Murat AKSOY
“… Ben ikinci dönemindeyim. ABD Başkanı olarak hizmet etmek olağanüstü bir ayrıcalık. Bundan daha fazla gurur verici ve ilgi çekici bir iş düşünemiyorum. İşimi çok seviyorum. Ama Anayasamıza göre başkanlık için yeniden aday olamam. … Amerika’yı ileri götürmek için yapmak istediğim daha çok şey var. Ama Kanun kanundur. Ve hiç kimse kanunun üstünde değildir. Başkan olsa bile.
… Başkanlıktan sonraki hayatını dört gözle bekliyorum. Etrafımda çok geniş bir koruma olmayacak. Bu da rahatlıkla yürüyüş yapabileceğim anlamına geliyor. Ailemle daha çok vakit geçireceğim. Hizmet etmek için farklı yollar bulabilirim. Afrika’yı daha sık ziyaret edebilirim.
Gelmek istediğimiz nokta şu: Neden insanlar daha fazla görevde kalmak isterler anlamıyorum? Özellikle çok paraları olduğu halde! Bir lider sadece görevde kalmak için oyun esnasında kuralları değiştirmek istediği zaman bu istikrarsızlık ve kavga gibi riskleri beraberinde getirir. Burini’de gördüğümüz gibi. Ve bu genellikle çok tehlikeli bir yola doğru giden ilk adım olur. Bazen liderler “ben bu millet ayakta tutacak tek kişiyim.” diyebiliyor!
O lider gerçekte kendi milletini inşa etmekte başarısız olmuş demektir. Nelson Mendela’ya Madibaya bakın! George Washington gibi devamı sürecek olan bir miras bıraktılar. Sadece görev sürelerinde yaptıklarından dolayı değil, görevi ve gücü barışcıl yollarla başkalarına bırakmaya istekli olduklarından dolayı …”
ABD Başkanı Barack Obama bu konuşmayı yeni yapmadı Temmuz 2015 yılında yaptı. Evet, Temmuz 2015’te.
‘ERDOĞAN DEVLETİ’ YIKILABİLİR
Son günlerde bu konuşmanın yer aldığı videoyu izliyor, sosyal medyada paylaşıyoruz.
Obama’nın bu konuşmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22. Muhtarlar Toplantısı’nda söylediği daha doğrusu söyleyebildiği; “Tayyip Erdoğan gitsin demek, ‘Bizim tüm siyasetimizi, tüm çalışmalarımızı, üzerine bina ettiğimiz milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin tek olması anlayışı yıkılsın’ demektir” sözlerine cevap olarak yorumlanıp, ilişkilendiriliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadeleri bir siyasetçi için kabul edilmesi güçtür. Bu sözleri söyleyen Cumhurbaşkanının kendisine biçtiği vazgeçilmezlik normal de değildir.
Elbette bir liderin, ülkesini sevmesi, kendi varlığını ülkeyle bütünleştirmesi takdir edilecek bir durum olabilir; ama liderin, kendi varlığını devletin varlığı ile özdeşleştirmesi ve “ben yoksam devlet yok” noktasına gelmesi ne kadar sağlıklıdır tartışılabilir.
Tarihe bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek olmadığı söylemek de gerek.
Eğer bir devlet, cumhurbaşkanının ya da başbakanın gitmesi ile yıkılacak hale gelmişse, orada devlet yoktur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadelerinden “gidersem yıkılır dediği” devlet değil “bir kişi
ve o kişi etrafında organize olmuş dar çıkar grubu”dur.
İtiraf etmek gerekir ki, bunun olması Türkiye’nin eğer devlet olarak var olacaksa hayrınadır.
OYUN SÜRERKEN KURAL DEĞİŞTİRMEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun çevresine kümelenen gruba; onlara ait olan vakıf ve ticari şirketlere; onların sistem içindeki rollerine baktığımızda nasıl bir “devletle” karşı karşıya olduğumuzu görmüş oluyoruz.
Varlık ve güçlerini misyonlardan, piyasa koşullarından değil Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarının yarattığı imtiyazlardan alan bu vakıf ve şirketler, adeta Türkiye’yi parça parça üzerine geçirmektedirler. Mesela devlete ait taşınır ya da taşınmazlar bazı vakıflara cüzi fiyatlara kiralanıyor ya da satılıyor. Yine büyük kamu ihalelerini benzer şirketler alıyor. Bunların tesadüf olduğunu söylemek herhalde mümkün değildir.
Haliyle kimse, oluşturulmuş bu kapalı devre rant sistemi ve bu sistemin örttüklerini terk etmez istemez.
Bu açıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı.“Tayyip Erdoğan gitsin demek, ‘Bizim tüm siyasetimizi, tüm çalışmalarımızı, üzerine bina ettiğimiz milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin tek olması anlayışı yıkılsın’ demektir” derken kast ettiği Türkiye’den değil etrafında kurulan çıkar grubu ve sistemin yıkılması demektir.
Obama ile başladık onunla bitirelim. Temmuz 2015’te yaptığı konuşmada ne diyor Obama: “Neden insanlar daha fazla görevde kalmak isterler anlamıyorum? Özellikle çok paraları olduğu halde! Bir lider sadece görevde kalmak için oyun esnasında kuralları değiştirmek istediği zaman bu istikrarsızlık ve kavga gibi riskleri beraberinde getirir.”
Bu cümleleri, bugünkü Türkiye’ye bakarak düşünün. Nedenini anlarsınız.
Murat Aksoy | Haberdar
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018