Murat AKSOY
Hafta sonu Antalya’da Başkanlığını CHP PM Üyesi Prof. Dr. Özkan Yıldız’ın yaptığı SesaDer’in (Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Derneği) düzenlediği“Ortadoğu ve Suriye’de Son Gelişmeler: Türkiye’nin Dış Politikası ve Güvenlik”başlıklı kapalı bir toplantı düzenlendi. Bu SesaDer’in 6. toplantısıydı.
Batı’da pek çok örneği olan “düşünce kuruluşlarının” öneminin CHP tarafından fark edilmesi ve SesaDer örneğinde süreklilik kazanması kuşkusuz olumlu bir adımdır. Bu açıdan da Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun hakkını teslim etmek gerekiyor. CHP’nin iktidar olmasında bu tür kurumların sayısının artmasının da önemli olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Toplantıya CHP Genel Başkan'ı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Genel Başkan Yardımcıları Selin Sayek Böke, Bülent Tezcan, Erdal Aksünger, Tekin Bingöl, Öztürk Yılmaz, Yasemin Öney Cankurtaran, Çetin Orhan Budak, Genel Sekreter O. Kamil Sındır ve milletvekillerinden Sezgin Tanrıkulu, Tuncay Özkan, katıldı.
Toplantıya farklı politik görüşlerden dış politika ve güvenlik uzmanları, akademisyen ve gazetecilerden oluşan yaklaşık 15 kişi katıldı.
Cumartesi İstanbul, İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen terör eylemi tüm katılımcıların ana gündemiydi. Pek çok konuşmacı konuşmasına bu olaydan başlayarak, terör ve güvenlik başlıkları ilgili görüşlerini ifade ettikten sonra CHP’nin bu konudaki politikalarına yönelik görüş ve eleştirileri ifade ettiler.
DIŞ POLİTİKA DEĞİŞEBİLİRMİ?
Her katılımcının bir kaç kez söz alabildiği toplantıda ben de düşüncelerimi ifade etme imkanı buldum.
Özetle şunları söyledim.
Erdoğan/AKP iktidar blokunun dış politikası 2011’den bu yana her alanda çökmüş durumda. Bu çöküş, sadece Ortadoğu ile sınırlı değil. Rusya, İsrail, Mısır, AB, ABD ve hatta Arap Birliği ile de ilişkiler ciddi sorunlar var.
“Komşularla sıfır sorun” mottosu ile başlayan dış politika, Arap Baharı’ndan sonra sapılan mezhepçi siyaset ve din üzerinden kurulan Ortadoğu liderliği hayali ile“her yerde soruna” döndü ve çöktü.
Bu çöküş, Suriye’de “Esad gitsin bizimkiler gelsin” zorlamasıyla başladı. Ardından Mısır’da Mursi’nin darbe ile devrilmesiyle tamamlandı.
Erdoğan/AKP iktidar blokunun Arap Baharı’ndan sonra savrulduğu mezhepçi politika sadece dış politika ile sınırlı kalmadı. Aynı savrulmayı iç politikada da gördük.
Gezi ile başlayan süreç, Erdoğan/AKP iktidar blokunun içerde kendisinden farklı düşünen herkesin öteki, hain ilan edilmesi aşamasına geldi. Bu sürecin doğal sonucu ise toplumsal kutuplaşma ve gerilim oldu.
AKP’liler dışında herkesin “öteki” ilan edilmesi, kutuplaşma ve toplumsal gerilimin en önemli sonuçlarından birisi dış politikada esas belirleyici olan “ulusal çıkar” kavramının içinin boşalması oldu.
Bugün iktidarın “ulusal çıkar” olarak attığım dediği adımlar, aldığı pozisyonlar toplumun yarıya yakını için ikna edici değildir.
İç politikada bu kadar sert kutuplaşma ve gerilimin yaşandığı bir ülkenin dış politikada uluslar arası hiyerarşide yükselme imkanı yoktur.
Yükselme imkanı olmadığı gibi, başka ülkelerin müdahalelerine açık hale gelmektedir.
