Mehmet TIRAŞ
Raflarda yerini yeni alan Doğan kitaptan çıkan ekonomist Osman Ulugay’ın Dünya Trumpa’a mı kalacak? ‘Tek Adam Çıkmazı’ adlı kitabını bitirir bitirmez bir yazı yazmak şart oldu.
Kitabın içinde karşılaştığım ezber bozan bilimsel bir çalışmayı da yazıya başlık attım.
Kitapta ağırlıklı olarak küreselleşme ile ortaya çıkan son 25 yılda inanılmaz gelişmelerden yola çıkarak yazar; dijital teknolojiden, ekonominin nasıl bir yere geldiğini ve küreselleşmenin yeryüzünü nasıl altüst ettiğini, çok yönlü ele alarak rakamlarla ciddi kaynaklardan yararlanarak ortaya koymuş. Kitabı ivedi olarak okurlarıma okumalarını hareretle önerdiğimi de belirteyim.
Yazının başlığı okuyanlara inadırıcı gelmeyebilir ama böyle bir çalışmanın tartışmasını ve tezlerini ortaya atanlar da sıradan insanlar değil ve bu sav yeni de değil, onu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Yanılmıyorsam yıl 1982 askeri darbe döneminde yayın hayatına‘TAN’ adında bir gazete atıldı, bu gazetenin yayın politikası mağazin ağırlıklı tam bir boyalı basın ve aşk meşk haberleriyle, çıplak kadın resimleriyle dolu;kim kimle buluşmuş,ayrılmış,sosyetenin ve zengin kesiminin eğlence gecelerini veriyor, işin garip yanı da gazete tiraj rekoru kırıyor.Birde gazetenin aldatan kadınlar anlatıyor diye bir köşesi var o bölümde ayrı bir ilgi görüyor erkekler tarafından.
Bu kadar kısa biligilendirmeden sonra sadete gelelim.
TAN Gazetesi birgün sürmanşet bir haberle çıktı ‘ölümü durduracağız” ama doğanın dengesinibozarız diye korkuyoruzbaşlığı altında..
Bu haberi de gazete Sovyet bilim adamlarının açıklamalarına dayandırıyordu.
Haberin detayında Sovyet bilim adamlarının kısa bir açıklaması vardı:çalışmalarımız sürüyor ileri de insanlar yaşlılıktan ölmeyecek kaza ve cinayetle ölecekler diyordu.
Bizim medya ve siyasilerimiz ve tıp aleminde bu haber pek ilgi görmedi, belki bir iki kişi açıklama da bulunmuş olabilir ona da ben rastlamadım.
Osman Ulugay’ın kitabını okuyunca aklıma geldi;Sovyetler Birliği dağılsa da bilim adamlarının çalışması başka ülkelere dağılmış demek ki..
Tabi bizim gibi gelişmemiş orta doğu toplumlarında böylesi çalışmalar abestle iştigal olarak algılanır ve çalınırsın tövbe de tövbe de diye önünü keserler.Bu topraklarda bilim ve teknoloji üretilmez çünkü din adına hurafelik yapanların mahalle baskısı buna yol vermez.
Bizde ahireti konuşmadan dünya işlerine de zaman kalmaz.
Ülke Gündemiyle alakası olmayan bu yazı nereden çıktı diyebilirsiniz?
Ben de farkındayım ama okuyunca ve dünyanın geldiği yeri gördüğünüz de bana hak verecek ve şaşıracaksınız.
Yazar kitabında Küreselleşme ile dijtal teknoloji,yapay zeka ve Ekonomi üzerine araştırma çalışması yapmış ama eğitim ve bilgi ekonomisine hiç yer vermemiş bu eksiği de belirtelim.
Kitabın içinden ölüme meydan okuyanlar:
“Ray Kurzweil yeni teknoloji çağının çılgın kahramanlarından biri.Her şeyi sorgulamaya cüret eden insanın,bilimin sınırlarını zorlayarak kendini aşabileceğini kanıtlamaya çalışan Kurzweil ölümsüzlüğe erişmenin 2050 yılına kadar mümkün olacağına inanıyor..”
Yaratıcıcılık Allah’a değil Allahın yarattığı insana mahsus olduğunu söylüyor Ray Kurzweil.
Biyoteknoloji ve molekküler nanoteknoloji alanlarındaki devrimsel gelişmeler sonucunda insan hayatının süresiz uzatılabileceğini iddia eden Kurzweil,”ölümsüzlük” kavramına artık alışmamız gerektiğini düşünüyor.Kurzweil, hayatını uzatmak için hergün özel olarak hazırlanmış 100’ün üzerinde ilaç kullanan,insanın kendinden daha yetenekli makineler yaratma aşamasında olduğuna inanıyor.
Görme engellilerin kitap okumasını sağlayan optik tarayıcı gibi günlük hayata dokunan buluşlarıyla da adını duyuran Kurzweil’i, son 25 yılda ABD’de verilen bilim ve teknoloji ödüllerinin çoğunu toplayan “günümüzün Thomas Edison’u” diye nitelyenler de var, ”sonsuza dek yaşamayı kafasına koymuş olan narsist bir kaçık” olarak görenler de.
