Mustafa Karaalioğlu
Seviyesizlik müsabakası olsa herkes daha start verilmeden birinciliği matbuata verir, akabinde ikincinin kim olduğunu umursamadan arkasını döner. Medya seviyesizdir, kalitesizdir ve hatta son devirde üstüne üstlük epeyi de lümpendir ama her ne ise; akademiden, spordan, siyasetten, müzikten, iş aleminden, sivil toplumdan ne bir fazla ne bir eksiktir. Diyeceğim o ki böyle müsabakalara merakı olanın foto finişe bakması lüzum eder. Zira amansız, vahşi ve pek hileli bir yarıştır bu.
Bütün meslekler, bütün müdürler, bütün direktörler, bütün çalışanlar, bütün elemanlar; tekmili birden bütün kurumlar bileşik kaplar misali, seviyesizlikte seviye tutturmuş halde idame-i hayattadır. Birinin kalitesizliği bir diğerinin teminatı; birinin seviyesizliği bir başkasının mazeretidir. Biri pot kırsa öteki bundan müstefid, diğeri kepaze olsa beriki bundan memnundur. Yeter ki seviye yükselmesin, yeter ki kalite avdet etmesin. Aman devran böyle sürsün gitsin. Gitsin ki kafamız ütülenmesin, keyfimiz bozulmasın, dalgamız taşlanmasın!
Hal böyle olunca de kimse kimsenin lümpenliğine laf etmez, edemez, ettiremez. Tabiattaki besin zincirinin alası memleketi örmüş, bir tanesi kopamaz, koparılamaz vesselam…
Seviyesizlik kadar sinsi, hızlı ve iştahlı ilerleyen başka mai yoktur. Kıldan ince damardan girer, saniyede kalbe ulaşır; o lahza beyni felç eder. Tabiatıyla da nüfuz ettiği bedeni tatlı bir hisle rahatlatır. Ne daha iyisi için çabalama kaygısı kalır, ne düşünme, ne dertlenme, ne ayıptan arlanma, ne de günahtan utanma kalır.
Hayatını hasrettiğin prensipleri
çiğnemek…
Evvelden başka derken şimdi başka söylemek…
Dün taptığına bugün küfretmek…
Ya da bugün taptığına yarın küfredecek olmak…
Ne gam?
Ayıptır, yakışıksızdır deyip dertlenmek ne saçma!
Olması mümkün olmayanlar dahil melanetin cümlesi birden olur; hem de tekrar tekrar olur. Küfür de edersin, yalan da söylersin, mekan da basarsın. Kime ne!
Racon aleminde nam saldıktan ve eşi dostu sağlam tuttuktan sonra herhangi bir meslekte dahi muvaffakiyete ihtiyaç yoktur. Bilakis muvaffakiyeti, terakkiyi milletin başına bela etmemek daha bir makbuldür. Birkaç yüzü geçmeyen hafifçe bir lügat, orta şeker argo ama okkalı laflar, biri diğerinden önce harekete meyyal iki omuzla şöyle yandan küstah bir bakış şarttır. İlaveten, garibana efelenmek ve sana ilişmeyeceğine emin olduğuna arkadan gösterişli afra tafra savurmak ama kudretli olanın huzurunda yılışık yılışık el oğuşturmak. Bu son kısım bilhassa gizli olmalı zira, mesele erkek olmak değil erkekliğe laf getirmemek…
Oldun gitti halkın çocuğu, devrin adamı… Çık dünyaya, bas istediğine küfrü, yık istediğin mekanı, kes arzu ettiğin raconu birader…
Nasıl olsa ayıplayanın yok, nasıl olsa devir senin devrin.
Nasıl olsa moda…
Seviye düştüğü vakit herhangi bir şey uğruna çabalama kaygısı biter. Utanma, sıkılma, sakınma hissi ve kızarma tabiatı terk-i vücud eder. Akabinde de eyyamcılık cümle haşmetiyle hükümferma olur. Ne müzikte nota kalır, ne akademide ilim, ne sporda ahlak ne de siyasette kalite…
Ne versen giderken kimse biraz daha iyilik namına çabalamaya metelik harcamaz.
En nihayet sözün mecalsiz kaldığı yerde, eli kalem tutanlar da teselliyi
sızlanmakta bulur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025