Murat AKSOY
Çözüm sürecinde hükümet tarafından kullanılacak enstrümanlardan birisi de akil insanlar. Akil insanlar konusu son çözüm sürecinin olgunlaşmaya başladığı Ağustos sonunda Başbakan Erdoğan tarafından konuk olduğu bir TV programında dile getirilmiş ama herhangi bir çalışma olmamıştı.
Ancak gelinen noktada durum farklı. Hükümet çözüm sürecinde akil insanlardan yararlanmak istiyor. Akil insanlar dün açıklandı. Aralında gazeteciden işkadınına, akademisyenden vakıf başkanına kadar pek çok isim var.
İlk iş olarak yarın akşam hükümet akil insanlarla bir araya gelip; onlardan son çözüm süreci ile ilgili olarak görüş, öneri ve katkılar alacak.
Çözüm sürecine akil insanların dahil edilmesinin tartışılması gereken iki yönü var.
Bir yönünde çözüm sürecinde bu insanların üstlenecekleri role ilişkin sorular var. İkinci yönünde ise AK Parti'nin akil insanlar üzerinden yaptığı siyasal açılım var.
İlkinden başlayalım ve akil insanların çözüm sürecine bundan sonraki aşamadaki rolüne ilişkin bazı sorular soralım.
İlk soru: Sürecin akil insanlara ihtiyacı var mı?
İkincisi, akil insanlar sürecin neresinde olacaklar?
Üçüncüsü de; bu süreçte görev ve fonksiyonları ne olacak?
İlk sorudan başlayalım.
Sürecin akil insanlara ihtiyacı var mı?
Bu sorunun siyasi olarak cevabı basit olarak 'hayır'dır. Çünkü çözüm sürecini hükümet siyasi risk alarak başlatmış ve çözümün genel çerçevesini de kendisi belirlemiştir. Yola çıkarken genel çerçevesi çizilen çözüm sürecinde herhangi bir rolleri olmayan akil insanların, bu aşamadan sonra süreçteki rolleri sınırlı olacaktır. Açıkçası akil insanlar hükümetin süreci toplumsallaştırma ve katkıya açık hale getirme girişimidir.
Buradan ikinci soruya gelebiliriz.
Akil insanlar sürecin neresinde olacaklar?
Elimizdeki bilgi akil insanların 7'şer kişiden oluşacak ve 7 bölgede görev yapacakları. Yarın akşam hükümet yetkilileri akil insanlarla bir toplantı yapacak ve onların sürece ilişkin görüş, öneri, katkı ve eleştirileri dinleyecek. Daha sonra da akil insanlar bir ay boyunca düzenlenecek toplantılara katılacak ve ay sonunda da bir rapor hazırlayacak.
Bu durum kaçınılmaz olarak bizi üçüncü soruya getirmektedir.
Yani akil insanların bu süreçte görev ve fonksiyonları ne olacak?
Akil insanların bu süreçteki rollerine ilişkin bildiğimiz bir ay içinde düzenlenecek toplantılara katılacakları. Bu toplantıların içeriğini, formatını vs. bilmediğimiz için çok şey söylemek doğru olmayacaktır. Ama şunu ifade edebiliriz; eğer akil insanlardan istenen bu toplantılarla çözüm sürecini topluma daha iyi anlatmak ise burada ciddi bir sorun var demektir. Çünkü siyasal bir süreç çözüm sürecinin, sürecin parçası olmayan ve 'siyaset dışı' olan akil insanlar tarafından topluma anlatılması bir tür halkla ilişkiler faaliyeti olur. Bu akil insanlar tarfından ne kadar yapılır, açıkçası soru işaretleri var.
AK PARTİ'NİN 2007'YE DÖNÜŞÜ
Buraya kadar akil insanların sürece katılmasının bir yönü idi. Tartışmanın diğer bir yönü daha var.
Açıkça ifade etmek gerekir ki, AK Parti akil insanlar ile bir tür siyasal açılım yapmıştır. Ve bu açılım, siyaseten önemlidir.
Çözüm sürecinin ana aktörünün AK Parti olması ve siyaseten neredeyse yalnız olduğunu düşünürsek, akil insanların bir başka fonksiyonu ortaya çıkacaktır. Bu fonksiyon da, AK Parti ile toplum arasında yeniden bir meşruiyet kanalı açılmasıdır.
Bu açılım, bir anlamda AK Parti'nin 2007'de kurduğu 'demokrasi koalisyonuna' dönüştür. Akil insanlar açılımı, AK Parti'nin 2007'de laik, özgürlükçü, liberal aydın, yazar ve kanaat önderleri ile kurduğu demokrasi koalisyonunu yeniden inşa etme girişimidir. Ve olumludur.
AK Parti bu koalisyonu 2010'den itibaren gözardı etmiş ve 2011 genel seçimlerinde ise aday listeleri ile kendi siyasal kimliğini tahkim etmeyi seçmiştir. Ancak akil insanlar açılımı proje temelli olsa da bir açılım ve o koalisyonun yeniden hayata geçirilmesi demektir. Ki açıklanan akil insanlara bakıldığında pekçoğunun AK Parti'nin sivilleşme, demokratikleşme ve normalleşme sürecine destek verdiği ve vermeye devam ettiği görülecektir.
Akil insanların sürece katılması, son dönemde AK Parti'ye karşı duyulan 'tek parti', 'otoriterleşme' gibi eleştirilerin giderilmesinde önemli araç olacaktır. Yani siyasette giderek güçlü bir siyasal damar olmaya başlayan ve özü 'siyasetsizlik' olan AK Parti karşıtlığı cephesinin siyaseten çökmesi açısından önemli bir işleve sahip olabilir.
Sonuç olarak akil insanların çözüm sürecinin parçası olması önemlidir. Umarız bu süreç, esas ortakları olması gerek siyasiler tarafından da fark edilir ve daha güçlü biçimde desteklenir.
twitter.com/murataksoy
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018