Mustafa Karaalioğlu
Yerel seçimlerin ve devamında iptal edilen İstanbul seçiminin yarattığı siyasi tablo üzerinde tartışmadan kaçınmak mümkün değildir. Tartışma ise öncelikle, seçimin yeni bir denklem ortaya çıkardığına kabulle başlar. Yani, bir şey olmamış gibi davranıp, olur böyle şeyler diyerek geçiştirmemekle…
Elbette seçim sonuçları AK Parti ve MHP’yi, toplamda da Cumhur İttifakı'nı durduracak bir tablo arzetmiyor. Oy kayıpları ve büyükşehir belediyelerinin muhalefete geçmesi, merkezi iktidar için güven sorunu doğurmuyor. Nitekim, hem iktidar hem de muhalefet bir erken seçimden söz etmediği gibi aksine iktidara ülkenin önündeki problemlere odaklanma tavsiyesi yapılıyor. Seçim sonuçlarının sağladığı demokratik manzara kadar, muhalefetin istikrarsızlığa yol açabilecek böyle bir tavırdan kaçınması isabetlidir. Yerel seçimler kadar, bir yılını henüz doldurmuş genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin de dumanı hâlâ üzerinde tütmektedir. Gayet tabii ki önümüzdeki seçimsiz uzun dönemin en verimli şekilde değerlendirilmesi kadar makul bir yaklaşım olamaz.
İstikamet böyle olduktan sonra iktidar için öncelikle yerel seçimin ve bilhassa seçim iptalinden sonra yenilgiye dönüşen tablonun değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu, sadece AK Parti’nin bir daha herhangi bir seçimde kayba uğramaması için değil, bundan daha önemli olarak iktidar partisinin ülkeye karşı sorumluluğunun yerine getirilmesi için şarttır. Ekonomiden dış politikaya, sosyal gerilimden eğitime kadar bir dizi problemin halli için toplumu anlamak, toplumu anlamak için de seçim sonuçlarını analiz etmek zarureti vardır. Baştan beri söylüyoruz tekrarlayalım… Seçimi anlamak veya gereğini yapmak demek kabine revizyonu demek değildir. Revizyon veya sadece revizyonla sınırlı kalacak bir karşı hamle, meselenin derinleşmesinden ve değişim umudunun tükenmesinden başka netice doğurmaz.
***
Sandığa etkisi olsun olmasın, yanlışlığı apaçık bir dizi uygulamanın, tarzın ve tavrın değişmesi gerekir. Ötekileştirici, dışlayıcı, düşmanlaştırıcı politik dil akşamdan sabaha hemen terkedilmedir. Hukuku değersizleştiren ve siyasete aracı kılan cümle tatbikat bitirilmelidir. Ekonomide, komplo teorileri terk edilmeli; şeffaf, gerçek ve ispatlanabilir bir politik değer sistemi kurulmalıdır. Eğitim bir felaket ve daha da kötüye gidiyor. Hevesimizi alacak kadar bina yaptık, bir o kadar da tabela astık artık tamam; şimdiden sonra çocuklara, gençlere birkaç satır hakikat öğretmek mecburiyetindeyiz. Cehaletin eğitiminde ısrar edersek yarınlar bugünlerden daha kötü olacaktır. Çünkü, rekabette olduğumuz dünya, eğitiyor, öğretiyor ve genç nesilleri yetiştiriyor.
Toplam kaliteyi yakalamaya hayati derecede mecbur ve mahkumuz.
Toplam kalite demek, siyasetin, medyanın, akademinin, mahkemenin, sokağın dilinin düzelmesi demek. Toplam kalite demek liyakatin hakimiyeti demek. Toplam kalite demek, gerçeği çarpıtmamak, olup bitenleri kendi arzumuza göre eğip bükmemek demek. Toplam kalite demek bu ülkede bizim gibi düşünmeyenlerin de yaşadığı ve onların da fırsat eşitliği hakkı olduğunu kabul etmek demek. Toplam kalite demek, dünyanın kafayı bizimle bozduğu rüyasından uyanıp dünya bize kafayı taksa bile kendi yolumuzda ilerlediğimizde bunun vız gelip tırıs gideceğini bilmek demek.
AK Parti başını iki elinin arasına alıp toplumun ne istediğini ve nelerden şikayet ettiğini bulabilecek bir tecrübeye sahiptir. Bunun için çaba gösterir ve muvaffak olursa seçim kazanmaktan çok daha fazla şey kazanır ve ülkeyle kazandırır.
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025