Mustafa PAÇAL
Genel seçimlere bugünden sonra otuz yedi gün kaldı.
Partilerin seçim kampanyaları hızla devam ediyor. Bu seçim kampanyası sürecinde dikkati daha çok HDP ve CHP’nin söylemleri ve etkinlikleri çekiyor. HDP’nin özellikle Demirtaş’ın söylemi hem demokratikleşme ve hem de Kürt sorununun çözümü için oldukça içi dolu etkili mesajlar içerirken, CHP ve Kılıçdaroğlu ağırlıkta sosyo-ekonomik vaatlerde bulunarak seçim kampanyalarında destek buluyor.
Kasım 2002 genel seçimlerinden sonra ilk kez muhalefet partileri ekonomik, demokratik ve sosyal sorunların çözümünde ortaya koydukları vaatlerle AKP’nin önüne geçerek siyasi gündemi ele geçirdiler.
AKP ilk kez muhalefet partilerine karşı seçim kampanyalarında “defans” yapmaya başladı.
Kuşkusuz AKP’nin içine düştüğü bu seçim bunalımında son üç-dört yılın içinde Türkiye’nin pek çok alanda görünümünü negatife döndürmek için elinde geleni yapan çabaları da var.
İnanılır gibi değil bu çaba, hangi parti, hangi hükümet elindeki silahla ayağına ateş eder dense AKP, oldukça çarpıcı örneklere sahip olarak gösterilmeli.
2011 genel seçimlerinde sonra genel tablosu hızla bozulan bir Türkiye’nin, üç-dört yılda nasıl yaratıldığından bahsediyorum.
Oysa 2011 seçimlerinden sonra yeni anayasayı çıkaracaklardı ancak ipe un serdiler. 27 Nisan e-muhtırasına karşı kafa tutan ve Ergenekon ve Balyoz darbe planı davalarının savcılığından, askerin karşısında “özür dileriz aldatıldık” diyen bir duruma geldiler. Bölgesel ve uluslararası ilişkiler ve dış politikada “değersiz yalnızlığa” düştüler.
Ekonomide, 2008 küresel krizinden sonra yakalanan yüksek büyüme oranlarından sonra 2011 seçim beyannamesinde ekonomik beklentileri yükselten AKP, GSMH’yi 1 trilyon doların üzerine çıkaracağını vaat etti ancak GSMH 750 milyar dolar civarında kaldı. Kişi başı milli gelir 14 bin dolar hedeflendi ancak 10 bin doların altına düştü. İşsizlik yüzde 7 öngörüldüğü hâlde kayıtlı işsizlik yüzde 13’ler civarına yükseldi. Son olarak 1,94 TL planlanan dolar kuru bugün 2,73.TL’ye geldi.
Son olarak hukuk devleti sorunu artık ülkeyi sıradan bir Ortadoğu ülkesi durumuna getirmiş gözüküyor.
Samanyolu Medya Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve 17-25 Aralık yolsuzluklarını deşifre eden polislerin tutukluluk hâllerini iki kez kaldıran mahkeme kararı uygulanmadığı gibi bu kararı veren hâkimler verilen siyasi talimatla görevlerinden alındılar.
Ne ilginçtir ki aynı günün sabahı ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan düzenlenen bir toplantıda “Ekonomide istikrar için hukuk devleti ve yargı reformu önemli” diyordu.
Şimdi kafamı kurcalayan soru şu; seçim sonrası bu tablonun değişmesi, yani yeni anayasa, demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü, AB ile müzakerelerin önünün açılması, dış politikada normalleşme gibi temel sorun alanlarında Türkiye’nin önü nasıl açılacak?
AKP yine tek başına hükümet olacak kadar oy alacaksa zaten her alanda çuvallamış olan Türkiye’de, –eğer Davutoğlu bir sürpriz yapmazsa, ki şimdilik bir umut gözükmüyor– mevcut durum daha da kötüye gider görünüyor.
CHP söylem olarak sosyal politika ve sosyal yardımları öne çıkarıyor ancak bu sorunların çözümünde MHP ile birlikte “muhafazakâr cumhuriyetçi” bir duruş sergiliyor.
Bu alanda en etkili HDP gözüküyor.
İnsan hakları ve özgürlükleri ekseninde “demokratik cumhuriyetçi” yaklaşımı bence oldukça etkili oluyor.
HDP seçimin kilit partisi durumunda. Demokratikleşme ve çözüm sürecinde kritik bir döneme girilirken, HDP yüzde 10 seçim barajını aşmalı ve mutlaka Meclis’te hak ettiği yeri almalı diye düşünüyorum.
Çünkü Türkiye’nin buna ihtiyacı var.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020