Mustafa Karaalioğlu
Bir demokrasiyi var eden temel faktör adil ve serbest seçimlerle birlikte; hukuk sisteminin varlığı, özgürce faaliyet gösterebilen sivil toplum örgütleri ve medyadır. Bu kurumların oluşabilmesi ve güven içinde faaliyet gösterebilmeleri de beraberinde sayısız demokratik imkanın gerçekleşmesiyle mümkündür. Kuvvetler ayrılığı zemininde, örgütlenme hakkı, şeffaflık, denetim, fikir özgürlüğü, akademik bağımsızlık, yerel yönetimlerin gücü, sanat ve bilim üretimi gibi üniteler demokrasiyi ayakta tutar. Böyle olduğu için de bütün demokratik ülkeler bu alanların gelişmesi için engelleri kaldırıp, her alanda insanların kendilerini ifade edebilmelerini önünü açmaya çalışırlar.
Bugün bile hâlâ demokrasilerin, etnik ve dini farklılıklar, sosyal değişimler ve teknolojik hareketin yarattığı etkiyle kendilerini geliştirmeye devam etmesi boşuna değildir. İnsanların daha fazla güven ve huzur içinde yaşamaları demokrasi teorisinin ve pratiğinin gelişmesine bağlıdır.
Bu ölçülere vurulduğunda Türkiye’de demokrasinin ileri düzeyde olmak şöyle dursun dünya standartlarının altında bulunduğu açıktır. Standartlarımız zaman zaman gelişse ve bazı yapısal sorunlar çözülmüş olsa bile, bugün o iyi noktada bulunmuyoruz. Güçlü bir hukuk sistemine sahip değiliz, kuvvetler arasında denetim olmadığı gibi denge de kayboldu, ifade hürriyeti yetersiz ve gayet tabii buna bağlı olarak medyadan sanata, akademiden sivil topluma karar bütün ünitelerde standartların bir hayli altında seyrediyoruz.
***
Ancak, genel tablodaki olumsuzluklara rağmen yine de yüksek katılımlı seçim geleneğine sahibiz….
Beraberinde de seçim sonuçlarına rıza gösteren bir anlayış ve dolayasıyla demokratik olgunluk taşıyoruz. Beğensek de beğenmesek de sandıktan çıkanı kabul eden bir anlayış hep geçerli olmuştur. Muhtemelen toplumun sandığa olan itimatı, sadakati ve atfettiği önem nedeniyle, çok az demokraside görülebilecek katılım oranlarına ulaşıyoruz. Sandık güven vermiyor olsa, seçim sonuçları şaibeli kabul edilse her seçimde bu kadar yüksek ilgi olmayacaktı. Tersine, katılım her defasında yüksek ve her kesimden seçmen aynı heyecanla oy vermeye gidiyor. Genel seçimde de yerel seçimde de referandumda da böyle… Nerede ve ne için sandık kurulursa insanlar güvenerek ve bazen birşeyleri değiştirmek için bazen de korumak için oy vermeye koşuyorlar.
Seçim hakkı ve alışkanlığı cumhuriyet öncesinden başlayan ve 100 yılı aşan büyük bir tecrübenin eseridir. Dolayısıyla, yüksek standartta bir demokrasimiz olmasa bile yüksek standartta ve kalitede bir seçim sistemimiz ve seçim duygumuz vardır.
Bugün nefesler tutulmuş halde İstanbul seçimi için verilecek kararı bekliyoruz. Söylenecekler söylendi, yapılacaklar yapıldı. Geçersiz oylar sayıldı, geçerli oyların bir kısmı da sayıldı. Tutanaklar birleşti, pusulalar kontrol edildi, ölçüldü biçildi…
Unutmayalım ki seçim bize sadece İstanbul belediye başkanının kim olacağını belirlemek için değil, her zaman ve her makamın sahibini tayin için lazımdır. Bir arada ve biraz olsun huzur içinde yaşayabilmek için serbest ve güvenilir seçim sisteminden başka yolumuz yoktur.
Ne yaparsak yapalım veya kim ne yapacaksa yapsın ama sakın ola bu ülkenin seçime olan inancı ve seçme kabiliyetini zedelemeyelim. Toz bulutu indiğinde muhakkak adalet hissi ayakta kalsın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025