İçerdeki kutuplaşma ve gerilim 3. ülkeler için bir “yaradır” ve siz o yarayı iyileştirmediğiniz sürece, diğer ülkeler bu yarayı kaşır, kanatır ve büyütür.
CHP DEMOKRASİ KOALİSYONUN ÖNCÜSÜ OLMALIDIR
Eğer Türkiye, dış politikada bir normalleşme sürecine girecekse bu iç politikadan başlamak zorundadır. Türkiye’nin dış politikasının başta Ortadoğu’da etkili olmasının yolu da içerdeki toplumsal barış, uzlaşı ve ortak akıl üretiminden geçer.
Kutuplaşmanın, toplumsal gerilimin sürdürdüğü bir iç politikanın, dış politikada etkili olma şansı olmadığı gibi, dış etkilere de giderek daha açık hale gelir.
Bugün Kürt sorununda gelinen yer bunun açık bir örneğidir.
CHP eğer dış politika ve güvenlik konusunda bir politik açılım önerecekse, bunun dış politik parametreler, ilişkiler, aktörlerden bağımsız olarak; içerde, iç barışın konsolide edilmesinden başlaması gerekir.
Bunun için de CHP, AKP/Devlet’in -hatta toplantıda Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği“Parti/Devleti”nden “Kişi/Devleti”ne dönüşen güç karşısında- tüm “mağdurları”oluşturacağı “demokrasi koalisyonunun” öncüsü olabilmelidir.
Yüzde 25’lik toplumsal tabanının daha efektif kullanmanın siyasal araçlarının geliştirmeli ve ortak muhalefetin öncüsü olmalıdır.
CHP ve Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin kötüye gidişinin önlenmesi için siyasi risk de almalıdır. Siyaseti Meclis’teki dar alana sıkıştırmadan, alternatif siyasal hamlelerle siyasetin önünü açmalı ve topluma iktidar için hazırız mesajını güçlü biçimde vermelidir.
CEVDET YILMAZ: “ÜLKEYİ YÖNETEMEYİZ”
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, her zamanki gibi tüm nezaketi ile toplantı boyunca yerinden bile kalkmayarak tüm katılımcıları dikkatli biçimde dinledi, notlar aldı ve en sonunda genel bir değerlendirme yaptı.
Kılıçdaroğlu değerlendirmesinde özetle; Türkiye’nin yönetilmediğini ve bu iktidar, bu siyasal anlayış var olduğu sürece de yönetilemeyeceğini ifade etti.
Bu tespitinin sadece kendilerinin olmadığını da ifade eden Kılıçdaroğlu; 7 Haziran sonrası koalisyon görüşmelerinde bakan Cevdet Yılmaz’ın “Biz tek başımıza iktidar olsak bile bu ülkeyi yönetemeyiz” dediğini ve bunun görüşme tutanaklarında yer aldığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Kürt sorununu çözerse Ortadoğu’da öncü bir güç olacağını söyledi ve çözüm için tüm kanalları zorladıklarını da sözlerine ekledi.
Son olarak Kılıçdaroğlu şu uyarıyı yaptı: Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık hedefi için bir çatışmalı süreç başlattı. Bu hedefe varmak için bu sürecin devam etmesinden endişeliyim. Meclis Başkanı’yla konuşarak sürece müdahale etmesini, liderleri toplamasını, konuyu Meclis’te ele almayı önerdim. Ama bugüne kadar bir adım atmadı. Atacağını da sanmıyorum, çünkü bağımsız değil. Endişem şu; eğer süreç 5-6 ay daha böyle devam ederse, Kürt sorunu bizim değil uluslararası güçler müdahil olabilir.
Kılıçdaroğlu endişelerinde haksız sayılmaz. Çünkü bu sadece onun değil Türkiye’de pek çok kişinin endişesi.
Son olarak toplantıyı düzenleyen Prof. Dr. Özkan Yıldız, Prof. Dr. Rüstem Erkam ve Devrim Barış Çelik’e emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018