Mustafa Karaalioğlu
Türkiye’nin içeride ve dışarıda sıradışı; yani normalin üstünde sayıda sıkıntı yaşadığı bir dönemden geçiyoruz. Dış politikada işler yolunda gitmediği gibi her an yeni sürprizlerle karşılaşma ihtimali azalmıyor. İçeride ise, başta 15 Temmuz FETÖ kalkışmasının hesabının görülmesi ve buna bağlı olarak kamu idaresinin yeniden yapılandırılması gibi ağır bir mesaiden geçiyoruz. Bu kadar çok işi olan ve darbe tehdidini yakın bir dönemde atlatmış olan bir ülkenin sıradışı gündemi olması tabiidir. Kaldı ki sadece içerideki FETÖ ile mücadele ediliyor ve daha yurtdışına kaçmış ya da oralarda uzun süredir örgütlü bulunan kısmıyla yüzleşilebilmiş değil.
***
Davaların tamamı bittiğinde bile Türkiye’nin dışarıda devam etmekte olan bir FETÖ sorunu ve dolayısıyla gündemi olmaya devam edecektir.
Bu elbette önemli bir sorundur. Ancak, beraberinde Türkiye’nin ABD ve Avrupa’yla ilişkilerinde ciddi boyutlara varan bir sempati eksikliği problemi vardır. Malumu ilana gerek yok, ABD’den AB’ye ve NATO’ya kadar ciddi bütün adreslerle problem yaşanmayan merkez yoktur. Bazı ilişkilerde “kopmak, ayrılmak, kapıyı çarpıp çıkmak” gibi ifadeler gündelik kullanıma girmiştir. İlişki seviyelerinin buralara kadar inmesi başta FETÖ olmak üzere, PKK ve benzeri konularda güvenlik ve işbirliği ihtiyacını imkansızlaştırıyor. Bazı ülkeler de bu durumdan yararlanıyor. Ki, dış ilişkilerde kural budur; her dezavantaj karşıdakine koz ve avantaj fırsatı sunar. Sadece sorunlu olduğumuz Batı değil, sorunsuz göründüğümüz Rusya için de bu bir fırsat kapısıdır… Suriye’de aleyhimize gelişen yeni statükoda Moskova’nın oynadığı ve bize biçtiği rol de bunu gösteriyor.
Geçelim ABD’ye… Bütün itirazlarımıza rağmen YPG’nin limitsiz silahlandırılması bir yana, FETÖ iadelerine kayıtsızlık öbür yana, sadece Rıza Sarraf davasındaki ofansif tavır bile durumun tatsızlığını göstermeye yetiyor. Elbette, Sarraf davasında netice ne olursa olsun bu Türkiye’yi sarsacak değildir; hatta tahmin edildiği kadar zarar da vermeyecektir. Ancak, Türkiye’nin bu kadar antipatik bir muameleye reva görülmesi; yani marka değerinin giderek zayıflaması gibi derinden büyümekte olan bir meseleyle karşı karşıya bulunuyoruz. Suriye’de de, NATO’da da, Sarraf davasında da aynı sıkıntı yaşanıyor.
***
Tek tek problemlerle mücadele etmek kadar, toplamda yaşanan bu kaybı da gözden kaçırmayalım. Daha doğrusu, öncelikli olarak bu sorunla yüzleşelim. İşin bir yönünün çok ileri düzeyde tekrarlandığı gibi Batı’nın Türkiye’ye karşı öteden beri sergilediği mesafeli tutum olması bu gerçeği değiştirmiyor. Başta hukuk ve demokrasi sektörlerindeki eksikliklerden ve geriye gidişlerden yola çıkarak bir dizi alanda onarıma ihtiyacımız vardır. Türkiye’nin içeriden dışarıya kadar yaşadığı sorunların alışmasında az ya da çok bu eksikliklerin payı vardır. Dövizdeki dalgalanmada, yabancı yatırım azlığı ve dolayısıyla daha yüksek faizle borçlanma ihtiyacına yol açan bu alandaki eksikliklerdir.
Sonuçta ne kimse bu ülkeyi bölmeye niyetlidir ne de buna muktedirdir. Dünya ile yaşadığımız problemlerin faturası coğrafyamıza çıkmayacak ama refahın gerilemesi ve gelecek yılların riskinin artmasına eklenecektir. Gücünü demokrasi, hukuk ve iç barıştan alan özgüvene ihtiyacımız var ve bunu geliştirmek her sahada elimizi güçlendirecektir.
Yazarlar
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025