Nihat Ali Özcan
ABD Başkanı Trump geçen hafta aldığı bir kararla, İran Silahlı Kuvvetleri’nin organik bir parçası olan “İran Devrim Muhafızları’nı” terör örgütü olarak ilan etti. Bu karara tepki gecikmedi. İran’da, ABD’nin Suriye’den Afganistan’a Mısır’dan Suudi Arabistan’a tüm Ortadoğu’dan sorumlu komutanlığını terör örgütü olarak ilan etti. Bu gelişme sadece İran-ABD ilişkilerinde değil, hukuki, siyasi ve güvenlikle ilgili alanda yeni ve ilginç bir tartışma başlatmış oldu.
İran Devrim Muhafızları Komutanlığı, adı üstünde, İslami devrimi içeride ve dışarıda, askeri ve ideolojik olarak savunmaktan, devrim ideolojisini tabana yaymaktan, ruhunu yaşatmaktan sorumlu. Tüm devrimlerde olduğu gibi bu misyona dinamizm kazandıran iki önemli faktör var. Birincisi Şia inancı. Bu inanç sadece İran içinde değil, yurt dışında da İran’ın etkin olmasını sağlayan önemli bir unsur. Diğeri ise, en az onun kadar önemli olan ve söz konusu misyonu etkili bir biçimde canlı tutan açık, gizli, sivil ve askeri organizasyondur. Bu sayının 25 milyon olduğunu ileri sürenler bile var. İran Devrim Muhafızları rejimi savunma rolünü üstlenmiş ve fonksiyonu yerine getirecek tarzda örgütlenmiştir.
Devrimden hemen sonra, devlet cihazı içinde nüfuzu ve rolüyle her gün artan, mensuplarına büyük avantaj sağlayan ve sorumluluk yükleyen tabana yayılmış bir organizasyondan söz ediyoruz. Bu organizasyon merkeze rejimin iç ve dış güvenliğini koymakla birlikte, konuya sadece askeri/polisiye açıdan bakmamaktadır. Bu nedenle de sivil askeri tüm işlevler iç içe geçmiştir.
Güvenlik alanında örgütlenme, devrimin ilk döneminde fazlaca “güven telkin” etmeyen İran Silahlı Kuvvetleri’ni dengelemek amacıyla kurulmuş paralel bir yapıdır. Devrim Muhafızları’nın Kara, Deniz, Hava, Füze, Sınır Muhafızları, İstihbarat ve Özel Kuvvetleri vardır. Çoğunlukla İran ordusundan çok daha etkin ve güçlüdür. Bu gücü, ideolojiyle yoğrulmuş, kültürden ekonomiye, bankacılıktan sanayiye, inşattan eğitim ve bilime, yargıdan üniversiteye, medyadan emekçilere kadar birçok alanda örgütlü olmasına borçludur.
Bu karma özelliklerin yanı sıra otonomi ve ideolojisi İran Devrim Muhafızları’na geleneksel, konvansiyonel ordulardan daha fazla asimetrik etki yaratacak kapasite sağlar. Bu yönüyle, 21. yüzyılın gerçeği olan, melez tehdit oluşturabilme ve melez tehditlere karşı koyma gücünü temsil eder. Nitekim İran bu kapasitesini Lübnan’dan Suriye’ye, Irak’tan Yemen’e, Afganistan’a kadar geniş bir Şii coğrafyasında kullanmaktadır. Bu durum başta ABD, Suudi Arabistan ve İsrail olmak üzere bölgesel rakiplerinin canını sıkmaya devam etmekte.
Trump’ın, İran rejiminin ideolojik taşıyıcısı Devrim Muhafızları’nı terörist ilan etmesi, İran yönetimi tarafından doğrudan rejimin hedef alındığı düşüncesini güçlendirmektedir. Bu noktada dikkat çeken husus ise, Trump’ın adımının bölgede yeni gerilimleri tetiklerken, alışık olmadığımız usullerle yürütülecek hibrit mücadelenin artacağını öngörebiliriz. Yine İran yönetiminin kendisini tehdit altında hissetmesi nükleer çalışmaların hızlanmasına da yol açabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2019
11.06.2019
28.05.2019
21.05.2019
8.05.2019
23.04.2019
19.04.2019
16.04.2019
10.04.2019