Mustafa Karaalioğlu
Üst düzey atamalara itirazlar ve tepkiler malum. Aslında daha çok tepki demeliyiz, itiraz değil. Zira, itirazın bir yolu yok, dolayısıyla manası yok.
Bu kadar da olur mu, bu kadar liyakatsizlik, bu kadar ehliyetsizlik nasıl revaç bulur, demekten ibaret hepsi de… Netice itibariyle atayanın yetkisi anayasada mündemiç ve bizatihi referandumla ve pek yakın geçmişte verildi. Kim ne karışır? Sonuçta memlekette seçim var, derdi olan orada içini döker.
Bu işlemler sonucunda seçime kadar telafisi imkansız zararlar olabilir mi? Yahut, liyakat esas alındığında doğacak fayda işe yarar mıydı? Bunlar teferruat… Eskidendi böyle işi niyetli, ince eleyip sık dokuyan düşünceler. Devrinde bizi gururlandıran şampiyon bir güreşçinin pekala ekonomi zor dönemden geçerken büyük bir kamu bankasının yönetiminde de zafer kazanacağını varsaymak zorundayız. Sonuçta hayat bir mücadele; minderde de, borsada da, piyasada da…
Evvelden herkesi yine böyle şaşırtan, hayrete düşüren, inanılmaz gözlerle baktıran atamalar gibi bu da birkaç gün sonra hayatın normali haline gelecektir. Daha inanılmazları gelene kadar haber değeri dahi taşımayacaktır. Daha inanılmazı da gelir, kimse şaşırmasın…
Makamların, mevkilerin, atamaların, koltukların nasıl verildiğini biliyoruz. Her siyasetin bir yoğurt yeme usulü vardır ve siz ne kadar aksinde ısrar etseniz de kimilerine göre sadakat, liyakattan kat be kat faydalıdır. Layık, ehil, tecrübeli, birikimli adamın ne yapacağı belli olmaz ama ötekini bilirsiniz.
Geçelim burayı…
Şunu merak ediyoruz.
Tamam, seni bir göreve atamak istediler ve sana hayal edemeyeceğin bir makam teklifiyle geldiler. Seni en parlak koltuklara, bankalara, genel müdürlüklere, üniversitelere, kurullara vs, atamak istediler. Hakkındır da bir açıdan, ona da tamam. Ama hiç mi bir noktada durup “Burası da benim hakkım değil. Teşekkür ederim ama daha ehil birini bulsanız” demek, diyebilmek yok. Oraya benzer yer yine iste, kaybın olmasın ama görüyorsun ki o iş olmaz sana. Birçok şey olur ama “uzmanlık” diye bir kural var ve bazı insanlar bazı işleri o yüzden yapamazlar. Yapamamaları da ayıp değildir ayrıca. Yapay zeka değiliz hiçbirimiz!
Yapay olmasa da basit zekayla hepimiz üç aşağı beş yukarı yerimizi, yakışanı, uygun olanı biliriz. Bu kadarı olmaz ya da burası olamaz, demeyi… Atayan atamış ama bugüne kadar bir kişi de çıkıp “Burası bana uygun değil” demez mi?
Demediğine göre ipin ucunu biz kaçırmış olmalıyız. Kimler nerelere geliyor da uygun olsun olmasın bir makamı kapan başkasının geldiği yeri görüp bu yüzden umursamaz oluyor. Sağa sola bakıp her göreve şapka çıkartanları görünce o da kendi işine bakıyor. Pekala ben de olurum, deyip çıkıyor işin içinden.
Çok uzatırsanız da iş, bankayı bankacıların daha iyi idare ettiğini kim söyleyebilir noktasına kadar gider. Bankacı hesabı kitabı yapar, başkaları stratejik kararları daha iyi verir, derler kilitlenir kalırsınız.
Mesele da budur… Liyakat, ehliyet, tecrübe bir kere çiğnendikten sonra kime neyi hak ettiğini etmediğini söyleseniz boş. Bir kere çiğnenir hep çiğnenir. Öyle olmuyor mu nitekim?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025