Orhan Kemal CENGİZ
Uzun yıllar önce Güneydoğu’daki bir köyün yakılmasına ilişkin AİHM’de devam eden bir davaya katıldıktan sonra epey bir sersemlediğimi hatırlıyorum.
Köyleri yakılan Kürtlerin başlarına öyle korkunç şeyler gelmişti ki, bunları anlamlandırmakta çok zorlanmıştım.
Bir insan başka bir insana bunları nasıl yapabilirdi?
Kendi kendime o zaman, olup bitenleri anlamlandırabilmek için bazı fikirler geliştirdim.
Fark ettiğim şuydu, vahim insan hakları ihlallerini meydana getirenler, mağdurları insan olarak görmüyorlardı aslında.
Bu köy yakma davasında, eve atılan bomba sonucu küçük bir kız çocuğunun karnı yarılmış ve iç organları dışarı çıkmıştı.
Kızın annesi çocuğunu o halde köyün meydanına kadar kucağında taşımış, çok sayıda askerin önünden geçmişlerdi.
Bir tek askerin bile, yardım etmek için öne atılmamış olması, çocuğun o şekilde taşındıktan sonra, sığındıkları camide birkaç gün içinde hayatını kaybetmiş olması beni dehşete düşürmüştü.
Bir insan bir başka insan bunu nasıl yapabilirdi?
O köylülerin hiç birisi Türkçe bilmiyordu; kadın Kürtçe ağıt yakmak yerine Türkçe bir şeyler söylese, askerlerden birisi, o kucakta taşınanın bir insan yavrusu olduğunu fark edip, yardım etmeye, hastaneye götürmeye çalışır mıydı?
Bana kalırsa, failler mağdurları insan olma vasıflarından soyutladıkları için kolayca onlara korkunç şeyler yapabiliyorlar.
Mağdur, bir terörist, bir suçlu, şu veya bu lanetli kabileden olduğu için insan-altı bir varlığa dönüşüyor ve işte o “canlıya” da insanlara yapılamayacak şeyler yapılabiliyor.
İnsan hakları savunucuları, insan-altı varlık kategorisine sokulanların da insan olduklarını, onların da, hiçbir şekilde çiğnenemeyecek hakları olduğunu hiç durmadan haykırdıkları için çok kıymetliler.
Onlar, evladı için haykıramayan o ananın yerine herkesin anlayabileceği bir dille haykırıyorlar.
Mağdurların ağzından dökülemeyen çığlıklar onlar sayesinde, hepimizin kulaklarına kadar ulaşıyor.
Kutsal bir görevdir bu.
İşte HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu bu kutsal görevi ifa ediyor.
Bu dönemin “lanetlilerinin” sesi, çığlığı olarak karşımıza çıkıyor Gergerlioğlu.
Mağdurların fısıltıyla söyleyebildiklerini o çıkıp bütün toplumun önünde en yüksek perdeden ifade ediyor.
En son, Uşak Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alınan kadınların çıplak aramadan geçirilmesini gündeme getirdiği için bütün eleştiri okları üzerine çevrildi.
Hükümetin sözcüleri, onun beyanlarına inanmadıklarını söylediler.
Sanki tek tek polis karakollarını teftiş ediyormuş gibi, “Türkiye’de çıplak arama yoktur,” dediler.
Bu çıplak aramanın “belgesini” istediler.
Şimdi de her köşeden Gergerlioğlu’na saldırıp onun sesini kısmaya çalışıyorlar.
Başörtülü kadını kutsayan bu iktidarı, başörtülü kadınların emniyet müdürlüğünde çırıl çıplak soyulduğu gerçeğiyle yüzleştiren
Gergerlioğlu’nu susturmak istiyorlar.
Çünkü o, neyle suçlanıyor olursa olsun, herkesin inkârı ve geri alınması mümkün olmayan hakları olduğunu söylüyor.
Çünkü o, kendisi için konuşamayan bütün mağdurlar adına konuşuyor.
Samimi bir insan hakları savunucusu olarak Gergerlioğlu 28 Şubat’da da konuşuyordu, şimdi de konuşuyor, yarın da konuşacak.
Hiç kuşkunuz olmasın, şu anda onu linç etmeye çalışan sizlerin başlarına bir şey gelirse, Gergerlioğlu gibi insanlar sizlerin de hakkınızı savunacak.
İnsan hakları ihlallerini 28 Şubat’ta başlamış ve bitmiş sanan sizlerin, hiçbir zaman anlayamayacağı bir gerçektir bu:
İnsan hakları savunucuları, her zaman, her dönemde, zulme uğrayanın yanındadır; mağdurların çığlığıdır onlar!
Bu yazı, Orhan Kemal Cengiz'in kişisel blogundan alınmıştır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020