deneyen bir adam olarak karşımızda duruyor Erdoğan..
Boşuna mı Erdoğan, muhalif olan gazetecilerden,muhalefetten ve istediği gibi karar almayan mahkemelere köpürüyor.
Ülkesini yeryüzüne kapatarak diktatörlükle yönetmek isteyenlerin yol hikayesi değişmiyor.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025