Babam,  bayram namazından gelene kadar bayramlık giysilerimi ve de özenle alınan kırmızı pabuçlarımı sevinçle giyip, O’nu heyecanla beklediğim bayram günleri çok uzaklarda kaldı şimdi…

Son günlerde hep birlikte tanık olduğumuz kirli savaşlar, bu yaşıma kadar yaşadığım herşeyi sildi, süpürdü;  Anısını özenle sakladığım çocukluğumun neşeli objesi;  Kırmızı papuçlarım, Filistin’li çocuğun kana bulanmış papuçları ile birlikte öldü. 

İKİYÜZLÜ BİR TOPLUM OLMAYA DOĞRU MU GİDİYORUZ?

İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı şiddet, gerek sosyal medya üzerinden, gerek sokaklarda protesto edilirken; Suriye’deki iç savaştan çoluk çocuk kaçarak ülkemize sığınan Suriye’lilerin Ramazan için kurulan iftar çadırlarından kovalanması nasıl bir “Müslümanlık” görevidir? Aklım, hafızam almıyor!  İftar Çadırları, yiyecek yemeği olanlar için mi kuruluyor? HA, BİR DE GÖSTERİŞLİ  BEŞ YILDIZLI İFTARLAR DA VAR… Varsa harcayacak paran, yoksulları doyur kardeşim, ne “körler, sağırlar birbirini ağırlar” durumu yaratıyorsun?  Bir araya gelmekse maksat, al azığını yoksulla birlikte aç orucunu. Bütün bir ay açların halinden anlamak için tuttuğumuz ORUÇ; aç bir Suriyeli’nin halini anlatamadıysa, aç- susuz kalan hayvanlara bir damla su vermeyi bile esirgediysek, Allah katında kazanmış olabilir miyiz? “ Allah’ı kandıramazsın” derlerdi, ben çocukken…            “O herşeyi bilirdi…”  Değişti mi bu algınız?

Ramazan ayında takdir ettiğim tek toplu iftar; “YERYÜZÜ SOFRASI” adı altında biraraya gelen insanların iftar sofrası oldu. Azığını alan geldi, katıldı, alamayanla paylaştı. Ramazan, Allah’a daha yakın olmaksa öyle bir sofrada yer almak isterdim…

Resim

İHD Antep Raporu : Bir çöpü günde en az 10 kişi karıştırmaya başladı.

DİNİ İNANÇLARA SAYGI

Allah, Allah nidalarıyla, hemen galeyana gelip, içimizde uyuyan IRKÇI CANAVARI doğru- yanlış bakmadan bodoslama harekete geçirince, insanlığa çok mu faydalı oluyoruz? Kim daha çok bağırırsa, daha ağır ırkçı söylemler geliştirirse, mağdur olanları daha mı çok düşünmüş oluyor? Ben bu durumu biraz da bir şey yapamamın getirdirdiği suçluluk duygusuna bağlıyorum.  İsrail Devleti, Filistin halkına alçakça saldırırken, tüm İslam dünyası film izler gibi izliyor. Kimi yerlerde yapılan farklı protestolar yetersiz kalıyor. Protesto yapanlar içinde YAHUDİLER de var ama IRKÇI gurüh tarafından suçlanıyorlar… İsrail’de yaşayanların YAHUDİ olması; tüm dünyada yaşayan, hatta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Yahudilere karşı IRKÇI KAMPANYALARIN yapılmasını haklı göstermez ki.  Çifte standartlarımız devam ediyor; KENDİSİNİ MÜSLÜMAN OLARAK TANIMLAYAN IRAK ŞAM İSLAM DEVLETİ ( IŞİD) Suriye’de, Irak’da sivilerin, çocukların kafasını kestiğinde “KAHROLSUN  MÜSLÜMANLAR”  diyor musunuz? Ne diyorsunuz? “ Böyle Müslümanlık olmaz… Bunlar Müslüman olamaz” diyorsunuz değil mi? 

ELMALARLA, ARMUTLARIN TOPLANAMAYACAĞINI İlkokula giden herkes öğrenmiştir ama bunu hayatına geçirmekte belli ki sorun yaşayanlar var; herkesin ve tüm inananların, dinlerin bir kefeye konulmaması gerektiğini, en azından yardımcı olmak istediklerimiz için düşünmekte yarar var.

İşte bu psikoloji içinde; Gösterişin arttığı, paylaşımın azaldığı, çocukların İsrail devleti ve IŞİD tarafından öldürüldüğü bir ortamda bayrama girerken sevinemiyorum.  Nezaman yeryüzünde çocuklar katledilmez, nezaman açlıktan ölmez,  benim bayramım o zaman olacak. Hatta, Nuh’un gemisine aldığı söylenen tüm canlıların yaşam hakkına da saygı gösterilir, işte o zaman kimse tutamaz beni… ÇİFTE BAYRAM… ÇİFTE BAYRAM.

O güne kadar yaşayacağımız her bayramın,  bizi insanlığımıza yaklaştırması, güzel insan olmamızı sağlaması dileğiyle…