Orhan Kemal CENGİZ
Bu ülkede haksızlığın en büyüğü Kürt’e düşer her zaman.
Adaletsizlik mi baş gösterdi, onun katmerlisi Kürtler’in başına gelir.
Devlet zulüm mü yapıyor, en büyük pay Kürt’ündür...
* * *
Son birkaç haftada, hatta bir iki günde olanlara bir bakın...
* * *
En başta Kürtler’i hedef alan Ankara Garı katliamının hemen ardından ne yaptı polis?
Gaz attılar yaralıların üzerine, gaz...
Can çekişen insanları kurtarmaya çalışanlar, nefes alamaz hale gelip o meydanı terk etmek zorunda kaldılar...
Korkunç bir felaket anında bile, bu devlet ilk olarak sopasını gösterir Kürtler’e...
* * *
Ülkede vatandaşlara had mi bildirilecek, en kaba güç gösterisi Kürt’e yapılır.
Bir baro başkanının, Tahir Elçi’nin, “saklanıyor” ve “tebligat yapılamıyor” denilerek yakalanıp götürüldüğüne tanık olduk...
Baro başkanı saklanıyormuş, devletimiz ona tebligat yapamıyormuş!
Ama gözaltına almak istediğinde, anında nerede olduğunu buluyormuş...
* * *
Kürt’ün müşteki olması halinde başka, zanlı olması halinde bambaşka kriterler girer devreye...
* * *
Kürt zanlı olduğunda, küçücük bir iz, bir emare kuvvetli bir delile dönüşür.
17 yaşındaki Diyarbakırlı futbolcuyu, “terli ve elleri kirli” diye tutukladılar.
Çok terlemiş olması ve ellerinde kir olması, onun eyleme katıldığını ispatlıyormuş.
* * *
Ama Kürt müşteki ise, bin tanık yetmez onun davasını anlatmaya, mağduriyetini kabul ettirmeye...
Kırşehir’de Gül Kitabevi’nin nasıl cayır cayır yakıldığını, sahibinin nasıl linç edildiğini gözlerimizle gördük hepimiz...
O saldırıyı yapanlar, dünyanın en ağır suçunu işlemekteydiler; sırf Kürt diye bir adamın dükkânını yağmalıyor, yakıyor, yıkıyor ve dükkân sahibini linç ediyorlardı...
Irkçı bir nefret saikiyle cana, mala kastediyorlardı...
* * *
17 yaşındaki futbolcuyu elindeki kirden dolayı tutuklayan bu adalet sistemi, bu ırkçı yağmacıları serbest bıraktı...
Videoda tek tek yüzleri görünen bu saldırganları tutuklamak için yeterli bir delil, yeterli bir gerekçe bulamadı yargıçlarımız...
* * *
Bu ülkede adaletsizliğin en büyüğü Kürtler’in payına düşer her zaman...
Zulmün en katmerlisi onlar için rezerve edilmiştir...
Ayar bozuldu mu, en çok onlar için bozulur...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Kaybetseler de bırakmazlar mı?
6.05.2023 - Neden Türkiye’den göçüyorlar?
17.04.2023 - MUHALEFETİN SEÇİMİ KAZANMASININ FORMÜLÜ
28.05.2022 - Siyasi suikastleri kimler yapacak?
13.10.2021 - Yeni 6-7 Eylül ne zaman olacak?
9.09.2021 - Sonuç sekize yedi ama AYM kendi sonunu hazırlıyor
30.12.2020 - Muhafazakâr yıkıcılık
23.12.2020 - ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU’NU NEDEN SUSTURMAK İSTİYORLAR?
21.12.2020 - AB’nin küresel yaptırımları ve Türkiye
15.12.2020 - Kılıçdaroğlu’nu, CHP’yi aşan dava küçücük bir adliyeye sığıyor
3.02.2020
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları








































Nihat Taştan
Yalnızlar ülkesinden, selam olsun yalnızlığın kıymetini bilenlere ve selam olsun bu erdemli anı yakalayanlara, Zamanın katledildiği mekanlar adeta atık insan sürülerinin süründüğü mutsuzluğun doyumsuzluğun yakınmanın ve vasıfsızlığın kol gezdiği aile mefhumunun yerle bir olduğu bu mekanları dönüştürenlere de selam olsun... elinize ve yüreğinize sağlık
Ad Soyad Giriniz...
Sizi canı gönülden tebrik ederim