Nermin ALPAY
İnsanın yaşamını sürdürebilmesi için gereken asgari şartların dışında, yapılan toplumsal dayatmalar, lehime olan durumlarda dahi tüylerimi diken, diken etmiştir. Çünkü, bir başka insanın yaşam biçimi üzerine birilerine söz söyleme hakkını verdiğinizde, güçler dengesi değiştiğinde
Bu sefer, başka birileri de tersini söyleyecektir.
O nedenle; ifade özgürlüğünü, “bir insanın özgürlüğü, bir başka insanın sınırlarına kadardır” olarak anlıyorum.
Toplum olarak, sosyal olanla- kişisel olanı ayırmakta zorlanıyoruz. Ve aslında tüm çatışmalar da, başkalarının yaşam biçimine karışma hakkını kendimizde görmemizden kaynaklanıyor. Komşu kızın mini eteğine laf edip, başını örten kadını kamusal alana sokmamak gibi, saçma sapan tartışmalarla çok şey kaybetti bu ülke. Devlet ; Müslüman, Hıristiyan, ateist olan her ferdine, toplumsal sayılarına bakmaksızın eşit mesafede duran, toplumsal barışa hizmet eden bir kurum olması gerekirken, sürekli taraf olarak ve belli bir kesimi kayırarak toplumsal adaleti ve vicdanları zedelemiştir. Yani bir insanın kendinden başka kimseye faydası (zararı)olmayan yaşam tercihlerine, bir taraftan devletin, diğer taraftan insanların burnunu sokmaktan vazgeçemediği bir ülke burası.
Şimdi de “zorunlu din dersi “ gibi bir şeyi tartışıyoruz. Oysa din dersi hep zorunlu oldu bu ülkede. İnsanın inancı ile ilgili bir şey, nasıl devlet tarafından zorunlu olarak dayatıldı ve hala dayatılıyor bunu anlayabilmiş değilim. Sosyal dersler içinde, insanlık tarihinde önemli yer tutan dinler tarihinin bilgi olarak verilmesi başka bir şey, İslam dininin “zorunlu” olarak öğretilmesi başka bir şey. Olması gereken, Dinler tarihi derslerinin yanında seçmeli olarak diğer din derslerinin konulmasıdır. O zaman kimse çıkıp da, “çocuğuma zorla İslam dini öğretiliyor” demeyeceği gibi, tüm dinlere eşit mesafede durması gereken devlet adamları da imamlık yapmaya kalkmaz.
YÜZDE DOKSANI MÜSLÜMAN OLAN ÜLKEDE DEVLET “CEMAATİNE” GÜVENMİYOR.
Zorunlu din dersi yerine, zorunlu İslam dini dersi tanımını yapmak daha doğru ve gerçekçi bir yaklaşım olur. Çünkü derslerde anlatılan dinler değil, İslam dinidir. Müslüman nüfusu olan bir ülkede devlet yetkilileri, din dersinin seçmeli olması durumunda, Müslümanların çocuklarını din derslerine göndermeyecekleri kaygısıyla mı DİN DERSİNİ ZORUNLU KILIYOR? Devlet, Anne ve Babadan rol çalarak, Şeriat devletindeki rolü üstlenmeye kalkıyor. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Bu konuda laik olarak tanımlanan belli kesimlerin KORKU VE PANİK politikalarına kapılmadan ama, “ZORUNLU” olan sosyal baskıların din temelinde ÇOĞUNLUĞUN AZINLIK ÜZERİNE TAHAKKÜMÜNÜ ÖNLEMEK İÇİN sivil Müslüman aydınların, demokratların sessiz kalmamaları gerektiğini düşünüyorum. Ve bu ülkede zorunlu din dersi yerine, SEÇMELİ DİN DERSİ konulmasını özgürlükler ve adalet adına önemli buluyorum. Devlet yönetiminin İMAMLIĞA kalkışmasının SORUNLU bir yaklaşım olduğunu,
“halka rağmen, halk için”politikalarının başka bir biçimde devamı olduğunun bir an önce görülmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu satırlardan bizleri kendi kafalarındaki kalıplara sokmaya çalışan herkese seslenmek istiyorum:
LÜTFEN, BEYNİMİZDEN, DİNİMİZDEN, GİYSİMİZDEN ELİNİZİ ÇEKİN!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2019
23.03.2017
18.07.2016
4.09.2014
28.07.2014
23.06.2014
6.04.2014
2.04.2014
6.03.2014