Melih ALTINOK
“Soma’daki maden ocağında günlerdir süren kurtarma çalışmaları sona erdi. Facia sırasında maden ocağında bulunan 787 işçinin 486’sı sağ, 301’i ise ne yazık ki ölü olarak çıkartıldı. Kurtarma çalışmalarının ardından, tünellerde devam eden yangının söndürülmesi çalışmalarına geçildi. İlk olarak da maden ocağının girişi, yangına neden olan oksijenin girişini engellemek için tuğla ile örüldü ve sıvandı.”
Dün sabah Günün Manşeti’nden önce, yukarıdaki metnin geçtiği gazete haberini hızla okuyarak geçtim. Zira rutin bir uygulamanın haberiydi. Ne var ki program esnasında twitter’ı açınca timeline’a düşen yorumlar öyle demiyordu.
Örneğin, bir akademisyenin sosyal medyada epeyce ciddiye alınacak cümlesi aynen şöyleydi:
“Soma’da maden faciası yaşanan ocağın girişine duvar örülüyor. Bu madenin saklanacak bir ayıbı mı var?”
İlahi! Madenin ne ayıbı olacak canım? Ortada bir ayıp varsa, o da asıl konumuz olan faciayı bir kenara koyup, dişine uygun tali mevzuları kemirenlere kulak veren bizlere aittir.
Facianın duyulduğu ilk andan itibaren üzerinde tepindikleri konuların ne kadarı zarfa ne kadarı mazrufa aitti, hatırlayalım.
“Erdoğan kendisine tepki gösteren bir vatandaşı [önce ‘vurma amca’ diyen 15 yaşında bir kız çocuğu olduğu bile söylendi] ‘İsrail dölü’ diyerek aşağıladıktan sonra yumrukladı!”
“Somalıların protestosundan kaçan Başbakan bir markete sığınmak zorunda kaldı!”
“Kurtarama çalışmalarını yürüten Enerji Bakanı Taner Yıldız özel aşçısını yanında götürdü!”
“Maden ocağında kaçak çalıştırılan 200 Suriyeli işçinin cesetleri bilerek çıkartılmıyor!”
“Yetkililer ölü sayısını eksik gösteriyor. 405 işçi hâl3a yerin altında!”
Evet, üzerinden günler geçmesine karşın, facia pek çoğumuzun aklında, bu akla-mantığa aykırı, hiçbir somut delile ve tanıklığa dayanmayan saçmalıklarla kaldı.
Bizzat, siyasetin dilinin sertliğinden ve toplumsal kutuplaşmadan yakınanlar tarafından yapılan bu manipülasyonlar, acılarımızın ortaklaşması gibi temel toplumsal vasıflarımızı zayıflattı. Yüzleşmemiz gereken kadim problemimize ve sorumlularla hesaplaşmaya harcayacağımız kolektif enerjimiz eksildi. Sonuçta da sırtımızdaki bu koca yük daha da ağırlaştı.
Şimdi de kalkmışlar, bu saçmalıkları “konuya gelmek” için bertaraf etmeye çalışan sorumluluk sahibi insanları “minder dışına çıkmakla” eleştiriyorlar.
Yahu kim minderin dışında? İlk günden beri, siyasetin, işverenin ve sendikanın sorumluluğuna ayrım yapmaksızın işaret edenler mi? Yoksa Soma tartışmasını şehir efsanelerinden, Erdoğan’ın psikanalizinden ya da danışmalarından birinin henüz kınamayana rastlamadığımız tekme skandalından ibaret kılmaya çalışanlar mı? Kişisel siyasi hesaplarını görmek için, yalanlarıyla dikkatleri hasımlarının üzerine çekip Soma’nın üzerine beton dökenler mi?
Tamam, anlıyorum, nereye baksanız Erdoğan’ın yüzünü görüyor ve sinir nöbetlerine tutuluyorsunuz. Elinizde değil, her şeyi nefret objeniz üzerinden konuşup ferahlamak istiyorsunuz. Ama hiç olmazsa ölüleri ve acılı yakınlarını düşünüp bu seferlik kendinize hakim olmaya çalışın. Onlar için biraz geri durun. Ocağın kapısına örülen o yangın duvarı misali, içinizdeki nefretin ateşini zayıflatacak bir yol bulun. Kral Midas gibi bir çukur bulup içine höykürün mesela.
Çünkü kişisel siyasi hesaplarını, takıntılarını Soma’nın acısının ve hesabının önüne koşmayan Türkiyelilerin çok işi var, engel oluyorsunuz.
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019