Melih ALTINOK
Varoluşlarını, çözüm için muhalefet etmeye değil de, eleştirilerine konu olan sorunların devam etmesine endeksleyenler en ufak bir iyileşmeden bile huzursuzlar.
Konu canken bile kölesi oldukları ideolojilerinin ve iktidar perspektiflerinin katı yol haritasından taviz vermiyorlar.
Ölüm oruçlarındaki duyarlıkları, eylemci Kürt çocuklarını yüreklendirmekten ibaret olduğu için de, taleplerle ile ilgili hükümetten gelen adımları değersizleştirmeye uğraşıyorlar.
Eylemciler taleplerinin ilk sırasına Öcalan’ı koyuyor. Başbakan Yardımcısı Beşir AtalayKızılcahamam’da “Yeni Oslo sürecini de bu açlık grevleri olumsuz etkiledi, zora soktu”diyor.
Kimileri açıklamayı “eğer doğruysa” şerhiyle önemsizleştirmeye çırpınıyor.
Bırakın eğer rahatsızsa Atalay tekzip etsin. Hükümetin derdi sizi niye geriyor?
Adalet Bakanı Sadullah Ergin cezaevine gidip eylemcilerle konuşuyor, “Sesinizi duyduk”açıklaması yapıyor.
“Başka cezaevleri de var, oralara niye gitmedin” diye soruyorlar.
Bakanlıktan anadilde savunma için hazırlıklar son aşamaya geldi açıklaması yapılıyor.
Yasada kusur avına çıkan kadı kızları “Bugüne kadar neredeydiniz” diye söyleniyorlar.
Birileri aynı soruyu eylemcilere sorsa, “bu yasaklar yıllardır var, niye şimdi eylem yapıyorsunuz” dese, hep beraber rezil etmez miyiz onu? O hâlde zamanlamanın manidarlığına vurgunuzun mantığı ne?
Öcalan’ın avukatlarıyla görüşebilmesi için yapılan hazırlıklar hükümet tarafından tartışmaya açılıyor.
Muhtemelen göbeğini eritmeye çalışan arkadaş, açlıktan midesi sırtına yapışmış grevci çocuktan önce söz alıp “Yeterli değil, takiyye” diyor.
Bülent Arınç’ın “Sezinizi duyduk, daha ileri taleplerinizi gelin Meclis’te konuşalım” çıkışı “Ama Başbakan yiyorlar demişti” serzenişiyle karşılanıyor.
Arkadaşım, sizin derdiniz krizi aşmak, hayatların ortaya koyulduğu bu eylemde grevcilerin yanında saf tutmak ve de taleplerin gerçekleşmesi için çalışmak değil miydi?
O hâlde “İnşallah açlık grevi devam eder. Hatta, BDP’nin genel başkanı ve İmralı’daki cani de buna dâhil olur. Açlık grevinin bitmesini istemiyoruz. İnşallah geberene kadar devam ederler” diyen Büyük Birlik Partisi’nin simetrisinden çıkın.
“Açlık grevinizi destekliyoruz. Açlıktan geberin” kapağıyla çıkan Türk Solu dergisinden fakınız olsun.
Kavgayı ayırmaya çalışıyor gibi yapıp, tuttuğunuz dövüşçünün kulağına “es” diyenin numara yaptığını fısıldamayı bırakın.
En çok, “Yeter ki akan kan dursun, bu kirli savaşa tek bir kurban daha vermeyelim” diyenlerin sinekten barış umudu çıkartması gerekmez mi?
Bu sekter tavrınız, “Maksimalistlik sözkonusuysa Kürtlerin canı teferruattır” anlamına gelmiyor mu?
Bu son can tehdidiyle, bugüne kadar ne kadar siyasi talep varsa elde edeceğinizi düşünüp “başlamışken bitirsinler” mi diyorsunuz?
Tarih bu dramda da muktedirken adım atmayanlar ve sessizlikleriyle suça ortak olanlar kadar, tezahüratlarıyla sonuna kadar diyen arena ahalisini de yazacak.
Allah aşkına durun artık!
Argodan zarar gelmez
Bu köşede “Tatlı dil ölüm orucundan çıkartır” başlıklı yazının yayımlandığı salı günü Meclis’teki grup toplantılarına Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki polemik damgasını vurdu.
Şaşıracaksınız ama iyi de oldu. Hem güldük hem de 60. güne yaklaşan ölüm oruçlarında olası bir sertleşmenin de eşiğinden döndük.
Zira Başbakan’ın “kuzu kebap” ya da “ölüm orucunda kimse yok” çıkışlarını grupta da sürdürmesini bekleyen BDP grubu, kendisine daha üst perden yanıtlar vermeye hazırlanıyordu.
Ancak Erdoğan, yardımcısı Bülent Arınç’ın öncesindeki “ılımlı açıklamalarını” tamamlar nitelikte bir adım atıp grupta daha önce yaptığı gibi eylemcileri doğrudan hedef almadan BDP’ye politik eleştireler yöneltmekle yetindi.
“Konuyla ilgili Köşk’e çıkan Sadullah Ergin’in ve hükümet sözcüsü Arınç’ın BDP’lilerin de takdirini alan açıklamalarının Erdoğan’ın inisiyatifiyle gerçekleştiğini” belirten hükümet kaynakları, bu durumun gruptan önce BDP’lilere de anlatıldığını belirtiyorlar.
Sonuçta tabandan gelen baskıyla Erdoğan’a grupta çok sert yüklenmeyi hedefleyen BDP de tansiyonu fazla yükseltmedi.
Hülasa bedevi-kutup ayısı atışması karşısında “amanın ne ayıp” demeyi bırakın derim. Ahlak nasihatleri versek de hepimizin günlük hayatta çerez gibi tükettiği bu üslup yerine o gün gruplarda küfürlü imalar yapılmadan sert bir dil kullanılsa belki ölüm oruçlarının bitebileceğine dair şimdiki kadar bile umutlu olmayacaktık.
Argonun yanından bile geçmeyen şık siyasilerin neden olduğu katliamlara, ölümlere örnek istiyorsanız, 90’larda oluk oluk akan kandaki sorumluluğunu bildiğimiz Çiller’in o zaman da şimdi de nasıl kibar olduğunu hatırlayın yeter.
Tatlı dil başka bir şey.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019