Mustafa Karaalioğlu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Parlamenter demokrasi mazi oldu” dedi. Kesin ve iddialı bir cümle… Parlamenter sistem mazi oldu mu bilinmez ama başkanlık sistemi; özellikle bu haliyle atiye vasıl olabilecek mi belli değil. Eğer sistem bu sınırsız yetkilerle devam edecekse ülkenin toplam potansiyeli nereye gider, orası hiç belli değil. Mevcut halde parlamenter sistem mi yoksa demokrasi mi mazi olacak, orası da ayrı muamma…
Türkiye’nin iyi işlemeyen, verimlilik üretmeyen bir sistemi var ama dahası sistem derinleştikçe demokrasi eksiliyor. “Bunlar daha iyi günleriniz” de bu gidişin sloganıdır. Daha kötüsü ne olabilir diye fikretmek ayrı bir mesele ve tedirgin edici ama Türkiye bu cümlenin hissettirdiği gibi iyi günlerden geçmiyor. Ekonomi, dış politika, eğitim ve bilhassa yargı sistemi bütün kriterlere göre alarm sinyali veriyor. Başkanlık sisteminin ilk gününden bugüne kadar enflasyon, işsizlik, döviz kuru rakamları kıyas kabul etmez değerlere gelmiş bulunuyor. Ülkenin dünya ligindeki itibarı, sayısı iyice azalan dostlar için bile kaygı konusu olmaktan çıkmak üzere. Çünkü, iyi niyetle endişe etmenin bile faydası olmuyor. Nasıl olsa biz bize yetiyoruz. Yetiyoruz ama nasıl? Daha yüksek maliyetle borçlanarak, bozulan ilişkileri onarmak için daha fazla taviz vererek ve her fırsatta içeride hukuku, demokrasiyi daha da zayıflatarak.
Cumhurbaşkanı’nın bir yandan muhalefeti ağır sözlerle hedef alıp öte yandan mesela umutsuz anayasa girişimi üzerinden yine aynı muhalefetten işbirliği bekleyen hali de işlerin yolunda gitmediğinin başka bir işaretidir. Çelişki ve kırılganlık her alanda barizdir.
Türkiye’nin yeni bir anayasa elbette ihtiyacı var ama bu, yeni bir fırsat yaratıp Cumhurbaşkanı’na kıyıda köşede unutulmuş birkaç yetkiyi de vermek maksatlı olamaz. Milletin desteğini çekmeye başladığı başkanlık sistemini bir kez daha onaylayan ve tahkim eden bir metin zamanın ruhuna uygun olamaz. Cumhur ittifakının ise yeni bir anaya çalışması yapabilmek için imkanı olsa da bunu Meclis’ten referanduma taşıyacak gücü yoktur. Hepsinden önemlisi, ittifakın yeni bir anayasa yapacak moral üstünlüğü bulunmamaktadır. Zira, Türkiye’nin bugün AK Parti-MHP ittifakından beklediği son şey yeni bir anayasadır. Toplum, daha birkaç yıl önce verdiği sınırsız yetkilerin iş, ekmek, hukuk, itibar, umut ve istikbal olarak gündelik hayata yansımasını beklemektedir. Ayrıca, beklentiler her gecen gün artmaktadır. Son günlerin alacakaranlık atmosferinin ürettiği sorulara verilemeyen cevaplar da listeye eklenmiştir.
Sorular ve sorunlar böyle dert olmamalıydı… Bilindiği gibi başkanlık sistemi, her şeyi bir çırpıda çözmek gibi inanılması güç vaatlerin eseriydi. “Verin yetkiyi görün etkiyi” denilmişti. Daha seçim dönemi bitmeden yeniden anayasa ve yeniden yetki talebi neyin nesidir? Üstelik bizatihi bu sistem ülkenin bayına yeni problemler açmaya devam ederken…
Erdoğan, sahip olduğu yetkilerin ve bilhassa da bu yetkileri kullanma biçiminin artık sempatik karşılanmadığını, sistem üzerinde olduğu kadar toplum üzerinde de bir yüke dönüştüğünü görmelidir. Tek başına ve sınırsız yetki kullanmak konusunda aşırı bir özgüvene sahip olsa da neticenin başarı getirmemektedir. Özgüvenine söz etmeyelim ama başkanlık sistemi zaten tabiatı gereği başarı üretememektedir. Her şeyle karar verebilir olmanın düşünüldüğü kadar iyi bir şey olmadığı da böylelikle görülmüştür. Bu yüzden, art arda açıklanan ve kısa sürede buharlaşıp giden reform paketleri de anlamsızdır. Çünkü, kaderi başkanın iki dudağına mahkum olan herhangi bir yenilik reform değildir, en fazla lütuftur.
Türkiye’nin yeni anayasa ihtiyacı vardır ama bu ihtiyacı geçiştirmeye ihtiyacı yoktur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025