Mustafa Karaalioğlu
Trump, ABD Başkanlığı için adaylığını ilk açıkladığında kimse sonuca ulaşacağına inanmıyordu ve dünyayı ezberden yorumlama maharetine sahip komplocular, derin devletin adaylığa müsaade etmeyeceğini söylüyordu. Aday adayı oldu bu kez ABD’deki Cumhuriyetçi güç odaklarının adaylığı bir şekilde engelleyeceğini söylemeye başladılar. Trump yürümeye devam etti ve partisinin adayı oldu ama komplo teorisyenleri pes etmedi. Bu kez, ABD seçmeninin ülkelerini zor durumda bırakacak bir adamı asla seçmeyeceklerini ve olur da bir yanlış yapılırsa sistemin, derin devletin, derin Amerika’nın -adı her neyse- bir şekilde Trump’ı seçtirmeyeceğini, seçilse bile koltuğa oturtmayacağında ısrarla direndiler. Seçilip koltuğa oturduğunda ise teorileri birden değişti: Derin Amerika’nın planı baştan beri zaten Trump’ı seçtirmekti. Büyük oyun buydu!
Devletlerde ve dünyada olup bitenin bir çıkar ve güçler mücadelesi olduğu gerçeğini tatsız bulanların; illa da bir siyah gözlük, geniş yakalı pardesü ve ortasında büyükçe bir masa bulunan karanlık oda arayanların hayal dünyasıyla mücadele edebilmek imkansızdır. Mantık ve hakikat asla galip gelemez; zira her durumda cazip ve heyecan verici bir teori vardır. Yanlış çıkmış, çuvallamış kimin umurunda… İddialar tutmadı mı? Tutmasın. En son olan zaten orijinal plandı ve bunu aslında ilk andan itibaren biliyorlardı. Siz istediğiniz kadar olgularla, bilgiyle, akılla, mantıkla derdinizi anlatın, nafile… Komplocunun zihin konforuna ulaşamazsınız, boşa çabalamayın.
Fransa’da göçmen gençler ayaklanıp şehirleri yaktıklarında İçişleri Bakanı Sarkozy’di. Sert tedbirlerle isyanı bastırarak siyasi kariyer yaptı ama bir yandan da insan haklarını yerle bir ederek ülkesini dünyaya karşı zor durumda bıraktı. Fransa’yı, Fransız siyasi aklını, o meşhur Fransız “hikmet-i hükümet”ini çok iyi bilen uzmanlar o sırada şöyle diyorlardı: “Fransızlar itibarlarına düşkündür ve kendilerini dünyaya rezil eden bu adamı asla cumhurbaşkanı seçmezler!” Sarkozy ilk seçimde açık farkla kazanıp cumhurbaşkanı oldu… O herkesi susturan iddia ne oldu? Şöyle oldu: “Fransa için önemli olan Fransızlardır. Asayişi seçerek, ülkedeki göçmenlere ve dünyaya mesaj verdiler!”
***
İngiltere… Derin bir akıl, asla kaybetmeyen bir oyun gücü ve gayet tabii her durumda politik asaletin değişmez merkezi. Malum, ABD dünyayı yönetir, İngiltere de ABD’yi; o kadar akıllıdırlar!
O İngiltere, Avrupa Birliği’nden çıkmak için referandum kararı aldı. Derin Avrupa ve Kraliçe’nin bilmem ne güçleri buna asla müsaade etmez dediler. Teoriye alkış... Brexit referandumuna gidildi, İngiltere derin devleti Brüksel’i sıkıştırmak için numara yapıyor dediler. Alkış... Almanlar-Fransızlar Londra’nın ayaklarına kapanır da İngiltere’yi kaybedemez dediler. Yine alkış... Ayaklarına kapanmak şöyle dursun, hem Almanya hem Fransa hem de bütün AB, “Bir an önce çıkın gidin uzatmayın” dedi. Sonrası malum, Brexit başbakan ve bakan yemeye doymadı, Avam kamarası gerçekten “avam”laştı ve hâlâ işin içinden çıkamadı. Birleşik Krallık dünyaya kepaze oldu ama dünyayı çok iyi okuyan komplo teorisyenleri “uzun bacaklı İngiliz”e asla toz kondurmadı: Dünyayla nasıl oynuyorlar ama…
Müthiş akıl, ince hesap, üstün planlama… Ortada hiçbirinin zerresi yok.. Yok ama bize göre yok. Biz faniler öyle zannediyoruz. Çünkü baştan beri plan tam da böyleydi. Nasıldı? Böyleydi!
İşte o müthiş planın, dahiyane “İngiliz zekası”nın yeni hamlesi başbakanlığa Boris Johnson gibi bir ayaklı yalan haber makinası, lafını bilmez ve asla güvenilmez bir Trump kopyasını getirmek oldu. Koskoca ada rezaletin son perdesini oynuyor ama komplo teorisyeni yine haklı: İngiliz’deki akla bak! Tam, dünyada itibar kaybettikleri anda başa sempatik ve şakacı birini getirerek herkesi şaşırttılar!
Söyleyecek çok şey var ama dedik ya nafile… Sakın ola ki akla ve mantığa itibar edip “Kim bundan sonra ABD ve İngiliz derin aklından bahsederse, gülerim” demeyin. ABD’yi, İngiltere’yi, Fransa’yı, Almanya’yı, orayı burayı yöneten ve asla yanılmaz bir akıl vardır. Umulan ve umulmayan bütün neticeler onların planının eseridir, gerisi hikayedir. Kabul edin rahatlayın…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025