Nermin ALPAY
Katillerle pazarlık yaparak, Otuzikibin insanın hayatını kurtaran bir askerin hikayesini anlatıyordu film.
Şeytan ile el sıkışmak; insan hayatı söz konusu olduğunda anlam kazanıyordu. Filmin adının Şeytanla anlaşma yapmak değil de el sıkışmak olması önemliydi. Çünkü anlaşma yapmak ile el sıkışmak arasında göründüğünden çok daha derin bir fark olduğunu düşünüyorum.
Filmi izlerken, uzlaşma kültürünün bir parçası olan el sıkışmayı bilmediğimiz için ne çok hayatlar kaybettiğimizi hatırladım.
Egolarımızı giderek şişiren; ben daha büyüğüm, yok ben daha daha büyüğüm minvalinde atıp tutmalarımızla büyüyor muyuz gerçekten?
İnsan, ya da başka bir canın hayatı söz konusu olduğunda; kendine, egona, varlığına rağmen “şeytanla el sıkışmanın” büyük bir erdem olduğunu düşünüyorum. Karar verme gücü elinize geçmişse, o noktada kimin ne dediği, ne yaptığı, neden yaptığı önemli değildir, önemli olan; sizin elinizdeki gücü kaç yaşamı kurtarmak için kullandığınızdır.
Hatta kurtardığınız yaşamların sizi atlama tahtası olarak kullanmış olmalarının, birilerinin sizin “salak” olduğunuzu düşünmelerinin bile önemi yoktur. Asıl cesaret; bunları bile, bile yaşamı savunmak adına doğru bildiğinizi yapabilmektir.
Ben, zamanın adil bir şekilde her şeyi yerli yerine koyacağına inanıyorum.
O nedenle; bugün gizlenen, yok sayılan ne varsa körler dünyasında,
Geleceğin haşin gözleri onu görmektedir.
Yalan, ağızdan hoyratça dökülürken ırmak gibi görünse de, sele dönüşüp inananlarıyla birlikte sahibini yok etmesi kaçınılmazdır.
… rağmenlere rağmen esiri olunan hırs, yapışkan bir katran gibi bedenini kirletmektedir. Ve biz gafiller de bu kirliliği seyrederken mide bulantılarımızı bastırmaya çalışmaktayız.
Birazcık EMPATİ… Azıcık… Biraz zorla beynini… çalıştır… anlamaya çalış karşındakini… karşılıksız iyi bir şey yap… Onun için değil, kendin için…
Küçük de olsa iyi bir şey yaptığında, kendini ne kadar iyi hissettiğine bak.
Yaşama küfretme, savun… Bugün de hayattasın ve yürürken bir karıncaya basmadan geçerek, sana armağan edilen hayata karşılık sen de bir armağan sun. Bugün birini affet… Bugün bir cana can kat…
“Gülümse, Hadi Gülümse, bulutlar dinsin…”
Ve “şeytanla el sıkışmak” zorunda kalanlar için dua et…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2019
23.03.2017
18.07.2016
4.09.2014
28.07.2014
23.06.2014
6.04.2014
2.04.2014
6.03.2014