Yine kitabın bir bölümünde; Tıptaki,genetikteki,nanoteknolojideki yeni buluşlar sonucunda bugün ABD’de doğan bir bebeğin 140 yaşına kadar yaşama şansına sahip olabileceği ileri sürülüyor.
Tıptaki yeni gelişmeler sayesinde,tarihte ilk kez ölüm tercihe bağlı hale geleceği tartışılıyor.
Tarihte en büyük eşitleyici olan ölüm bu işlevini kaybedecek mi? Eğer bu gerçekleşirse ölümsüzlüğü satın almaya gücü yetmeyen yoksullar açısından, korkunç adaletsizlik bir durum ortaya çıkacak.
Yazar bunları anlamak için “İkinci Makine Çağı” adında ABD’li iki bilim adamının yazdığı piyasa da olan ama zor bulunan Türk Hava yolları yayınlarından çıkan (ben bulamadım) kitabı referans gösteriyor.
Terknoloji işsizlik mi yaratıyor?
İşte iddialar:
-20 Yıl içerisinde dünya da mesleklerin yüzde 47’si yok olacak.
-ABD’de çalışanlar 10 yıl içinde yarısı işini kaybedecek ve bu işleri robotlar ve makineler alacak.
Dünyanın hızla bir kırılma noktasına doğru sürüklendiği senaryoları da az değil..
Şu soruyu sormalıyız peki sınırsız teknolojiyle bütün işleri makineler ve robotlar yapacaksa, insanlar ne iş yapacak ve daha kötüsü,insanlığı ne gibi tehlikeler bekliyor?
Bilgi teknolojisiyle,Küreselleşme ile bireyin gücü artarken;ailenin,kabilenin,siyasi partilerin,sendikaların etkisi azalırken,bireylerin tercihleri belirleyici olmaya başladı.
-Sosyal medya insanlara yepyeni bir buluşma ve paylaşma alanı yarattı.
-Dünya nüfüsunda ortalama insan ömrü son 25 yılda 65’den 72 yıla yükseldiğini öğreniyoruz.
Bugünün dünyasında internetin ve sosyal medyanın bireyi güçlendirerek yeni bir devrimi başlattığını her alanda yaşıyoruz.
-Dünya nüfusunun yarısı 3.5 milyar insan internet kullanırken,mobil telefon kullanan insan sayısı dünya nüfusunun üstünde.Yani 7 milyardan fazla insan cep telefonu kullanıyor.
Dünyada 2 milyar insan sosyal medya üzerinden hesabı var, insanlarla irtibat kuruyor ve bu sayı hergün katlanarak artıyor.
-Akıllı telefona sahip olan herkes kendisini bir birey olarak farklı hissetmeye başladığını görüyoruz.
Ekonomideki büyük sıçrama ise akıl alır gibi değil..
-1990 yılında 28.6 trilyon dolar olan dünya ekonomisi,2015 yılında 113.6 trilyon dolara yükseldi.
-Üç yüzyıllık sanayi çağında 28.6 trilyon üreten insanoğlu;Bilgi çağına geçişle 25 yılda 85 trilyon zenginlik yarattı.
-Çin son beş yıl da dünyanın en zengin ülkesi olarak ABD’nin koltuğuna oturdu..
-Küreselleşme ile birey zenginleşip özgürleşirken, gelir dağılımındaki adaletsizlik makası hergün daha da açıldığını görüyoruz,bu da ayrı bir tezatlık oluşturuyor.
-800 milyon insan günde 1.90 dolar ile geçiniyor.
-En çarpıcı rakam ise dünyanın en zengin 8 kişisinin serveti dünyanın en yoksul sahip olduğu varlıklar dan daha fazla,8 kişinin serveti 426 milyar doları bulurken,en yoksul 3.5 milyar kişinin sahip olduğu varlıkların toplamı 409 milyar dolar.
Yazar küresellşemenin tarihinden yola çıkarark dünyanın kısacası geldiği yerin fotografını çekerken, bizleri de yeryüzünde sörf yaptırıyor.
Bu baş döndürücü rakamlar,gelişmeler ve ortaya çıkan tablo sizlere ilginç gelmedi mi?
Sabah kalkar kalkmaz hayata cep telefonu ile bağlanıyoruz..
Aslında gerçekle yüzleşirsek kimsenin yönetemediği bir çağa geçtiğimizi söyleyebiliriz.
Bize göre sanayi toplumunun sistemi olan demokrasi küreselleşme karşısında krize girmiş durumda!..
Çağsal dünyanın insanları bunları tartışıp araştırarak ve üreterek insanlığın hizmetine sunarken, bizler ne yapıyoruz?Demokrasi ve hukuktan uzaklaşıp,çoğulculuğu buharlaştırarak, şimdilik farkında değiliz ama çürümenin alt yapısını hazırlıyoruz..
Din,ırk ve mezhep üzerinden insanlara format atmaya çalışılan bir ülkede,bilim ve teknoloji türetilir mi?Bunlar olmayunca geriye kalan da..
Tesbihin püsküllüsü mü sevap, püskülsüzü mü?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları













































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025