Mümtazer TÜRKÖNE
Hırsızlığın peşine düşen savcıların bir suçlu gibi soruşturulması, yargı mensuplarına yönelik bir gözdağı. Yargıya yönelik mesaj açık: “Yüreğiniz yetiyorsa, İktidar cephesini hedef alan bir soruşturma açın!”
Savcılar-yargıçlar için mesele cesaretten ibaret değil; sonunda kolunuzu merdaneye kaptıracağınız açık ise, bu dev yolsuzluk makinesine dokunmanın ne âlemi var? Makinenin işlemez hale gelmesi lâzım; bunun vazgeçilmez şartı ise güç sahiplerinin elinden hükümet etme yetkilerinin ve ayrıcalıklarının alınması. Suç işleyenler iktidarda oldukları sürece yargılanamazlar. Neden mümkün olmadığını son dört ayda tecrübe ederek öğrendik.
TOKİ soruşturmasının kapatılması, bir-iki yargı mensubunun eseri değil. Sırf bu soruşturmanın kapatılabilmesi için 16 bin polisin görev yeri değiştirildi. Ortalıkta işini yapan adlî kolluk diye bir kurum bırakılmadı. HSYK’da güç dengesini değiştirebilmek için Silivri boşaltıldı. Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmesine rağmen HSYK Kanunu ile maksat hasıl oldu. İşini yapan savcılar-yargıçlar medya maymunluğu ile aslanlara yem edildi. Başbakan’ın ağzından ‘hain’, ‘alçak’, ‘casus’, ‘çete’ sıfatlarıyla karalandılar. Toplumun yarısı vatan haini olarak damgalandı. Yolsuzluktan-hırsızlıktan bahseden herkes paralel devletin uşağı olarak yaftalandı. Devletin bütün kademelerinde ‘paralel devlet hayaleti’nin izi arandı, sürek avına çıkar gibi cadı avı yapıldı. Bugüne kadar onca lafa rağmen tek bir delile ve soruşturmaya konu edilmeyen ‘paralel devlet’ adında gürbüz ve sağlıklı yepyeni resmî bir düşmanımız oldu. Bu kadar emek ve çabadan sonra 60 zanlıyı kapsayan bir soruşturmanın kapatılması size hâlâ tuhaf geliyor mu? Yoksa bu çabaların 25 Aralık soruşturmasını kapatmak için de kâfi geleceğini mi düşünürsünüz? Yetmezse, seçim sandığını çamaşır makinesi gibi kullanıp kirli çamaşırlarını yıkayan İktidar yeni yollar ve çareler bulamaz mı? Nasıl olsa ‘durmak yok’.
Onca emeği ve çabayı küçümsemek olmaz; ama yine de suçlardan arınmak bu kadar kolay değil. Kırk tane küp üst üste, en tepede de Başbakan, dengede durmaya çalışıyor. En alttaki küp, yani hukuk avare kasnak gibi dört bir tarafa çarpıyor. Yolsuzluk soruşturmaları konusunda İktidar’ın kazandığı her zafer, buza kazınmış kitabelere benziyor. Malûm, temmuz ayı yaklaşıyor.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. 4,5 aydır, hakkında tek bir delil bulunamayan, soruşturması başlatılamayan ‘paralel devlet hayaleti’, etrafa korku saçarak Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı seçimini kazandıracak ‘kadrolu düşman’ rolünü üstlenmeye devam edebilir mi? CHP ve MHP, fezlekelerin peşine düşmez mi? AK Parti’ye oy verenler de dâhil toplumun ezici çoğunluğu umudunu kesip, köşesine çekilip “hırsız var” demekten vazgeçer mi?
Soruşturmaları durdurmak mümkün, ancak delilleri yok etmek imkânsız. Sadece dosyanın içindekiler değil, şecaat arz ederken dile getirilen gerçekler de kayıtlarda. Hepsi alt alta yazılıp toplandığı zaman, ya kör ve sağır olmaya ya da hesap sormaya mecbur kalacaksınız. Günü gelecek ve bu dosyaların kapağı mutlaka açılacak. Zaman ilerledikçe, bu dosyaların kapağını kapalı tutmak için daha fazla enerjiye, daha fazla yalana ve daha fazla zorbalığa ihtiyaç duyulacak. MİT Yasası ve kanunsuz sosyal medya yasakları Türkiye’nin ‘polis devleti’ne doğru ilerlemeye zorlandığını gösterdi. Yolsuzluklar olmasaydı, yolsuzlukları ört-bas etme çabalarının çaresi görünen bu yasaklar ve totaliter kontrol arayışları ortaya çıkar mıydı?
Türkiye, bir ara dönemden geçiyor. Bu netameli ara dönemin bu kadar uzamasının sebebi, iktidar sahiplerinin elindeki ekonomik kontrol araçları. Ancak bu ara dönem sürdürülebilir ve kalıcı hale gelebilir nitelikte değil. Erdoğan cumhurbaşkanı olursa, aşağıda bırakacağı suç örgütü ne olacak? Onları kim koruyacak? Devran dönünce, hukuk işlemeye başlayınca kim kimi koruyabilecek?
Kuşkunuz olmasın, bu iş eninde-sonunda mahkemede çözülecek.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2025
3.08.2025
31.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025