Nihat Ali Özcan
Terör örgütü lideri Öcalan, sekiz yıldan sonra, cezasını çektiği İmralı Cezaevi’nde önce avukatları, ardından da ailesiyle görüşmeye başladı. Görüşme izni birbiriyle uyumlu olmayan gelişmelere denk geldi. Bir yandan, ABD ile PYD kontrolündeki Fırat’ın doğusunda kurulması öngörülen “güvenli bölge” müzakereleri yürütülüyor. Bu çerçevede YPG’nin tutum değiştirmesi için Kandil’in, Kandil üzerinde de Öcalan’ın gücü biliniyor. Öte yandan, PKK fırsat buldukça Fırat’ın batısında terör eylemlerine devam ediyor. Dahası, TSK, PKK için oldukça önemli bir bölgede, Kuzey Irak/Hakurk’ta “Pençe” harekâtını yürütüyor.
Hem polisiye, hem askeri, hem de diplomatik ve siyasi gelişmelere bakınca, buz dağının görünen/görünmeyen kısımlarında oldukça ilginç bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz açık. Aynı zaman diliminde, aynı aktörlerin çelişkili gibi görünen tutumları ve hamleleri bize bunu söyletiyor olsa da benzer gelişmelere pek yabancı değiliz. Nitekim, PKK’nın örgütsel kültürü, yakın tarih ve geçmiş tecrübeler tüm bunları bir çelişki gibi görmememiz gerektiğini söylüyor. Öyle olsa da Öcalan’ın açıklamalarından bazıları dikkat çekici.
Görüşmeciler Öcalan’ın “geleneksel” hale gelen siyasi mesajlarını ardı ardına sıraladılar. İçerik bize Öcalan’ın nerede durduğunu, kabullerini, kendisi için hayati konuların neler olduğunu, beklentilerini, niyetlerini anlamamızı sağlıyor. Örneğin Öcalan’ın medyaya yansıyan son açıklamasına göre, “hem devlet hem de PKK’nın çözüme dair yeni yöntemler geliştirmesi gerektiğini” söylemiş. Öcalan’ın, “Türk devletinin imha ve savaş politikasıyla bir sonuç alamayacağını, bu nedenle de yeni bir yönteme ihtiyaç olduğunu” eklediği görülüyor. Yine, “Ölümler üzerinden bir çözüm bulunamaz. Sorunun çözümüne dönük, onurlu bir barışa gidecek yöntemler geliştirilmeli. İmha politikalarıyla bir çözüm bulunamaz” değerlendirme-sini ilave etmiş.
Açıklamaları-nda Öcalan’ın sadece “yönteme” odaklanması bilinçli bir seçim. Bu çerçevede iki konuya işaret ediyor. Birincisi, Öcalan’ın zihninde politik “hedefe” dair hiç tereddüt olmadığını görüyoruz. Ne istediğini gayet net biliyor. Fakat bunu kamuoyuyla açıkça paylaşmıyor. Başka bir ifadeyle, Türkiye nasıl bir “modele” dönüşürse nihai hedef gerçekleşmiş olur. Bunu açıklamak yerine işi Öcalan işi “demokrasiye” bağlayarak geçiştiriyor.
İkincisi, Öcalan, zihnindeki “siyasi hedefin” devlet tarafından uygulanan stratejilerle engellenemeyeceğinden o kadar emin ki gelin yöntemi tartışalım diyor. Siyasi hedefini perdelerken “yöntemi” tartışmaya açıyor.
Böylece bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor. Bir yandan, kendisinin devlet için tanımladığı yöntemin hiçbir işe yaramayacağı tezini hem devlete hem de kamuoyuna kabul ettirme derdinde. Öte yandan, “devlete yöntem değişikliği tavsiyesi” militanlarına verilmiş, bir “Başarılısınız, bildiğiniz yolda devam” talimatı içeriyor.
Kırk yıldan sonra, meseleyi Öcalan’ın yönlendirdiği “yöntem” üzerinden tartışmayı bir yana bırakarak, “siyasi hedef” bağlamında ele almanın zamanı geldi geçiyor. Eğer hedefin ne olduğunu doğru ve net anlayabilirsek, Öcalan’ın sabırsızlıkla tavsiye/umut ettiği yöntem konusuna da açıklık getirebiliriz. Bu nedenle, Öcalan her açıklamasında “hedefi” demokrasiyle kamufle ederken muğlak, yöntemi ise mevcut olanın işe yaramayacağını ilanla “dolaylı” ortaya koyuyor.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2019
11.06.2019
28.05.2019
21.05.2019
8.05.2019
23.04.2019
19.04.2019
16.04.2019
10.04.2019